Abdurrahman Dilipak
Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Batılıların gözünde bu emekli sınıfı, birilerinin gözünde, ürettiğinden fazlasını tüketen, ailesine yük olan “çöp insan”lar. Bunların intihar etmesi ya da hasta olduklarında fişlerinin çekilmesi gerekir. Yani ötenazi hakkının kullanılması gerek. Hatta artık mezarlık da sorun. Katlı mezarlık ya da dikine gömmek nasıl olur. ABD’de birkaç eyalet ki bunlar daha önce Kremataryum yani ölü yakma sistemleri vardı. Cesedi küle çeviriyorlar. Duman, gaz, enerji gideri olmadan nasıl yapalım demişler. Cesedin et ve kemikleri dönüştürülerek kedi-köpek maması yapılabilir demişler. Hayvanat bahçelerinde de kullanılabilir hale getirmek için basit bir işlemden. Geçirilmesi gerekiyor.
Tabi bu arada bu kadavraların bir kısmı eğitim için kullanılabilir. Bir kısmından tavuk çiftlikleri için, balık çiftlikleri için yem üretiminde de kullanılabilir. Böylece cenazelerin İSRAF edilmesi de önlenmiş olur. Zaten ötenazi ya da kontrollü yasal intihar sırasında vücudun işe yarayan organları da alınıp, sağlık ve ekonomi için katma değer sağlanıyor. Herhalde yakında bize de gelir. SIFIR ATIK diyoruz ya, bu da o kapsamda, bu çöp insanların geri kalan biokütlesi ise kompoza çevrilerek, şehrin park alanlarında bitkiler için gübre olarak kullanılacak.. Bu işler size ağır gelebilir ama, bakın. Bundan 100 yıl önce beyaz adam ne yapıyordu: ABD’li beyaz adam timsah avlamak için “siyahi çocuklar”ı yem olarak kullanıyorlardı. Afrika’da İnsan avlıyorlardı, Avrupa’da hayvanat bahçelerinin yanında, “insanlaşma aşamasını tamamlamamış maymunlar” diye, Tasmanyalı’lar, Abarjun’lar, Siyah derili’ler sergileniyordu!
Neyse, sorun HELAL konusu ise, o da halledilir.!? Demokrasi’lerde halledilemeyecek bir mesele yoktur. Orada çözümsüzlük olmaz. Demokrasilerde (!?) çare tükenmez!
Bu ötenazi konusundaki yazdıklarım birilerine ağır gelecektir. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için şu linki tıklayabilirler: https://tr.euronews.com/2021/10/25/aktif-pasif-otanazi-ve-yard-ml-intihar-nedir-hangi-avrupa-ulkelerinde-hangi-uygulamalar-va EuroNews’deki haberin başlığı: Aktif, pasif ötanazi ve yardımlı intihar nedir? Hangi Avrupa ülkelerinde hangi uygulamalar var?
İnsan cesetlerinin gübreye dönüştürülmesi ile ilgili haber için BBC’nin şu haber linkine TIK’layabilirsiniz: https://www.bbc.com/turkce/articles/cp4qdeln1klo . Haberin başlığı şöyle: New York'ta insan cesetleri gübreye dönüştürülebilecek. Ha! Bu arada kompoz işlemi, gömmek ve yakmaktan 2000 dolar daha ucuzmuş!? (Tevbe estağfurullah)
Ben aslında yaşayan emekliler, asgari ücretle geçinenler, engelli çocuğu olanlar, yaşlı anne-babasıyla geçinenler için “Havaic-i asliye” diyecektim ama, bu işler kimin umurunda. Sosyal yardım sandığından FAKFUKFON’dan bir şeyler ödeniyor işte. “Havaic-i asliye” ayrı bir konu. Mesela bir cami bölgesinden tek bir yetimin Havaic-i asliyeden mahrum kalması durumunda o cami bölgesinde kimsenin namazı kabul olmaz. Bu sorumluluk sadece kamunun üzerinde de değildir. Yerel yönetimler de sorumlu. Zekat ne için var mesela.. Ama bizde Zekat matrahtan düşülmez ve doğru düzgün bir Zekat muhasebesi de yoktur. Bir çok mükellef de Tarım ve hayvancılıktaki %10, Madencilikteki %20’nin farkında değil, 40’da bir öğrenmişler öyle devam ederler. Sahi, TUİK ölçü tartıyı doğru tutmak konusunda ve adil şahidlik görevlerini tam yapıyorlar mı? Çünkü birileri onun verileri esas alıyorlar. O arkadaşlar bu suça iştirakten korkarım ilahi divanda büyük ceza alırlar.
Zaten artık “insani yardım” dini bir görev, bir borcun edası değil, bir vijdan konusu olarak görülüyor. Öte yandan israf her yerde ve her şekilde almış başını gidiyor. Asgari ücretle geçinen adam da sigara içiyorsa ondan vazgeçmiyor.. Bir yanlışlar zinciridir uzayıp gidiyor.
