Mehmet GÖKTAŞ
Fecre ve on geceye yemin olsun ki...
Yarından itibaren Zilhicce ayının ilk on gününe giriyoruz.
Nedir bu on günün ve on gecenin en büyük özelliği biliyor musunuz?
Allah Teala'nın adının yüceltilmesidir. Hem yaşadığımız mekânlarda, hem de Hac ibadetini yerine getirdiğimiz mekânlarda.
Gerçi Müslümanlar olarak bütün zamanlarda Rabbimizin adını yüceltmeye çalışırız, bununla mükellefiz; fakat içinde bulunduğumuz şu günlerin en bariz özelliği, Rabbimizin adını tekbirlerle, tehlillerle yüceltmektir.
Keseceğimiz kurbanlarla Rabbimizin ismini yücelteceğiz, Rabbimizin adını zikrederek, yüksek sesle tekbirler getirerek kurbanlarımızı keseceğiz.
Bu olayı daha iyi anlayabilmek için zıddından yaklaşalım;
Biliyorsunuz Kitabımızda haram olan hayvanlar sayılırken ‘Vemâ ühille liğayrillah-Allah'tan başkası adına kesilenler’ buyurulur. Ühille demek, sesin yükseltilmesi demektir. Yani bir hayvanın kesimi esnasında Allah'tan başkasının adının yükseltilmesi, anılması, yüceltilmesi demektir.
Arefe günü sabah namazından başlayarak dördüncü gün ikindiye kadar her farzın sonunda yüksek sesle Teşrik Tekbirlerimizle Rabbimizin adını yüceltiriz. Sabah evimizden çıkıp bayram namazına giderken yüksek sesle tekbirler getiririz. Kılacağımız bayram namazının içi zaten tekbirlerle doludur. Bayramı yaşarken Müslümanlar olarak işin bu yönünü asla unutmamalıyız, başka hiçbir şeyi bunun önüne geçirmemeliyiz.
Şu anda milyonlarca müminin ifa etmeye hazırlandığı hac ibadetine gelince; dikkat ederseniz, ihrama girip "lebbeyk" diye başladığımız andan itibaren sonuna kadar haccın bütün unsurları Rabbimizin adını tekbir etmekten, tehlil etmekten, yüceltmekten ibarettir, işin özü budur.
Bu arada Allah Teala'nın adının yüceltilmesinden rahatsız olan İblis ve dostları da görevlerinin başındadır, Allah'ın nurunu söndürmek için seferberdirler.
Küfür cephesinin Kurbana karşı özel bir düşmanlığı vardır.
İblis ta ezelde başlamıştı Kurban'ı engelleme ve çarpıtma işine. Hz. İsmail'e musallat olmuştu, Hz. Hacer'e musallat olarak başlamıştı ve bugün de bunu sürdürmektedir.
İblis kendisi için çalışan muhabirlerine gerekli talimatlarını vermiştir:
"Kurbanı önlemek, engellemek için elinizden ne geliyorsa yapın. Kurban yerine bedelinin bağışlanmasının daha iyi olacağını tartışmaya açın, bu istikamette fetva verecek belamlar bulun!"
"Ekonominin, enflasyonun önemli bir gündem olduğu şu günlerde kurban fiyatlarının yüksek olduğunu yayın, insanları ta baştan vazgeçirmeye çalışın!"
"Sahiplerinden kaçan büyükbaş hayvanları ve bunların kovalamacasını, bu arada meydana gelecek olumsuzlukları, kazaları mutlaka görüntüleyin ve ekranlara yansıtın."
"Kesim esnasında ne kadar kötü görüntü varsa mutlaka yakalayın, beceriksiz ve acı veren kesimleri mutlaka tespit edin"
"Kurban denilince insanların aklına sadece kan gelsin, onun için ne kadar kan gösterirseniz, ne kadar çırpınan hayvan gösterirseniz o kadar önemlidir."
"Bu arada hastane ve sağlık ocaklarında nöbet tutun, elini kolunu kesen kim varsa görüntüleyin!"
"Kurban kesiminden dolayı çevrenin kirlendiğini ispat etmeye çalışın, bu arada Avrupalı yetkililerle röportajlar yapın!"
"Kısacası, Müslümanlara bayramlarını zehir edin, özünden ve maksadından saptırın."
Fakat hiç moralinizi bozmayın. Allah'ın izniyle her şey daha güzel olacaktır ve olmaktadır.
İblis ve dostlarının arzularının aksine, Kurban Bayramı Allah Teala'nın adının daha da yücelmesine, Müslümanların birbirleriyle daha fazla kenetlenmesine, İslam'ın nurunun her geçen gün daha fazla yayılmasına vesile olacaktır.