Abdurrahman Dilipak
Garb cephesinde yeni bir durum yok!
Brexit konusunda gelinen noktada belirsizlik kısmen devam ediyor. Brexit’in ertelenmesi için AB ülkelerinin tümünün onayı gerekiyordu. Eğer erteleme gerçekleşmeseydi İngiltere, 12 Nisan Cuma günü yerel saatle 23:00’te AB’den ayrılacaktı. Son gelen haber şöyle: AB ve İngiltere, Brexit’i 31 Ekim 2019’a kadar erteleme kararı aldı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, 27 AB üyesi ülke ve İngiltere›nin, Brexit’i 31 Ekim’e kadar esnek erteleme konusunda anlaştığını açıkladı. İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit’in 31 Ekim’e ertelenmesine rağmen “Brexit’i mayıs ayının ilk üç haftası içinde parlamentodan geçiremesi halinde AB’den 1 Haziran günü resmen ayrılabileceklerini” söyledi.
Hatırlanacağı üzere AB daha önce de İngiltere’nin erteleme talebini kabul etmiş ve Brexit müzakerelerini 29 Mart’tan 12 Nisan’a uzatmıştı. 5 Nisan’da erteleme talebini AB’ye ileten Theresa May, Brexit’i 30 Haziran’a ötelemek istiyordu. AB ise daha uzun bir ertelemeden yanaydı.. İngiltere’de daha önce Avam Kamarası, Theresa May’in AB ile daha önce vardığı anlaşmayı reddetmişti. Milletvekilleri daha sonra Gümrük Birliği’nde kalmak gibi May’in anlaşmasına alternatif planları oylamış fakat hiçbir plan Avam Kamarası’nda çoğunluğun desteğini alamamıştı.
Mayıs sonuna kadar İngiltere’nin AB’den ayrılmaması durumunda Haziran’daki AB seçimlerine girmesi gerekebilir. Bu konuda Angela Merkel, Brexit’in bu yıl sonu veya 2020 başına kadar ertelenebileceğini söylemişti. Ama nihai karar 31 Ekim 2019 oldu. May ise Mayıs ayının ilk 3 haftası içinde bu konuda bir karar vereceklerini ve 1 Haziran’da bu konuyu netleştireceklerini söyledi.
Bu arada İtalya’da senet borsası çökmek üzere. İspanya’da da durum pek iç açıcı değil. Yunanistan’ı zaten söylemeye gerek yok. İtalya’da bir ekonomik kriz İspanya’yı da vurur. İtalya ve İspanya’daki kriz döner Fransa’yı vurur. İtalya, İspanya, Fransa’daki kriz bütün Avrupa’yı sallar.
AB ile ABD arasındaki rekabet devam ediyor. Bu durum aslında bir NATO krizi aslında. ABD ile AB arasındaki kriz Güvenlik Konseyi’ndeki 5 daimi üyenin 3’nün de krizi anlamına geliyor. Geriye Rusya ve Çin kalıyor. Yani bu kriz aynı zamanda bir BM krizi anlamı taşıyor.
Terasa May Almanya’da Merkel tarafından karşılanmadı. Bu önemli. AB ile İngiltere arasındaki uyumsuzluk hem İngiltere içinde, hem de AB içinde kriz sebebi. İngiltere’deki kriz aynı zamanda, dolaylı olarak da olsa, bir Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda krizidir.
Garp cephesinde “Şark krizi” konusunda görüş birliği yok. Ne İsrail konusunda, ne Irak, Suriye, Suud, Körfez, Mısır konusunda görüş birliği yok. ABD arkasına İsrail lobisini alıp, şahinleşiyor. Mevcut sorunlar yetmiyormuş gibi, alın size Sudan krizi. El Beşir sonunda istifa etmek zorunda kaldı. Olaylar tırmanınca ordu yönetime el koydu. Beşir tutuklandı ve 3 ay için sıkıyönetim ilan edildi.. Tabii bizim Kızıldeniz’deki Sevarin adasının geleceği de bu durumda tartışmalı hale geldi. Sudan’daki darbeyi Mısır ve Suudi Arabistan’dan, Yemen, Cibuti, Eritre ve Somali’den bağımsız bir şekilde düşünmek mümkün değil.
