Abdurrahman Dilipak
G20 mi dediniz!
G20, bugün Hamburg’da toplanıyor.
Kim bunlar: ABD, AB, Çin, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, Brezilya, İtalya, Hindistan, Rusya, Kanada, Avustralya, G.Kore, Meksika, Endonezya, Türkiye, Suudi Arabistan, Arjantin ve G. Afrika.
Bunlar içinde 3 tane Müslüman ülke var: Endonezya, Türkiye ve Suudi Arabistan.
G20 hep EN’lerden oluşuyor. Rusya bir karasal dev. ABD ekonomik dev, Çin nüfus devi. İngiltere deseniz bir eyaleti 7 milyon km2’lik bir kıta. Amerika kıtasından 4 ülke var: Kuzeyde ABD, Kanada dışında Güney’de Brezilya ve Arjantin..
AB ayrı üye ama Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya ile 4 ülke de Avrupa’dan katılıyor. Afrika’dan G20’ye tek bir ülke katılıyor o da G. Afrika. O da sonuncu.
Asya’dakiler toprak ve nüfus çokluğunu elinde bulunduruyor, Batı grubu ise ekonomik, askeri ve siyasi gücü elinde bulunuyor. Düşünsenize dünya nüfusunun yarısı sadece Çin ve Hindistan’da.. Rusya desen bu iki ülkenin sahip olduğundan daha fazla toprağa sahip. Nüfus toprak ilişkisi desen Avustralya’nın nüfusu nerede ise İstanbul kadar..
İki ülkenin durumu yürekler acısı, Almanya ve Japonya işgal altındaki ülke statüsünde. Japonya Amerikan işgalinde de, Almanya’da ABD, İngiltere ve Fransa var. Dahası İsrail’e karşı mahcur, o da yetmedi Vatikan’ın KRW’de vesayeti sözkonusu.. Bu yapının bütün derin işlerinin tezgahlandığı bir ülke durumunda Almanya!
%50 çoğunluk dersen, toprak, nüfus, ekonomik büyüklük olarak hepsi buradalar. Ama hepsi 5’e teslim. Yani ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin. Yani Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesine. Asıl patron bunlar. Bunların hepsinin tek tek VETO yetkisi var.. Tabii bu 5’in 3’ünün mihverinde yer aldığı bir de NATO var. Bir de hepsinin içinde gizli bir derin gerçek var.
G20 yapısı, dengesiz, çarpık, sağlıksız bir yapı.
Bakın, G20 olarak bunların en belirleyici temel özellikleri, ekonomik büyüklükleri. Toprak ve nüfus değil. Tabii, fert başına gelir düşük olsa da nüfus çok büyükse yine toplamda belli bir büyüklüğe ulaşmış oluyorsunuz. Ya da toprağınız çok büyükse, bu vesile ile sahip olduğunuz imkan ve kaynaklar sizi lider yapabiliyor..
Önce şunu tesbit edelim: Ülkelerin zenginlikleri sadece bir illüzyondur.. Yoksa bu dünyanın en zengin ülkelerinin zenginlikleri birkaç ailenin banka hesablarındaki rakamlardan ibaret. Yoksa bu ülkelerde de sosyal güvenceden yoksul, aç insanlar, evsizler yaşamaya devam ediyorlar..
62 patron dünya gelirinin yarısından fazlasına sahip. Bunun ilk 7’si 55’inden daha zengin. İlk 7’nin ilk 3’ü 4’ünden zengin. İlki, diğer 2’sinden zengin. Böyle bir adaletsizlik görülmemiş..
Bu servetin arkasında sömürge mirası, savaş, darbe ve terör var. Dolar tek başına tam bir illüzyon. Büyülü bir kağıt parçası. Uluslararası düzen tam bir Mafia düzeni. Mısır’da gördük bunları, hukuk, adalet, insan hakları, demokrasi dedikleri şey makyaj malzemesi..
Şu Arap ülkelerinin haline bakın. Din, dil, tarih, coğrafya aynı ama 22 farklı ülke var. Sınır, rejim ve iktidar yapıları hep bu derin yapı tarafından dizayn edilmiş.
