Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Gündem

Ve nihayet mayısın da sonuna geldik.

Bu arada bir Anadolu turunu tamamladık.. 60 günlük çabaların sonuna geldik. Heyetler raporlarını yazmaya başladı..
Sanırım haziran başında heyetler raporunu sunacak.. Sonra yeni bir yol haritası ve yeni bir süreç..
Heyetin bundan sonra çalışmalarını sürdürüp sürdürmeyeceği, sürdürecekse nasıl sürdüreceği de bu toplantıdan sonra belli olacak..
Hemen belirteyim ki, bu konu gündeme geldiğinden beri bölgede silahlı çatışma durdu.. Bu önemli bir kazanım.. Bölge halkı bu işten son derece memnun. Barışın sürekli olmasını istiyor.
Bölge ekonomisinde ciddi bir canlanma sözkonusu.. Köye dönüş hazırlıkları yapılıyor. Yıllardır insanlar ilk kez yaylaya çıkıyor..
Ülke genelinde barışa destek % 81,5 seviyesinde yükseldi.. CHP, İP ve TKP"nin muhalefeti sürüyor.. CHP çözüldü..
Barışa destek, aynı zamanda Anayasa değişikliğine destek anlamına da geliyor. Barışın kalıcı olması için zaten bu gerekli..
Haziran ayına girerken önümüzde 3 önemli konu var. Barışın sürekli hale gelmesi, Anayasa değişikliği ve Suriye konusu..
Ve tabii bir diğer konu, 28 Şubat davası ve açılacak yeni davalar. Yani Ergenekon davaları zincirine yeni eklenecek halkalar..
Hemen şunu söyleyeyim ki, özellikle Doğu ve Güneydoğu"dan faili meçhul olarak bilinen faili belli davalarla ilgili çok sayıda bilgi, belge de heyetle birlikte hükümete intikal etmiş olacak..
Bu şikayetlerin bir kısmı 12 Eylül, bir kısmı 28 Şubat davalarına eklenebilir.. Birilerinin asıl korkusunun bu olduğunu, onun için bu çevrelerin öfkeli tepkiler verdiğini düşünüyorum..
Açılan ve açılacak olan davalar çerçevesinde, bu askeri şûra da ayrı bir öneme sahip.. Emekli olacaklar ve terfi edecekler belli olduktan hemen sonra, TSK ile ilgili önemli kararlar alınabilir..
Haziran"la birlikte havalar da siyaset de ısınacak..
Sadece Türkiye"de ya da bölgede değil, dünya da ekonominin ve siyasetin ateşi yükselecek gibi gözüküyor..
Batıda 80 yılın en büyük ekonomik krizinden söz ediliyor..
Tabii bütün bunlar olurken, bir yandan da yerel yönetim seçimleri ve kaç sandık kurulacağı konusu hep gündemde olacak.. Her seçim öncesi olduğu gibi, siyasi partiler ve seçim yasası yine tartışma gündeminde yer alacak.. Ve tabii en başta da baraj konusu tartışılacak..
İran seçimi ilk kez Türkiye"de bu kadar büyük ilgi ile takip ediliyor. Çünki seçim sonucu Türkiye-İran ilişkileri açısından olduğu kadar, Suriye"nin ve Irak"ın geleceği açısından da büyük önem taşıyor. İsrail ve Lübnan açısından da, yani bölge barışı açısından da büyük önem taşıyan bir konu..
Haziran ortalarında bu sorunun cevabı netlik kazanacak ama, seçime kadar bölgede tedirgin bekleyiş hep sürecek.
Seçimlerin ertelenmesine sebep olacak bir gelişme işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirebileceği gibi, 600 küsur aday adayından 8"inin adaylığının kesinleşmesinin ardından eğer seçmen sandığa gitmeyecek olursa, seçimin meşruiyeti tartışmalı hale gelebilir ve ülkede siyasi karışıklıklar yaşanabilir..
Eğer korkulan olmaz ve seçimler sonuçlanırsa, ipi kimin göğüsleyeceğine de bakmak gerek..
Özellikle de seçilecek kişinin Türkiye, Irak ve Suriye politikası yanında Mehdilik ve Şia"ya bakışı ve bu konularda izleyeceği politika büyük önem taşıyacak..
Bu açıdan haziran ayında yaşanacak olaylar, daha sonraki süreci derinden etkileyecek olaylara sahne olacak..
İran konusunda gelişmelerin ne yönde olacağını bilmiyoruz ama kesin olan bir şey varsa, Ahmedinejat ve onun ekolünden biri, bundan böyle İran"ın geleceğine yön vermeyecek.. Burada cevabını bilmediğimiz bir soru var. Peki bu durumda Hüccetiye ekolünün önemli bir ismi olarak, gaybi mesajlar aldığına inanan bir lider bundan sonra nasıl bir yol izleyecek ve ne yapacak?
Bu ve benzer daha birçok sorunun cevabını haziran ayı içinde alacağız ve hayat kendi yolunda akmaya devam edecek.
Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1259 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar