Ekrana yansıyan son görüntüleri görünce aklımdan geçen ilk cümle oldu bu. Partisinin başına geçiş serüvenini bir tarafa bırakınız, FETÖ tescilini mükerrer kılan son 15 Temmuz görüntüleri şüphe bırakmayacak kadar açık ve net. Savcıları göreve çağırıyoruz. Millet olarak bu daveti yapıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile olan bariz bağlantısının sorgulanması gerektiğini 249 şehit vermiş bir ülkenin şehitlerine sahip çıkan bir millet olarak talep ediyoruz. Görüntüler Kılıçdaroğlu’nun İstanbul havalimanına inişini, orada bir süre bekleyişini, bu arada kendisi ve danışmanlarının yaptığı telefon görüşmelerini, bunun sonucunda da havalimanının çıkışını bloke eden iki tankın geri çekilmesi ile sağ salim oradan ayrılışını gösteriyor. Millet tankların üstüne üstüne yürürken CHP lideri Kılıçdaroğlu, belli ki nazının geçtiği bu tanklara geri çekilmelerini bildiriyor ve o karanlık gecenin karanlığı içinde süzülüp gidiyor. Allah Allah! Durumun vahametini yazarken bir kez daha hissediyorum. İnsanların üzerinden geçen tanklar, bir anne ve çocuğunu kâğıt gibi ezip şehit eden tanklar, Kılıçdaroğlu için geri çekiliyor ki, o çıksın ki, o sağ salim havaalanından ayrılsın ki, onlar geri konuşlanıp bu ülkenin cumhurbaşkanını o alandan çıkartmasın ki, darbe başarılsın ki, FETÖ, NATO bütün Türkiye ve İslam düşmanları hep beraber vatan topraklarını işgal etsin...

Kılıçdaroğlu’nun çıkışını sağlama aşamasında tankların yanına giden resmi arabada kim vardı mesela, tanktaki darbecileri nasıl ikna etti ve geri çekilmelerini sağladı? Bütün bunlar bir an önce açıklığa kavuşturulmalı. Kılıçdaroğlu ve ekibinin o gece yaptıkları telefon görüşmeleri kimlerleydi, açıklanmalı.

Sonuç itibariyle tankın üstüne çıkmak yerine ve bunun sözünü o geceden dört sene önce vermiş olmasına rağmen insanların gözünün içine baka baka darbecilerin arasından süzülüp giden ve dolayısıyla fiiliyatta da onlara katılmış durumda olan bir CHP liderinden söz ediyoruz... Burada altını çizmemiz gereken önemli bir şey de o gece darbenin başarılı olmuş olması ihtimalinde neler olacağı konusudur. O gece Bakırköy ilçe başkanının sıcak evinden “İzlemekteyiz” diyebildi CHP lideri. İnsanlar canları pahasına vatanlarını savundukları o gece, bilmem belki de elinde bir bardak çay, bir kulağı telefonda diğeri ekranda ama her halükarda evet her şartta o evin içinde, ilçe başkanının evinin dört duvarı arasında kalmayı, oturmayı “seçti” CHP lideri.

Bu bir seçimdi ve CHP lideri sokağa çıkmadı, bilakis tankların arasından, tankların müsaadesi, tankların onayı ile süzülüp o eve gitti. Oysa darbe olsa tankın üzerine ilk çıkacak olan olacağını bir yayın sırasında yıllar önce sarfetmişti. Ama yalan bu kadar basit ve gelir geçerdi. Yalan. Ne kötü şeydir. Yalancıların akıbeti de ne kötü bir yerdir…

Sadece bu “bile” Evet için yeterlidir. Bu bile. Ey kafası karışık Müslüman! Erdoğan düşmanlığı, Erdoğan kıskançlığı, Erdoğan çekememezliği ile düştün bu adamın peşine! Yakışıyor mu sana! Saf tuttuklarına bir bak!

yeniakit