Uluslararası piyasa büyük ölçüde bunların kontrolünde. İnanılmaz bir beyin göçü sözkonusu. Güçlü bir istihbarat ağı ile kişi, topluluk, devletleri kontrol etmeye yönelik bir düzen kurulmuş.
Emperyalizm dediğiniz şey bu yapının içinde gizli.
Hamburg’da günler öncesinde G20 karşıtı gösteriler başladı. Artistik, şiddet dozu ayarlanmış.
Bakın dünyadaki antisemitik hareketlerin çoğu semitik çevrelerce örgütlenen kontrollü faaliyetlerdir. DAEŞ, PYD-PKK, DHKP-C gibi yapılar, FETÖ bu senaryo çerçevesinde örgütleniyor. Bu gibi toplantılara karşı profesyonel protest yapılar, hemen Truva atı özelliğine sahip, markalaştırılmış, Media tarafından parlatılmış, akredite kuruluşların öncülüğünde protesto faaliyetleri örgütlenir. Feda edilecek unsurlar belirlenmiştir. Bazı radikal unsurlar içeri alınıp, onlar üzerinden de planlar yapılır ve ardından bu gösterilerin faturaları onlara çıkarılır. Bazan da yakıp yıkmalarına izin verilir ki, halk onlardan nefret etsin, onlara bakın, kendilerine yaklaşsınlar, ya da ılımlı grublara yakınlaşsınlar.
O profesyonel grublar Gezi’de de İstanbul’daydı. Şimdi yine gelmişler. Adada toplantıdayken basılmışlar. “Demokrasi” “Adalet”, “İnsan Hakları”, “Çevre”, “Barış”, “Özgürlük”, “Emek” gibi kavramlarla yola çıkmışlarsa, daha yakından bir daha bakın! Çünkü bu kelimeler onların kamuflajı için kullanılıyor. FETÖ’nün “Diyalog” ve “Hoşgörü” kamuflajı gibi.
Emperyalizme karşı muhalefet ve eylem mazlumlara bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.. Kendi rakip ve düşmanlarınızı bile siz ayarlayacaksınız!
Rusçulara karşı Maocuları kim örgütledi ki. Sağı dizayn edenler, solu da dizayn ettiler.. Sol, sosyalist, komünist, demokratik sol, sosyal demokrat fark etmez. Bu bir pankreas güreşidir aslında. Horoz dövüşüdür. Siyasi bir kumardır. Aynı adam iki horozunu dövüştürebilir. Siz hangisine para yatırırsanız yatırın, hangi horoz kazanırsa kazansın, sonuçta siz kazanmış(!) olursunuz. Bugün dünyada oynanan da bu! Horoz dövüşü. G20 ülkeleri, horoz dövüştürücüleri büyük ölçüde. Piyasada ne kadar çok civciv var, ne kadar tavuk, ne kadar horoz var.. Horozlar tavukları büyütüyor, çiftliğin kahyası horozları dövüştürüyor..
Sahi Fehriye Erdal’ı himaye edenler, PKK’ya PYD’ye silah verenler, FETÖ’ye arka çıkanlar, 15 Temmuz darbesine destek verenler (diyeceğim ama, yok canım, bunlar işin doğrudan sahibi… F. Gülen denen adamı gözünüzde fazla büyütmeyin, sıradan bir taşeron, tetikçi işte) bunlar. Bir de kanıt istiyorlar değil mi, kanıt sizde bayım! Kanıt sizsiniz!
Bakın bunlar “sıfırı tüketmiş” bir toplum. Dinlerini kaybettiler, vicdanlarını da. Akılları hayatlarını zehirliyor. Ailelerini kaybettiler. Saadetlerini de. İntihar etmek için uygun hale geldiler.. Birinin bunlara “durun” demesi gerek! “Durun kalabalıklar, bu sokak çıkmaz sokak”. Yine de gitmek istiyorsanız canınız cehenneme. Zulmün kemali, zevalinin işaretidir.
Şimdi bu kendini İlah ve Rab zanneden ifritler konseyinde, bir insan sesi bekliyoruz.. Namaz vakti geldiğinde “Allahu ekber” diyen, sonra başını yere koyan ve “Senden başka kimsenin önünde bu baş eğilmeyecek” diyen bir ses.
15 Temmuz arefesinde Ya Allah, Bismillah, Allahuekber! Selâm ve dua ile.
yeniakit