Hamas Lideri Dudin: “İşgal Rejimi Zindanları Guantanamo’dan Daha Kötü”
İslamî Direniş Hareketi (Hamas)’ın esirler dosyası sorumlusu eski esirlerden Musa Dudin Filistin direniş gruplarına çağrıda bulunarak, Siyonist işgal rejimi İsrail zindanlarında bulunan Filistinli esirleri kurtarmak için bütün imkanlarını seferber etmeler
İslamî Direniş Hareketi (Hamas)’ın esirler dosyası sorumlusu eski esirlerden Musa Dudin Filistin direniş gruplarına çağrıda bulunarak, Siyonist işgal rejimi İsrail zindanlarında bulunan Filistinli esirleri kurtarmak için bütün imkanlarını seferber etmelerini istedi.
Filistin Enformasyon Merkezinin kendisiyle yaptığı röportajda Filistinli esirleri kurtarmak için Hamas hareketinin verdiği sözün doğal ve meşru bir söz ve taahhüt olduğunu belirten Dudin, Hamas'ın bu konuda verdiği sözleri daha önce yerine getirdiği gibi, şimdi ve gelecekte de yerine getireceğini söyledi.
19 yıl Siyonist işgal zindanlarında kaldıktan sonra özgürlüğe kavuşan Hamas liderlerinden Dudin, esirler konusunu sürekli gündemde tutmak, insanlara hatırlatmak, uluslararası platformlarda gündeme getirmek ve suçluların cezalandırılması için de meselenin uluslararası ceza mahkemesine taşınması gerektiğini belirtti.
Dudin, Siyonist işgal rejimi İsrail zindanlarında Filistinlilerin gördüğü işkence ve mahrumiyetin Müslüman tutsakların Guantanamo'da çektiklerinden çok fazla olduğuna dikkat çekerek, 2007 yılında Celbu’ zindanında 15 esirin elbisesini çıkaran gardiyanların onları aynı hücrede bırakmalarının bu insanlık dışı muamelelerden sadece bir tanesi olduğunu ifade etti.
Kendisiyle yaptığımız röportajı sunuyoruz:
Filistin Esirler Günü'nde Hamas hareketinin eldeki bütün imkânları kullanarak esirleri kurtarma sözü vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Filistin Esirler Günü, esirlerin özürlük hakkını savunmak için yâd edilen bir gündür. İlk Filistinli esir Mahmud Bekr Hicazi’nin serbest kaldığı 17 Nisan 1974 tarihi Filistin direniş tarihine Filistin Esir Günü olarak geçti. Bugün ve tarih esirlere yönelik dini ve ahlaki sorumlulukları hatırlatır.
Başta Hamas olmak üzere bütün Filistinli grupların bugünde esirlerin hakkını savunmaktan, onları kurtarmak için her türlü çabayı göstereceklerini ifade etmekten başka seçenekleri de yoktur. Çünkü Filistin çağdaş tarihi için destanlar yazan, bu davayı daha ileri bir aşamaya geçirmek için en değerli varlıklarını feda eden bu kahraman ve fedakar insanlar için yapılması gereken budur.
Hamas’ın esirleri kurtarmak için verdiği söz ve taahhüt doğal ve meşrudur. Hamas daha önce verdiği sözlerini yerine getirdiği gibi, şimdi ve gelecekte verdiği ve vereceği sözlerini de yerine getirecektir inşallah.
Siyonist işgal zindanlarında 19 yıl geçirdiniz. Esirlerin çektiği sıkıntılar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Esirler Günü'nde yarım asırlık bir süreçten bahsetmemiz gerekir. Bu süre içinde bir milyondan fazla Filistinli işgal rejiminin zindanlarına girdi.
Şu anda zindanlarda 5100 esir bulunuyor. Tabi her gün yenileri tutuklanırken, bazı esirler de dışarı çıkıyor. Sayıları oldukça fazla olan bu esirler tutukluluk süresi içinde insanlık dışı her türlü zulme, aşağılanmaya, işkenceye, çıplak aranmaya maruz kalıyorlar.
Siyonist işgal rejiminin zindanlarında her gün insan hakları ihlalleri yaşanıyor, ama bunu belgeleyecek, kaydedecek kimse yok maalesef.
Şu anda zindanlarda 5100 Filistinli esir bulunuyor. Bunlardan 410’u Gazze’den 4400’ü Batı Yaka’dan, 240’ı Kudüs ve 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındandır. Bunlardan 210’u çocuk, 20’i bayan, 11’i milletvekili ve 1200’ü ise hastadır. Tabi esirlerin sayısının, içerde çektikleri sıkıntıların, gördükleri kötü muamelelerin ve karşılaştıkları ihlallerin belgelenmesi gerekir.
