Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

FETÖ’cü Ecevit

Mesut Yılmaz’a referans yaparak ortaya konan Ecevit-FETÖ bağlantısı yeni bir şey değil, buna şaşırmamız abes olur. Ecevit ve FETÖ’nün birbirlerine karşı olan muhabbetini dünya alem bilir. En başta şair ruhlu (!) Ecevit bunları över dururdu ama daha da önemlisi FETO övmez miydi? Hem de nasıl, hem de kaç defa, hem de bastıra bastıra. Hatırlasanıza ahirette şefaat etme imkânı verilse Ecevit’e edermiş FETÖ, nasıl da unuttunuz. Bunun dışında FETÖ’cülerin tamamına bakınız, konuşmalarında bu zata karşı aşırı bir saygı, sevgi ve fazlası dikkatinizi çeker. Bu da hepsinin robot misali aynı yerden “beslendiği” bilgilerin bir merkezden enjekte edildiğini gösterir. Ondan diyorum Mesut Yılmaz’a gitmeye ne gerek var, rastladığınız FETÖ’cüye sorun, bakın neler diyecek size müteveffa Ecevit’le ilgili. Ayrıca FETÖ 28 Şubat’a sahip çıkmadı mı, 28 Şubat’ın taşıyıcısı Ecevit olmadı mı, daha ne delil istiyorsunuz FETÖ-Ecevit bağlantısında. Bırakın Mesut Yılmaz’ı rahat, o siyasi hayatına mal olmuşluğu ile kalsın o dönemin sayfalarında. O yıllarda, FETÖ ile Ecevit arasındaki bu kırılmaz ilişki bugün CHP’nin sorunudur. Nasıl mı? DSP, CHP’den farklı bir şey değildir çünkü. Sakın bana ikisi ayrı demeye kalkmasın kimse sayıveririm, CHP’li DSP’lileri bakın ha, ona göre. Yok birbirimizden farkımız hepimiz aynıyız’dır bunlar milletin gözünde. İdeolojileri de, söyledikleri de, yaptıkları da yapmak istedikleri de. Demem o ki yüzleri de. Öyle olmaya da mahkûmdurlar, kendi varlıklarını idame ettirmek adına. Bugün değil ama yakında, FETÖ’nün enine boyuna masaya yatırılıp, nereden çıktı, nereden nereye geldi, yol haritası çizilirken, yaptıkları ifşa edilirken CHP’nin de epeyi başı ağrıyacak solumuzun yegâne temsilcisi olarak.

ANLAMIYORUM BU NASIL 

“ONUR” ANLAYIŞI

Adam diyor ki; “Baktım askerler koşa koşa geliyor, patır patır merdivenlerden çıkıyorlar, emir subayıma dedim ki kapıyı kilitle.” Sonra? “Sonra oturdum televizyondan olanları takip ettim ta ki ertesi gün öğlen olana kadar.” Savunması da “ben FETÖ’cü değilim, darbeci değilim, silah çekmedim.” Yani ‘saklandım’ diyor adam! Yazıklar olsun sizin gibi asker kılıklı korkaklara! Bunun için mi milletin verdiği vergilerle garnizonlarınızda, size özel rezidanslarınızda sefa sürüyordunuz yıllarca. Bir gün kapıya düşman dayansın, siz de kapıyı kilitleyip bekleyin diye.

Bir başkası da FETÖ’den tutuklu. Ama sivil. Şimdi yapmayın etmeyin, çoluk çocuğum var, şuramda şu, buramda bu var, röntgen makinası olmuş mübarek (!) yalvarıyor bırakın diye. Allah Allah. İnsanda “onur” dediğin şey nerede kendini gösterir ki... Adam FETÖ’nün gazetesinde yazmış, hem de öyle böyle değil, yazmış da yazmış, 28 Şubat dememiş yazmış, Balyoz dememiş yazmış, 27 Nisan dememiş yazmış. 7 Şubat dememiş yazmış. 17-25 Aralık dememiş daha da yazmış. Hızını alamamış “ana vatan” demiş. Şimdi kalkmış, yaşından başından, çoluğundan çocuğundan utanmıyor “bırakın gari beni” diye ağlıyor. Bu nasıl bir adamlıktır ben anlamadım. Sahip çıksana FETÖ’ne mertçe(!) de, bari adam hiç de eğilmedi diyelim... Allah şaşırtmayagörsün...

yeniakit

Bu yazı toplam 898 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar