Abdurrahman Dilipak
Dünyayı yönettiğini zannedenler!
Birileri dünyayı kendilerinin yönettiğini zannediyor. Kendilerini İlahlık ve Rablik konumuna yüceltiyorlar. Bunu başkalarına da kabul ettiriyorlar. Başkaları da bunun misyonerliğini yapıyorlar. “Masonlar, komünistler, Yahudiler, onlar her şeyi, görür, duyar, bilirler. Onlara karşı hiçbir şey yapılamaz.” Topluma böyle bir algı yükleniyor.. Herkes onların adamıdır. Onları satın alırlar, onların izinden gitmeyenleri ise acımasızca cezalandırırlar.
Erdoğan “One minute” dedi! “Kıral çıplak” dedi. Kıyamet de o gün koptu. PKK bu çetenin tepemizdeki sopası. FETÖ ise önümüze atılan bir havuç. Ya da olta. Ya da aşımıza katılan zehir! “Hangisini yersin” diye soruyorlar!
Bunlar büyücü. Şeytanlaşmış insanlar..
Kim bunlar derseniz, Kemal Özer’e sordum, listeyi o hazırladı. Tepedeki 8 adam şunlardan oluşuyor. Rothschild ailesi (İngiltere merkezli),Rockefeller ailesi (ABD), Dupont ailesi (İsviçre), August von Finck (İsviçre) (Allianz Grup), Warburg Ailesi, Sheldon Adelson (Dünya kumarhanelerinin en tepesindeki kişi), Steven Spielberg (Film endüstrisini yönetir), Haim Saban (ABD, ABC’nin sahibi)
Bugün artık ne kadar servet yönettiği kadar stratejik alanlarda nasıl bir tahakküm kurduğunuz önemli. Bu anlamda Forbes listeleri hedef saptırmak için kullanıldığı söyleniyor. Bu derin adamların servetleri daha çok Vakıflarda gizlendiği için dışarıdan bakınca gerçeği göremiyorsunuz. Bu arada ilk on ailenin servetinin dünya servetinin en az yarısı olduğu da söyleniyor. Zaten servet dediğin ne ki, “Dolar’ın patronları” için, bir tomar kağıt, bir kalon boya.
Bir başka kaynakta FED’in arkasındaki “derin cüzdan”ların şunlar olduğu ileri sürülüyor:
1. Rockefeller ailesi (ABD), 2. Goldman Sachs ailesi (ABD), 3. Lehman Brothers ailesi (ABD), 4. Kuhn Loebs ailesi (ABD), 5. Rothschild ailesi (The Rothschilds of Paris and London) (İngiltere), 6. Warburg ailesi (Warburgs Bank of Hamburg)(Almanya), 7. Lazard ailesi (The Lazards Brothers of Paris) (Fransa), 8. Moses Seifs ailesi (The Israil Mosses Seifs of Rome) (İtalya)
FED’in arkasındaki 10 banka ise şunlar: 1. NM Rothschild of London, 2. Rothschild Bank of Berlin, 3. Warburgs Bank of Hamburg, 4.Warburgs Bank of Amsterdam, 5. Lehman Brothers of New York, 6. Lazard Brothers of Paris, 7. Kuhn Loeb Bank of New York, 8. The Israel Moses Seifs Bank of Italy, 9. Goldman Sachs of New York, 10. J.P. Morgan Chase Bank of New York.
FED’in ve Guvernörler Kurulu’nun ilk başkanı Charles Hamlin’di. Şu anki başkan Janet Yellen ise 15’inci başkan. Başkan yardımcısı ise İsrail Merkez Bankası eski Başkanı Stanley Fischer.
