GİZLİ ATEİSTLİK YAPTIK!
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın günlüklerinde CHP için neler demiş?!
"Laikliğimizi ilân ettik; fakat laik olamadık"
Günlükler edebiyatımızda çok önemli bir yere sahiptir. Günlüklerde yazar, resmi kıyafetini çıkarıp günlük kıyafetleriyle halkın arasında karışan bir yönetici gibi samimidir. Birçok gizli kalmış bilgiyi günlüklerden öğrenmek mümkün olduğundan aynı zamanda tarihi bir belge niteliği de taşırlar. Yazan, özelini yazarken bile özenerek ve düşünerek yazar. Bir gün en çok da öldükten sonra- birinin okuma ihtimali hep vardır da ondan olsa gerek.
Sizlerle bir yazarın günlüğünden kısa bir bölüm paylaşmak istiyorum. Yazarımız -aynı zamanda şairimiz- Ahmet Hamdi Tanpınar. Günlüklerin yer aldığı kitabın adı "Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Başbaşa". Paylaşmak istediğim bölüm siyasetle ilgili bir bölüm. Bilenler bilir, Tanpınar'ın siyasi bir yönü de var.
1942-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yapar. Cumhuriyet Halk Partilidir. 16 Ekim 1961 günü yazdığı günlükten küçük bir bölüm... 16 Ekim önemli bir tarihtir aslında. Bu tarih 15 Ekim 1961 yılında yapılan seçimlerin ertesi günüdür. 27 Mayıs 1960 darbesi olmuştur. Menderes idam edilmiştir. Ardından seçimler yapılmıştır. Birinci parti Halk Partisi'dir ama tek başına iktidar olma çoğunluğuna sahip değildir. İşte böyle bir ortamda Tanpınar bir öz eleştiri yapar. "Halk Partisi'nin kabahatleri" diye giriş yaptığı bölümden alıntıladığım bölümler şöyle:
"Hakikat şu ki biz sadece abeste ısrar ettik. Küçük emr-i vâkileri inkılâp ve ilerleme sandık. Din derslerinin, Arapça ve Acemcenin mektep programlarından kimsenin haberi olmaksızın çıkarılması gibi... Arkasından dil inkılâbı, arkasından münevver enflasyonu ve bütün bir konformizm... Kadrosuzluk... Dışarıya bol adam gönderememek...
Din sadece bir cenaze gömme meselesi midir?
Din meselesi ihmal edilmeyecekti. Kanalize edilecekti. Biz halkımızı kendi elimizle cahil kuvvete teslim ettik. Dini bir cenaze gömme meselesi yaptık. Türkiye Müslüman'dır; bu hakikati unuttuk. Laikliğimizi ilân ettik; fakat laik olamadık. Gizli ate'lik yaptık ve en sersem, yani her şeyi tesadüfe bırakarak. Bu suretle münevver köksüz kaldı. Her şeyi, yerine yenisini koymadan zedeledik. İşte Halk Partisi'nin macerası!
Osmanlının yıkılmasını istemiyor
Allah Türkiye'yi korusun. Ben Orhan Gazi'nin mübarek eliyle kurduğu bu terkibin devam etmesini, yıkılmamasını istiyorum. Tarihî Türkiye'nin peşindeyim. Onun devamını istiyorum ve insan ıstırabına dahi bu iş için göz yumuyorum."
dünyabizim