Hey gidi Tuncay Özkan hey
Vurduğu yerden ses geliyordu eskiden. Türkiyeyi sallıyordu yaptığı haberler, açtığı dosyalar...
Hadi Özışık/Star
Vurduğu yerden ses geliyordu eskiden. Türkiye'yi sallıyordu yaptığı haberler, açtığı dosyalar...
Ya şimdi?
Şimdi hesap vermekte zorlanıyor Tuncay Özkan...
Kah 'eser' diyor, kah 'transfer.'
Vakti zamanında Nuriye Akman'a 'Biri bana 5 milyon dolar veriyorsa, beklentisi büyüktür' diyen Tuncay Özkan, Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün'ünde 3 milyon 750 dolara tav olduğunu açıklıyor.
Hey gidi Tuncay Özkan hey!
Bir zamanlar Tansu Çiller'in malvarlığını delik deşik eden Tuncay Özkan, şimdi siyasete hazırlanıyor. Ama aklanmadan, malının hesabını veremeden, nasıl mal mülk sahibi olduğunu açıklayamadan!
Oysa, Rıdvan Akar'ın sorduğu sorular açık...
'Ben inceleme geçirdim kardeşim' diyerek ciyaklayacağına, hesap verebilirdi. İşin kolayına kaçmadan, AKP'nin limanına sığınmadan, 'beni bitirdiler' bahanesinin arkasına sığınmadan.
Ona göre herkes yanlış!
Şamil Tayyar yanlış...
Fikri Akyüz yanlış...
Nazlı Ilıcak hepten yanlış...
Bir tek o doğru...
Ve yagane Atatürkçü...
Fikri Akyüz gibi acımasız olmayacağım, Tuncay Özkan için 'haketti' demeye varmıyor dilim... Gerçekten üzülüyorum, Türkiye kalemi güçlü bir gazeteciyi kaybetti ona üzülüyorum.
Bizim Fikri darbeciymiş!
Yeni Şafak'ın yıldızı parlayan kalemi Fikri Akyüz'ün yazarlık serüveni İnternethaber'de başladı. İlk yazısı, sitenin en dibindeydi, güzel yazdı sonra, derin mevzulara daldı ve okurlardan tam not alınca en dipten, en tepeye yükseliverdi.
İnternethaber'in iyi okuru olan Mustafa Karaalioğlu da Fikri'yi elimizden alıp, Yeni Şafak'a transfer etti..
İyi de oldu!
İyi oldu ama 32. Gün'de öğrendim ki bizim Fikri 'darbeci' imiş!
Bilmiyorduk :)
Tuncay Özkan söyledi öğrendik!
Yazılarıyla 'darbe' planlıyormuş Fikri...
Vay hınzır vay!
İçimizde 'darbeci' varmış da haberimiz yokmuş :)
Genel Müdür'ün asansörü
İnternet Kurulu'nun ilk toplantısı için Ankara'dayım. PTT Genel Müdürlüğü bize ev sahipliği yapıyor.
Kapıdan içeri girdim, kimlik bıraktım, asansöre binip 9. kata çıkacağım.
Güvenlikçi kız telaşla bana doğru koştu:
-Beyefendi dışarı çıkın lütfen!
Buz kesildim!
Neydi acaba mesele? Üzerimde silah da yok. Çantamda bir tek bilgisayar var. Bu kızcağız beni neden asansörden indirsin ki?
-Beyefendi aşağı.
-Hayrola ne oldu?
-Genel müdürümüz geliyor lütfen aşağı.
-:::?
-Buyurun dışarı!
İnanılır gibi değil, güvenlikçi kız beni indirmeye kesin kararlı.
-İnin!
Bereket genel müdür erken girdi asansöre, inmeme gerek kalmadı...