Bizim Kemal Özer emekli maaşını kendi maaşı üzerinden kaleme almış. Bunu sosyal mediada paylaşmış. Diyor ki; “Saygıdeğer Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan, Emekli maaşlarına %15,75’lik artış yapmışsınız. 30 yıllık çalışma/prim hayatı sonrasında emekli olduk. İktidarınızda önce emeklilik süresi uzatıldı. Ardından 2018’de emeklilik maaş hesaplama sistemi değiştirilerek maaşların yarıya düşmesi sağlandı. “Müktesep hak”ların korunması hukukî bir hak olduğu halde bu haklarımız elimizden alındı. Yetmedi, fahiş enflasyonların yaşandığı bir döneme girildi. Bu dönemde ‘kök ücret’ denilen kimsenin bir şey anlamadığı hesaplamalarla ‘emekliye zam yapıldı ama maaşlar artmadı.’ Devletin istatistik kurumu TÜİK’e göre Aralık 2024’de Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %44,38 gerçekleşmiş. Kamu alacağı ücret ve vergilere %50 ila %70 zamlar yapıldı. Buna mukabil emekliye %15,75’lik sembolik bile sayılmayacak bir artış... 30 yıl pirim ödemiş, İstanbul gibi bir metropolde yaşamaya mecbur, münevver ve gazeteci bir kişi olan bu kardeşinizin emekli maaşı 13.108.-TL idi. Şimdi 15.172.-TL olmuş. Tüm haber mecraları diyor ki: ‘2024 yılında dünyada gıda fiyatları %6,7 artarken Türkiye'de ise %43,6 arttı.’ Bu sadece gıda… Sabah erken kalkanın dilediği kadar zam yaptığı, bir inşaat amelesinin 3.000.-TL’ye çalıştığı Türkiye’de bu gazeteci kardeşinize ‘15.172.-TL emekli maaşı yeter ve gül gibi geçinir’ diyorsanız hiçbir itirazımız yok. “Bu rakamla insanca geçinilmez ve hatta hiçbir şartta geçinilmez” diyorsanız takdir sizin. Biliniz ki en düşük pirimle 15 yılda emekli olan bir kişi ile yarısı yüksek pirim olan bir kişinin emekli maaşının aynı olması adâlet ise buna da diyeceğimiz yoktur. Şu veya bu nedenle milyonları erken emekli edip, faturasını bize kesmek adâlet ise bunun da takdirini size bırakıyorum. Ama bilinmeli ki sizi mahcup eden 657’lileri koruyup, biz SSK emeklilerini mağdur etmeniz hususundaki haklarımızı mesullerine helal etmiyoruz, etmeyeceğiz. Takdirlerinize arz ederiz. Hürmetlerimizle Kemâl Özer / Normal Emekli”
İbrahim kahveci , X’de Asgari ücret ve emekli maaşı ile ilgili 2005-2024 arası dönemi kapsayan bir grafik yayınladı. Mesajında diyor ki, “16 Milyon 99 bin emeklinin ortalama maaşı 12.342 TL ve bu maaş asgari ücretin %27.4 altında. Oysa en azından ortalama emekli maaşı asgari ücret olmalıydı” ve devam ediyor: “Böyle oldu emeklinin durumu. Erdoğan 2024’ü EMEKLİ YILI ilan etmişti. Şimdi 2025 AİLE YILI olacakmış…” Allah korusun, inşallah AİLE’nin de başına aynı şey gelmez!
Ortalama SexuelPartner sayısında ülkemiz rekor kırmış. Artık Tayland Katmandu Out, Türkiye In, Türkiye çağ atlıyor. AGARTHA da yılın ödülü Türkiye’ye verilmeli. JAPONYA bile ortalama 10.2 iken bizde ortalama insanların ömürleri boyunca 14.5 birliktelik yaşadıkları bulunmuş. Yunanistan’da Mikenos’da çıplaklar kampı var10.6 ile bizim gerimizde. Az zamanda büyük işler başarmışız. Buna rağmen emekliye yeterli maaş veremiyoruz. Düşünün Karnavalı iptal edelim, Otellerdeki SexyShow’lara dur diyelim, Turizm geliri olmadan emekliye nereden maaş vereceğiz. Kültür bakanlığı garantili aileyi ifsat faaliyetine karşı Aile bakanlığı ve aile dernekleri bakalım ne yapacaklar? Milletin vekilleri ne yapacaklar, AK Parti kadın kolları ne yapacaklar göreceğiz..
Laf lafı açtı, iş nereye geldi!. Sahi her sokak arasına kadar yayılan Fuhuş sektöründe bu ekonomik darboğazın payı nedir aceba.. Fuhuş ve Uyuşturucuya kim ne zaman dur diyecek!
Neyse şimdi bir de “Eşel Mobil “konusuna girmeyelim. “Riba/Faiz” konusuna hiç girmeyelim. Ürün Maliyeti içindeki faiz oranı bir yandan, Hazinenin faiz borcu öte yandan ezim ezim eziliyoruz. Enflasyon/Devalüasyon deseniz onlar Faizin ikiz kardeşleridir zaten.
Neyse, bugünlük de bu kadar. Selam ve dua ile.