Arap dünyasında resmi ve sivil alanda esirlere gösterilen ilgiyi nasıl görüyorsunuz? Yardım için yapılması gerekenler nelerdir?
Doğrusu bu konuda sevinçliyim. Çünkü esirlere destek için uluslararası çabaların olduğunu görüyorum. Arap dünyasında ve başka yerlerde birçok sivil toplum kuruluşunun bu konuya eğildiğini müşahede ediyoruz. Birçok ülkede esirler konusunun halkta bir bilinç oluşturduğunu görüyoruz.
İşgal rejimine daha fazla baskı kurmak, meseleyi daha çok işlemek, insanların zihnine kazımak, uluslararası platformlara taşımak, suç işleyenlerin cezalandırılması için de meseleyi ceza mahkemesine taşımak gerekir.
Daha da önemlisi gerçek bir intifadanın başlaması gerekir. Çünkü işgalci Siyonistler güvenlik ortamının kötüye gitmesinden başka bir şeyden korkmuyorlar.
Yaptığınız açıklamalarda işgal rejiminin zindanlardaki esirlere karşı işlediği insanlık dışı suçların ve cinayetlerin belgelenmesinden bahsettiniz. Bunun için neler yapılabilir?
Şimdiye kadar 250 kişi işgal rejimi zindanlarında şehit oldu. Bunlar geziye giderken ölmediler, dağdan düşmediler, trafik kazası geçirip hayatlarını kaybetmediler. Bunlar işgal rejiminin vahşi cellatları tarafından soğukkanlılıkla kasten öldürüldüler. Bir kısmı işkence sonucu şehit olurken bir kısmı sıfır mesafeden vurularak şehit edildi. Bunlardan hiçbiri belgelenemedi. Peki, kim belgeleyecek?
Ebu Gureyb ve Guantanamo’da insanlık suçu işlendiğini ve hak ihlalleri yapıldığını söylediler ve bunlarla ilgili fotoğraflar yayınladılar. Ancak işgal rejimi zindanlarında günü birlik işlenen cinayetleri kimse belgeleyemiyor. Bunun yapılması gerekir.
Bu davanın uluslararası platforma taşınması ve bütün dünyanın işgal rejiminin günü birlik yaptığı cinayetlerden haberdar edilmesi gerekir. İşgal rejiminin kirli çamaşırlarını ortaya çıkaracak çabalara ihtiyacımız var.
Uluslararası mahkemelerden bahsettiniz. Dışarıda bulunduğunuz süre içinde meseleyi buralara taşıma çabanız oldu mu?
Avrupa’da bu konuda büyük bir gayret var. Birçok sivil toplum kuruluşu Siyonist işgal rejimi zindanlarında suç işleyen canilerin yargılanması için çaba gösteriyor. Zindanlarda işlenen insanlık dışı işkence ve cinayetlere ilişkin esirlerin ifadeleri bir hayli fazla.
Bu konuda sadece bir örnek vermek istiyorum. 2007 yılında 15 Filistinli esir bütün elbiseleri çıkarıldıktan sonra bir hücreye koyuldular. Bu ve buna benzer ihlallerin, işkencelerin, cinayet ve zulümlerin belgelenmesi gerekir. Buna ihtiyacımız var.
Özgürlüğe kavuşan esirleri Batı Yaka’da tutuklamaya devam eden Filistin Yönetimi'yle ona bağlı güçlere bir mesajınız var mı?
Filistin Yönetimi'nin bu halkın direnişinden elini çekmesi gerekir. Kimse sizden Siyonistlere silah sıkmanızı istemiyor. Savaş çıkarmanızı da kimse istemiyor. Onlara diyoruz ki, bu halkın tercihini ortaya koymasına fırsat veriniz. Başka bir şey istemiyoruz.
Esirlere bir mesajınız var mı?
Onları yılın sadece bir gününde değil, her gün hatırladığımızı ifade etmek istiyorum. Fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Ama şundan eminim ki onların özgür olacağı an yakındır. Allah’a karşı hüsnü zannınızı koruyun, ona tevekkül edin. Bunun yanında kardeşlerinize de güvenin, diyorum.
…………….
Musa Dudin, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları’na ait bir hücreye mensup olmaktan 1992 yılında tutuklandı. 12 yılı tek kişilik hücrede olmak üzere 19 yılı zindanda geçirdi ve Hamas’ın işgal rejimiyle sağladığı Özgürlerin Vefası esir takası anlaşmasıyla özgürlüğe kavuştu.