Cezayir’de de kısa bir süre önce Buteflika da istifa etmek zorunda kalmıştı. Biliyorsunuz Libya’da kriz bir anda tırmandı ve ülke daha büyük bir iç savaş tehlikesi ile karşı karşıya geldi.
İran ile ABD arasındaki restleşme en üst seviyeye çıkarıldı. ABD “Devrim muhafızları”nı terör örgütü olarak kabul ettiğini açıklarken, İran da aynı şekilde bir misilleme yaptı.
İsrail seçimleri tamam. Sağ kanat 120 milletvekillik Parlamento’da 65 milletvekilliği aldı. Mecliste 11 parti temsil ediliyor. Sol 45, Araplar 10 sandalyeye sahip. Parlamentoda temsil edilen sağda 6 parti var, solda 3, Araplarda 2 parti. Netanyahu’nun merkez sağ partisi Likut ve Gantz’ın merkez sol partisi Kahol Laan’ın 35’er milletvekili var. Bunun anlamı şu, Netanyahu tek başına iktidar. Yani İsrail cephesinde yeni bir durum yok. Netanyahu ve Trump bölgeyi karıştırmak için yeni bir macera kalkışmaları için ortam müsaid. Türkiye’deki seçim sonuçlarının oluşturduğu ortam da Netanyahu açısından uygun gibi görülebilir. Bölgede kriz derinleşebilir. İran ile Suudi Arabistan arasında sıcak temas için birileri düğmeye basabilir. “Arap NATO”su için Trump yeniden harekete geçebilir.
Bir süredir Parsecure map’den dünyada devam eden sıcak siber saldırı haritasındaki hareketliliği izliyorum. En çok saldırı alan ülkelerin başında Türkiye, Azarbeycan ve Almanya var. Yoğun bir şekilde siber saldırıya uğrayan ülkelerde bir süre sonra birtakım sorunlar da yaşanıyor.
Türkiye’deki seçim süreci, Pazartesi’ye kadar kesin bir karara bağlanacaktır. Zaten şu anda Büyükçekmece’de yaşanan olaylara bağlı inceleme dışındaki mevcut itirazlarda, incelemesi devam eden sandıklarla ilgili sonucu değiştirecek bir durum yok. Büyükçekmece’deki durum sadece Büyükçekmece ile ilgili bir sonuç mu doğuracak yoksa bu durum bütün İstanbul için seçimin sonucu değiştirecek bir potansiyele mi sahip, YSK şu günlerde bu konuda bir karar verecek. Sanıyorum bu konuda netlik kazandıktan sonra Türkiye’de neler olacağını göreceğiz. İstanbul’da seçimler yenilenecekse, bu en az 1,5 aylık bir siyasi belirsizlik anlamı taşıyacak. Kimine göre İmamoğlu’na mazbatası verildikten sonra bile yeni hukuki sorunlar sebebi ile mazbatası iptal edilebilir. Ama bu durum mazbata iptaline gerek olmadan da hukuki sorunlar, kanuni gerekçelerle her zaman görevden alma yapılabilir ve tabii o zaman da o duruma ilişkin yeni bir hukuki süreç başlar. Bu durum netleştikten sonra AK Parti teşkilatlarında, bakanlıklarda, bürokraside, ekonomide, dış politikada, güvenlik politikasında, mali politikalarda nasıl bir yenilik olacağını hep birlikte göreceğiz.
Biliyorsunuz, önümüzde Ramazan var. Mayıs Ramazan, Haziran’ın ilk haftası bayram. Yerel seçimlerin resmi sonuçları belli olsa da, sanırım bu tartışmalar hemen bitmeyecek. Bundan sonrası için işlerin nasıl bir seyir takip edeceğini görmek için öyle anlaşılıyor ki, bayram sonrasını bekleyeceğiz.
Selâm ve dua ile.