Samet Demir bir makalesinde FED’i şöyle tanımlıyor: FED’i oluşturan 12 bölgesel Federal Reserve Bankası özel bir banka gibi yapılandırılmış. Hissedarları o bölge bankacılığı sisteminde yer alan üye bankalar. Ama bu hisselerin oy hakkı yok. Başka kimsenin de oy hakkı yok. FED, feci bağımsız bir kurum. Kendi başına kapalı kapılar ardında karar veriyor. Bu kararlar ne White House ne de kongre tarafından onaylanmak zorunda. FED, vergi ödemiyor. Para oluşturuyor. Yurtdışında banka açabiliyor, para gönderebiliyor, kendi devletine borç verebiliyor, para arzını, faizleri, enflasyonu, resesyonu, depresyonu kontrol edebiliyor. Kimseye hesap vermek zorunda değil. (…) 1913 yılında olanlar ABD’yi belki de ömür boyu İngiliz monarşisinin hakimiyeti altına soktu. 1907 yılında başlayan ve süregelen finansal panikler bir bankacılık ve kur politikası düzenlemesine olan ihtiyacı ortaya çıkardı. Kongre, bu görevi senatör Aldrich’e verdi. Aldrich, Banker JP Morgan’ın en yakın arkadaşı ve kızını da Rockefeller ile evlendirmişti. Aldrich 1910 yılında JP Morgan’ın Georgia’daki özel Jeykll adasındaki av köşkünde o zamanlar dünyanın servetinin ¼’üne sahip olan bir grup bankerle gizlice toplandı.
Demir’in yazdıkları bunlardan ibaret değil. Özetleyecek olursak, o gün, o adada konuşulanlar, 23 Aralık 1913’te herkes Noel tatilindeyken alel acele kongreden geçirildi ve bir saat sonra Başkan Wilson tarafından imzalanarak yasalaştı. Bu yasayla Rothschild hanedanının kontrolünde Federal Reserve kurulmuştu. Bu yasayla Amerikan Kongresi para basma yetkisini, sahibi olmadığı bir bankaya devretmiş oldu.
O gün o adada bulunanlar ve yakın çevreleri FED’in kurucu ortakları oldular. Rockefeller’ın işlerini gören JP Morgan. İngiltere ve Fransa’nın bankacılık hanedanı olan Rothschild’in temsilcisi Warburg (Warburg’un bir kardeşi Almanya ve Hollanda’nın bankacılık konsorsiyumunun başkanı, diğeri Kaiser’in danışmanı ve Alman Merkez Bankası’nın başkanıydı. Bu banka birkaç yıl sonra o muhteşem hiper enflasyonu yaşatacak ve Alman orta sınıfının perişan edecekti). Adada başka kimler mi vardı? Rothschildgillerin evinde doğan Kuhn-Loeb şirketinin başı Schiff, 20 milyon dolar vererek Bolşevik devrimini finanse eden şirket ve diğer ortakları: Paris’in Lazard Brothers’ı; İtalya’nın Israel Moses Sieff Bankası; Lehman; Goldman Sachs; Rockefellerin sahip olduğu Chase Manhattan Bankası vd. (…)
1963 yılında Başkan Kennedy FED’in hükümete faizle kredi vermesini yasakladı ve hazinenin gümüş sertifikaları basmasını emretti. Beş ay sonra o da öldürüldü ve yine akabinde sertifikalar tedavülden kaldırıldı. O günden bugüne hiçbir başkan bir daha FED’in bu ayrıcalıklarını sorgulamaya cesaret edemedi. Ülkelere diz çökerten bu borçluluk düzeni kuruldu. Borcunu bitiren ülke hedef alınıyor, biraz terörizm, ekonomik ve siyasi kriz. Yine borçlanma. Bankacılık hanedanlarının gıdası savaş ve terör. Hem Vietnam savaşının mimarı McNamara’nın hem de Irak işgalinin mimarı Wolfowitz’in daha sonra Dünya Bankası’nın başına getirilmeleri acaba bir tesadüf mü?
Yok, yok, bu konu burada devam etmeyecek, en iyisi yarın da devam edelim. Selâm ve dua ile.
yeniakit