Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Farklı açılardan, farklı bir mesaj

Şu kubbe altında söylenecek olan her şey söylenmiştir. Mühim olan söylenecek konuları, günümüzün insanının anlayacağı bir kıvama getirerek söylemek gerek. İşte o söylenecek sözlerden bir tanesi de bu hafta sizlere sunduğumuz mesajımızdır.

Halkımızın dilinde "Üç Aylar" olarak konuşulan, Receb, Şaban ve Ramazan ayının ilki olan Receb ayını idrak etmiş bulunuyoruz. Küçüklüğümüzden beri klasik bir anlayış ve geceleri ihya hareketlerini tekrarlamanın yanında, bu mübarek ayların insanla yani Müslümanlar ile irtibatının bilinmeyen bir yönüne eğilmek istiyorum.

Öteden beri şu acı gerçeği her zaman düşünmüşümdür. Biz insanların önem ve değer verdiğimiz gece ile gündüzlere noksan veya yanlış bir yaklaşım içerisinde yönelmişiz. O acı gerçek de şudur:

"Büyük bir âlimin veya faziletli bir Allah dostunun elini öpen, ancak öğütlerini, tavsiye ve emirlerini dinlemeyen bir kimsenin" hali ile bizim mübarek gecelere karşı aldığımız tavır arasında hiçbir fark yok gibi geliyor bana...

Mübarek gece ve gündüzlerimizin nafile ibadet kimliği, oruç hariç, bir manada gönül iklimimizin yakıt istasyonlarına benzer. Biz bu konuyu da dile getirmeyeceğiz. Bu yazımızda ele almak istediğimiz mesele, peş peşe gelen bu üç ayın birbiri ile irtibatı ve insanların yapacağı vazifeler olacaktır.

Sevgili Resulümüz mealen: "Ey Allahım. Bize Recebi ve Şabanı mübarek kıl. Ve bizi Ramazan ayına ulaştır" buyurur. Ve bu duanın da ümmeti tarafından okunmasını tavsiye ediyor. Diğer taraftan yine mealen: "Receb Allah'ın, Şaban benim ve Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır" buyurarak tüm dikkatleri bu aylar üzerine çekiyor.

Tüm aylar Allah'a ait olduğu halde, Receb ayına karşı, ayrı bir önem verilmiştir. Çünkü Ramazan ayında eline Kur'an verilecek olan insanın, Receb ayında Kur'an'ın sahihi ile iyi bir tanışmaya girip, Rabbi ile sıkı bir irtibata geçmesi gerekmektedir. Bu ayda Müslüman insan hayatını gözden geçirir, kendisine ve etrafına çekidüzen verir. Bir ay boyunca tutacağı Ramazan ayı orucunun ön hazırlığını yaparak Receb ayında aralıklı oruçlar tutar. Receb ayında kalbi faaliyet bir insan için büyük önem arz eder. Kalbi faaliyetin başlaması ile birlikte Allah-kul diyaloğu zirveye çıkar. İmanlar tazelenir. Ramazan ayında emanet olarak teslim alacağı Allah kelamının sahibine güven ve itimat ahlakı artar. Bir manada Receb ayı kişiyi Allah'a hazırlayan bir aydır, desek umarız ki hata etmiş olmayız.

Şimdi sırada Şaban ayı vardır. Yani Hz. Peygamberimize tahsis edilen bir ay. Yine biz biliyoruz ki iman edilecek tüm konu ve meseleler üç temel imana dayandığı zaman hak etmiş olduğu seviyeyi yakalar.

Bunlar Allah'a iman, Ahiret gününe iman ve Risalete imandır. İşte Şaban ayında Müslüman insan, Resulünü, Resulullah'ın risalet müessesesini tanımalıdır. Diğer adı ile Resul-ümmet ilişkisi devreye girmelidir. Eski ümmet ve toplumların yaşadığı yanlış ve batıl gidişata ortak olmamak için, Yüce Allah'ın katından gelen Kur'an'ın nasıl yaşanacağını ortaya koyan bir Peygamberi gerçek kimliği ile tanımak gerekir. İrtibata geçeceğimiz, sıkı ilişkilerimizi başlatacağımız Sevgili Peygamberimiz melek değil, insandır. Üstelik peygamberimizin kul kimliği, Resul kimliğinin önündedir. Melek ve melik peygamber yok, beşer Peygamber vardır. Kul ve beşer vasfının Peygamberimizde olduğunu görünce, ümmeti olarak bizler Peygamberimizle örtüşürüz. Ancak kendisine melek ve melik gözü veya gözlüğü ile bakacak olursak, Efendimizle diyaloğa girmemiz mümkün olmaz. Şaban ayında kendisini yakinen tanıyacağımız Peygamberimizi, Rabbimizin, yerini, makamını ve mevkisini tayin ettiği şekliyle kabullenmiş olacağız ve böylece şahadet kelimesinin ikinci bölümü olan "Muhammedün Resulullah" hak ettiği yere oturacaktır.

Ve şimdi sırada ümmetin ayı olan Ramazan ayı vardır. Receb ve Şaban aylarında istenilen vazifesini, irtibatını gerçekleştirerek belli bir iman ve İslam kimliği elde etmiş olan Müslüman insanın, rahatlıkla eline alabileceği bir kitabı vardır. O da Kur'an'dır. Ramazan ayında eline kitabını tutuşturan Rabbimiz, sanki kuluna şöyle diyor: "Kitabıma iyi sarıl, onunla irtibatını sıklaştır. Çünkü seni cennetimde görmek istiyorum..."

Netice: Basmakalıp düşünmek ve yaşamak, insanı ilmen, amelen ve ahlaken yüceltmez. Konularımızı, amellerimizi, hizmetlerimizi ve anlayışlarımızı sürekli tazelemeli ve şuuruna ermeliyiz. Unutmayalım, iki gününü eşit tutan zarardadır. Receb ayınızı tebrik eder, dualarınızı bekleriz.

yeniakit

Bu yazı toplam 1637 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar