Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Güle güle aptal çocuk

İki dönem peş peşe yaptığı başkanlık görevini ayın yirmisinde Cuma günü devrediyor.

Herkes yeni başkan Trump'ın neler yapacağına kilitlenmiş durumda.

Fakat biz şu Obama için birkaç söz söylemek istiyoruz.

Bakmayın bazılarımız tarafından başarısız ilan edildiğine, bakmayın yerini kendi partisinden birine değil de cumhuriyetçilere bırakıp gittiğine.

Obama projesi tutmuştur ve Amerika'nın bütün beklentileri gerçekleşmiştir. Amerika Obama'yla birçok zafere birden imza atmıştır.

Obama aptalca kullanılmıştır, kendisi açısından her şey hezimetle sonuçlanmıştır.

Fakat söylediğim gibi Amerika kazanmıştır.

Obama'yı başkan yapmakla kurulduğu günden beri omuzlarını çökerten bir günahını bir anda ödeyivermiş, alnındaki siyah lekeyi silivermiştir.

Düne kadar köle olarak kullandığı, adam yerine koymadığı, köpeklerle eş tuttuğu, okullarında okutmadığı, otobüslerine bindirmediği, zulmettiği, katlettiği azınlıktan birini, bir zenciyi ülkeye, dünyanın en büyük ülkesine başkan yapmıştı, hem de iki defa üst üste.

Söyleyin bakalım, dünyanın hangi ülkesi yapabilirdi bunu?

Dünya entellerinin, okuryazarlarının Amerika'yı en çok suçladığı, başına kaktığı suçu bu değil miydi? Zencilere ve Kızılderililere yaptıkları değil miydi? Bakın bu konuda artık herkes susmuş, ağızlarına band yapıştırılmıştır.

Amerika yakında bir Kızılderiliyi de başkan yaparsa hiç şaşırmayın. Böylesine randıman alındıktan sonra niye olmasın?

Ne güzel bir şey, böylece aynı zamanda bütün dünyaya demokrasi dersi de vermiş oluyordu.

Diyorum ki, keşke Obama aptalca kullanılan bir Amerikan başkanı olmasaydı da onun yerine muhalif siyahi bir mücadele adamı olarak arzı endam etseydi çok daha faydalı olurdu.

Biliyorsunuz onun zamanında Amerika'da bin beş yüzden fazla siyahi, polis tarafından öldürülmüştür. Eğer Obama değil de beyaz bir başkan olsaydı Amerika bunun bedelini çok daha fazla öderdi.

Obama'nın sadece siyahi bir azınlıktan olması değil, aynı zamanda Müslüman olma ihtimali de vardı, Amerika bu ihtimali de biliyordu. O Burak Hüseyin Obama'ydı.

Fakat Amerika için hiç fark etmezdi.

Çünkü Obama sadece Amerika'nın en büyük günahını ödemek, en büyük ayıbını temizlemek için değil, dış dünyaya, özellikle İslam Dünyasına da bir ümit olarak sunulmuş, ilk ziyaretlerini Türkiye'ye, Sultanahmet'e ve Mısır'a gerçekleştirmişti.

“Esselamüaleyküm!” diye giriş yapmıştı bizim dünyamıza. Fakat bu sekiz yıllık dönem bütün bir İslam dünyasını sükûtu hayâle uğratmıştı.

Suriye'de dökülen yarım milyon Müslüman kanının büyük bir kısmına Obama ortak değil midir? Onun kalleş siyasetine kurban gitmemiş midir?

Önceki işgal ve katliamdan sonra Irak'ta kendisinin başkanlığı döneminde yüz binden fazla Müslüman katliama uğramadı mı?

Bugün Mısır'daki çarpık ve zalim düzeni Obama miras bırakıp defolmuyor mu?

Afganistan bu haliyle onun yüz karası değil midir?

Gelelim şu anda Türkiye'ye karşı izlediği kalleş siyasete? Türkiye'nin bütün düşmanlarını bağrına basmış bir şekilde bırakıp gitmiyor mu?

Fakat söylediğim gibi bütün bunlar Obama için bir hezimet olsa da Amerika için bilinçle yerine getirilen birer zaferdir.

Güle güle aptal çocuk, güle güle beyazdan daha beyaz geçinen, tepeden tırnağa aşağılık kompleksine batmış siyahların yüz karası!

doğruhaber

Bu yazı toplam 1400 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar