Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Gelecek dünde kaldı cancağızım

Birtakım dostlar futbolda şiddeti önlemekten söz ediyor.

Futbol, boks, pankreas güreşi, eski Gladiatörlerin savaşları ya da boğa güreşi aslında şiddeti deşarj etmek için düşünülen şeyler değil mi idi?

Bakın karnavallar Şeytan taşlama yöntemi idi, sonra Şeytan karnavalların yöneticisi oldu ve faşinglere dönüştü.

Genelevler aslında azgın seksomanyakların deşarj olması için düşünülmemiş mi idi. Günahkarları bir yere toplayacaklar, masum insanlar da bunların şerlerinden emin olacaklardı. 

Batı kafası işte, sonra da bu günahların servetlerini kiliseye bağışlamaları karşılığında onlar artık piyasa değeri kalmayınca bu işten el etek çekip kutsal fahişelere döneceklerdi.

Şeytan şimdi bu metodu bizimkilerin üzerinde uyguluyor. Günah çıkarma yerine günahları silecek, ateşten korunmak için ilginç çözümler üretme peşinde birileri. Yeter ki milletten çaldığının bir kısmını bunlara bağışla, onlar da senin bağışlanmana tavassut etsinler.

Yeter ki para ver, sana cinayet için de fetva bulurlar, fuhuş için de, rüşvet içinde. Isırıcı melikler döneminin sapkınlarının uydurduklarını kaynak göstererek, tarihten bir sürü delil de bulurlar.

Futbol adrenalin tutkunlarının (bağımlılarının, hastalarının) bu asabi enerjisini deşarj etmek için bulunan çözümlerden biri değil mi idi. Amigoların görevi onların bu duygularını harekete geçirmek değil mi idi.

Futbolda şiddet var, olmaya devam edecek ve hatta belli bir dozda da olmalı, bunu icad edenlerin mantığına göre.

Fiesta, Siesta, Futbol neyin nesi idi. Futbol bir siyasi kontrol mekanizması olarak da düşünülebilir.

Futbolda şiddeti yok etmek değil, kontrol etmek esas. Futbol spor filan değil. Biraz şov, biraz kumar, biraz şike, işte öyle bir şey. Spor yapılır. Seyredilen gösteridir. 

Kontrol edemediğiniz güç, güç değildir.

Futbolla şiddeti kontrol etmek, benzinle yangın söndürmek gibi bir şey. Genelev açarak namusu korumak da aynı aklın ürünü.

Futbolu yazacağım daha da önce asıl üzerinde durmak istediğim nokta şu: Bu iş insanların uyutulması için kocaman bir beşiğe dönüştü. Bunun için de Mafia da var, FETÖ de. Bunlar şirket değil mi, hangi şirket bu kadar revaçta. Bunlar ne üretirler. Futbolu bu kadar değerli kılan ne. Bu malayani bir iş. Devlet neden buna bu kadar kaynak ayırır, benim anlamam mümkün değil.

Yıllarca Silikon Vadisi’nde çalıştıktan sonra bir anda her şeyi bırakıp, inzivaya çekilerek ‘dünyanın sonunu’ beklemeye başlayan Facebook’un eski üretim müdürlerinden Antonio Garcia Martinez, “Medeniyet 30 yıl içinde çökecek” diyor.

Bu başka bir kıyamet kehaneti. BBC’nin ‘Silikon Vadisi’nin sırları’ belgeseli ekibine ABD’nin Seattle kenti açıklarındaki Orcas Adası›nda satın aldığı geniş arazide konuşan Martinez, «Gelecek 30 yıl içerisinde dünya nüfusunun yarısı işsiz olacak. İşler çirkinleşebilir. Medeniyet tamamen çökebilir” diyor. Bu felaketin kırılma noktası için de tarih veriyor, 2023! Küresel ekonominin altüst olacağını söyleyen bu adam “İnanın ben gelecekten geliyorum. Daha yeni San Francisco adlı zaman makinesinden çıktım. Dünyanın gelecekte neye benzeyeceğini gördüm. Şu an size inanılmaz gibi gelen şeyler çok yakında gerçek olacak” diyor.

Din, bilim, siyaset, ekonomi, ahlak teknolojinin ortaya çıkarttığı soru ve sorunlara cevap vermekte zorlanıyor. Martinez’e göre “Siyaset ve teknoloji arasında ciddi bir yarış söz konusu. Şu anda teknoloji açık ara önde gidiyor. Teknolojik gelişmelerin sonucunda çok sayıda kişi işini kaybedecek. Bu durumun önüne geçip oluşacak sefaleti önleyecek sosyal politikalara dair ise hiçbir çalışma yok. Sadece ABD’de 300 milyon silah var. Bu da neredeyse kişi başına bir silah düşüyor demek. Bu silahların büyük kısmı da ekonomik açıdan avantajlı konumlarını kaybeden kişilerin elinde.”

Futbola yatırım yaparak bu sorunlara çözüm bulamayız. Aksine futbol ve eğlence sektörü, kumar sektörü felaketin kuluçkaya yatırıldığı mekanlar olarak bir risk oluşturuyor. Buralarda kendi cellatlarımızı yetiştiriyoruz. Media ve mektepler de bu yapay zekaların biyonik robotlarını üretiyor sanki. Sosyal media deseniz bir gayya kuyusu.

Bakın bu yeni dünyanın teknoloji ve para endeksli medeniyetinin hiçbir kutsalı yok. Hiçbir ahlaki değeri tanımıyor. Göreceksiniz Neo Scientologist seküler inanç akımları ortaya çıkacak. Kehanet ve spirtüalizm dinin yerine ikame edilmeye çalışılacak. Adrenalini boşaltırken beyinlerini de boşaltacaklar. Yüksek gerilimi dengelemek için uyuşturucuyu önerecekler.

Uyuşturucu dedimse, eroin esrar değil, bunu topluma ilaç, yiyecek, içecekle de sunabilirler. Bunun için birçok ürün hazır. Elektronik olarak pasifleştirici manyetik alanlar, e-water’ler, diyetler hazır. Cesaret hapı gibi, pasifleştirici kimyasallar da ürettiler. Nasıl enerji için uyku dağıtıyorsanız, işte öyle bir şey. Yapay zeka dedikleri şey her şeyi, bütün planları altüst ediyor.

Gelecek dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni hayaller kurma zamanıdır.

Mevlan’a “düne dair ne varsa dünde kaldı, şimdi yeni şeyler söylemek zamanıdır” diyordu. Aradan çok zaman geçti. 2018 modası otomobiller, bilgisayarlar paketlenmeye başladı bile. Elbiselerin kumaşlarının desenleri çizildi, dokundu, kesildi, dikildi vitrinlerde yerini alması için gün sayıyor.

Gelecek öyle bir geliyor ki, geçmişi de değiştiriyor, sadece bugünü değil, gelecek hayallerimize de yön vermeye çalışıyor.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni Türkiye değil, yeni bir dünyadan söz ediyoruz artık. İnsan makineyi üretirken, makine insanı yeniden tanımlamanın eşiğine gelindi.

Dünyayı uzaylılar değil ama Tekno Avatarlar, Hümonoidler işgal etmeye başladı bile. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 933 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar