Mehmet GÖKTAŞ
Eğer bu ateşi Allah (cc) söndürmezse…
Halep'te gelinen son noktayı dehşet ve heyecanla izliyoruz. İnsanın, özellikle bir Müslümanın tahammül sınırlarını aşan görüntüler.
Son birkaç hafta içinde Rusya ile defalarca ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığı haberleri yayınlandı, buna rağmen hiçbiri gerçekleşmedi.
Ve şu anda Halep'in son direniş noktaları da rejim güçlerinin eline geçmiş durumda.
Şimdi yine Türkiye'nin gayretleriyle birkaç km içerisine sıkışmış durumdaki muhaliflerin tahliyesi için bir anlaşmadan söz ediliyor.
Önce yaralıların, sonra sivillerin ve ardından direnişçilerin güvenlik içinde tahliyesi yapılacak. Fakat gelen haberlere göre rejim güçleri buna da uymayacak galiba.
Rejim güçleri, destek için dışardan gelen milisler sivilleri katletmeye başlamış. Bütün dünyanın izleyip durduğu bu katliamın boyutları nereye ulaşacak bakalım.
Gelelim Halep sonrasına. Rejimin ele geçirmesiyle birlikte artık savaş sona erecek mi?
Her şeyden önce rejim güçleri şu anda ele geçirmiş gözüktüğü Halep'i kontrol altında tutabilecek mi, uzmanlar bunu tartışıyor.
Başta ÖSO olmak üzere diğer guruplara kaptırdığı yerleri almak üzere Rakka, İdlib ve Şam'ın varoşlarına doğru savaşı genişletecek mi?
Sonra Rusya “tamam, dur” dediğinde Esed duracak mı? Veya artık Suriye'de kalıcı olduğu anlaşılan Rusya Esed'e gerçekten tamam, dur diyecek mi?
Sonra bölgedeki diğer cepheler.. Amerika'nın, Halep katliamına sessiz kalıp Suriye'nin bir bölümünü Rusya'ya bırakmış gözükse de IŞİD'le savaş bahanesiyle YPG/PYD'ye açıktan destek vermesi bölgede silahların daha uzun zaman susmayacağını göstermektedir.
Türkiye'yi kana bulayan teröristlerin bölgeden, özellikle Kobani'den geldiğini göz önünde bulundurursanız, Türkiye'nin bu savaşa müdahil olma ihtimalini, zaten Fırat Kalkanı hareketiyle bu işin içine girildiğini, belki bununla yetinilmeyeceğini görürseniz, savaşın boyutlarının nerelere ulaşacağını anlarsınız.
Bu arada Irak ve Yemen de durulmuş, her şey bitmiş değil.
Gelin siz buna bir de bölgenin zavallı insanının bir birlerini öldürme hırsını, aşkını ve iştiyakını da ekleyin.
Bu işin nerede biteceğini, Halep sonrası daha nelerin olabileceğini insan düşünmek istemiyor.
Savaşın bugüne kadar olan sürecine baktığımızda biteceğine dair bir emare göremiyoruz, bütün işaretler bölgedeki bu savaşın uzayacağını göstermektedir.
İşte bu noktada bizim tek ümidimiz Rabbimizdir. Çünkü Rabbimiz aynı zamanda “Savaş Ateşini Söndürendir” Özellikle Müslümanların aleyhine tutuşturulan savaş ateşini.
“Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa Allah onu söndürmüştür…” (Maide 64)
Her ne kadar bu ayet-i celile Yahudileri kast ediyor olsa da, zaten şu anda bu ateşi tutuşturan ve geriye çekilip sinsi sinsi seyredip sevinen o değil midir?
İçimizdeki iyilerin, günahsızların, samimilerin feraset ve liyakatlerini gösterdiklerinde Rabbimizin bu ateşi söndüreceğine imanımız tamdır.
doğruhaber