Abdurrahman Dilipak
Ergenekon"da yeni dönem!
YAŞ kararları açıklandı. TBMM Başkanlık için turlar başladı. Danıştay Davası Ergenekon davası ile birleştirildi ve Sincan Ağır Ceza Hakimi hakkında inceleme başlatıldı.. Kürt açılımı vs. Bu arada Erdoğan bu gün DTP ile de Kürt açılımı konusunda konuşacak..
YAŞ cephesinde yeni bir durum yok.. TBMM cephesinde de bildik sahneler tekrarlanıyor. Yine Tunceli Milletvekili Kamer Genç aday. AK Parti yanından CHP ve MHP de aday gösteriyor.. Herkes kendi partisine oy verecek. Son turda M. Ali Şahin ve İlhan Kesici yarışacak.. Sonunda Şahin kazanacak.. Son tura gelindiğinde muhtemelen MHP CHP ye oy verecek. Maksat, "AK Partinin adayını meclis değil, kendi grubu seçti" diye akıllarınca dalga geçecekler..
Bir de, parti liderleri, kendi grublarını sadakat testinden geçirecekler.. Başka aday yok. Dolayısı ile her parti kendi adayına oy verecek.. Güya oylama gizli.. Böylece liderler grublarını kontrol altındfa tutmuş olacaklar.. Liderlerinlki çocukça bir oyun..
CHP nin İlhan Kesiciyi aday göstermesi de ilginç. İlhan Kesici "sağa lider" olarak düşünülen isimken, gitti CHP ye asker oldu.. CHP de onu kazanamayacağını bile bile TBMM Başkanlığına aday gösterdi..
Kesicinin ve MHP nin aday göstermesi, "dostlar alışverişte görsün" kabilinden, Kamer Genç"in adaylığı kadar kıymeti harbiyesi olan bir durum..
AK Parti hangi dengeleri gözeterek Şahini aday gösterdi onu da bilmiyorum.
Perinçek taraftarlarının Danıştay davası ile Ergenekon davasının birleştirilmesine tepkisi de ilginç ve önemli.. Tepkileri, Danıştay saldırganı gibi bir "gerici" ile, ulusalcıların nasıl bir ilişkisi olabilir? Bunu dava sonunda göreceğiz.
Ersözün Haseki de ameliyat olmasının ardından Ebola virüsünün kaynağı ve "ben güneşi görmeden hiç kimse güneşi göremeyecek" söylerinin ne anlama geldiği tartışması da yeniden başladı.
Gerçekten Ergenekoncular, aile çevresi Fethullah hoca efendiye yakın kişilerden oluşan Okkır gibi Ersözü de günah keçisi haline getirip defterini dürmek mi istiyorlar?
Dağdakileri dağdan indirelim derken bu defa "memleket elden gidiyor, yok mudur bahtı kara maderini kurtaracak" diye halaskaran zabitan rolüne soyunmaya çalışan sağ liderlerin "dağa çıkma tehdidi"ni nasıl okumak gerek bilmiyorum.
Bu hafta haraketli geçecek. Sırada 3. İddianamenin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin mahkeme kararı var.
Ağustosa hızlı girdik. Eylül-Ekim de hızlı geçecek, eğer tabi Ergenekonun dışarıdaki kadrolarının sinsi planları boşa çıkartılmayacak olursa..
Askeri cenah, "mıntıka temizliği" konusunda isteksiz. Başbuğ geldiği gibi gidecek.. İktidar ise, eğer Eylül-Ekimde Anayasa değişikliği paketini masaya koyacak, Kürt açılımı konusunda somut bir takım adamlar atacaksa, bu derin planları boşa çıkartmak zorunda.
Baykal yine mangalda kül bırakmıyor.. 28 Şubatın Brifingleri karşısında sesini çıkartmayanlar şimdi asker üzerinden siyaset yapma tehdidleri savuruyor.. Devam eden davada inceleme konusu olaylar hakkında ahkam kesiyor
İktidar Petrol yolsuzluğu konusunda beklenen adımı bir türlü atmıyor..
Uyuşturucu ve beyaz kadın kaçakçılığının üzerine gidilecek olursa Ergenekonun mali kaynakları ve lider kadrosundaki bir çok ismin kirli, kanlı ve karanlık ilişkileri de deşifre edilmiş olur..
Örtülü KİT konumundaki Ergenekonun para kasaları ve bunların mediadaki uzantılarının üzerine gidilmeden bu iş bitirilemez.. Aynı şekilde borsa manipülatörleri ve hazine arazilerini gasbeden arazi mafiası da sistemin önemli bir parçası..
Ve tabi Yargıdaki, siyasetteki ve bürokrasideki derin güçlerin uzantısı, tetikçiliğini yapan uyuyan ve aktif kadroların da bir an evvel deşifre edilmesi gerek..
Yargıdaki emekli olan isimler üzerinden başlatılacak bir operasyonun ardından görevlerinde devam eden isimlere ulaşmak çok daha kolay olacaktır..
Emekli politikacılar ve Emekli Generaller açısından da aynı durum sözkonusu.. Sonuçta hepsi aynı adreste buluşuyor ve aynı yapının birer parçası.. Bu iş manken kızlara kadar uzanıyor.. Üniversite öğretim üyeleri, öğrenciler, sanatçılar, imamlar, müftülere kadar herkes var bu sistemde.
Şeyh de Fahişe de aynı kadroda.. Sünni de var Alevi de, Kürt de var Türk de, sağ da var sol da.. Bir çok vakıf, dernek, Oda, sendika Truva atı gibi. Barolarda da varlar..
Aslında 28 Şubatın Brifing alan isimlerini takibe alın, çoğunu deşifre edebilirsiniz.. Bir bakıma Brifing işi bir ön eleme mahiyeti taşıyor.. Sözkonusu Brifinglere katılan herkes şaibe altında..
Sahi Baykal 28 Şubat Postmoder darbe günlerinde ne yapıyordu dersiniz.. Baykal da Demirel gibi. Ona da "bu ülkede Darbeciler var" dedirtemezsiniz..
Neyse bildik şeyler tekrarlanıyor. Biz bu filmi daha önce görmüştük aslında..
Bir kere daha izliyoruz.
Selam ve dua ile..
Vakit