Eş'Şebab örgütünün Kenya'nın başkenti Nairobi'deki bir alışveriş merkezinde katliam yapmasının ardından örgütün küresel bir tehdit oluşturmaya başladığı yönündeki iddialar tartışılmaya başladı. Dünyaca ünlü Norveçli Somali ve Ortadoğu uzmanı Stig Jarle Hansen konuyla ilgili Yeni Şafak'ın sorularını cevapladı.

 

Eş'Şebab nasıl bir oluşum?

 

Eş Şebab İslami oluşumların yeni Afrika dalgalarından biri. Önceki Afganistan'la bağlantılı doğdu, 2006 yılına gelindiğinde örgüt olarak kristalleşti. Eş'Şebab Eski Doğu Afrika hücrelerinden El Kaide üyelerine yakındı. Küresel cihad söylemi olan bir grup fakat şimdiye kadar yerel odaklı kaldılar.

 

Eş'Şebab'ı yükselen bir güç olarak mı değerlendiriyorsunuz?

 

Eş Şebab eskiden daha güçlüydü. 2011'den 2012'ye kadar hakim oldukları bölgelerin büyük bir kısmını (kısmen Kenya yüzünden) kaybettikleri için bugün daha güçsüzler. Bu da kanlı eylemlerin daha cazip hale gelmesi anlamına geliyor. Örgüt Kenya'da güç kazansa da hala küçük bir bölgede hakim.

 

Saldırılara devam edecekler mi?

 

Evet, Eş'Şebab benzer saldırılara devam edecek.

 

Eş'Şebab lideri Godane'nin 'küresel cihad' istediği ve el-Kaide ile bağlantıyı koparmak istemediği belirtliyor.

 

Godane da local bir güce sahip ve el-Kaide tarafından zalimliğiyle eleştirildi. Ben Eş'Şebab'ın daha çok söylem bazında küresel cihada atıfta bulunduğunu düşünüyorum.

 

Godane örgütün en güçlü adamı mı?

 

Godane'ın gücü geçtiğimiz yaz zayıflatıldı. Bu zayıflamayı başkomutan yardımcısı İbrahim Afgani'yi öldürerek ve bazı alt kademe komutanları uzaklaştırarak telafi etmeye çalıştı. Kenya'daki saldırı Müslüman dünyasına yönelik yeni bir kutuplaşmaya yol açar mı?

 

Müslüman Kardeşler gibi diyalog yanlısı İslami gruplar var olduğu sürece sanmıyorum. Bir çok Hristiyan için de, Eş'Şebab üyeleri sadece birer 'çılgın', İslam ise barışın dini.