Hükümete Açık YAŞ Tehtidi

Hükümete Açık YAŞ Tehtidi

"Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kadrosunun oluşmasına sakın karışmayın. Aksine davranış hayırlara vesile olmaz..."

M. Ali Kışlalı/Radikal

Sakın Karışmayın


Demirel hayatta. İsterseniz ona da sorun. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kadrosunun oluşmasına sakın karışmayın.
Aksine davranış hayırlara vesile olmaz.
Bunu yakın tarihimiz de göstermiştir.
Önceki yıl bugünlerde uygulanmasına çalışılan benzer bir plan, gündemi oldukça meşgul etmiş, ama Cumhurbaşkanı Sezer'ın kararlı yaklaşımıyla başarısızlığa uğramıştı.
30 Ağustos'ta gerçekleşecek Genelkurmay Başkanı değişimiyle ilgili olarak yaratılmak istenen durumdan söz ediyorum.
Gene AKP içinden bir kesim, görev süresi sona eren Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yerine gelmesi gereken Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ile ilgili sözde karalamalar yapmaya çalışıyor. Bu kampanyanın içine TSK'nın vasıfları bilinen bir başka orgeneralini de karıştırmak istiyorlar.
Genelkurmay Başkanları hep TSK'nın yerleşmiş kurallarına, geleneklerine uygun olarak, Bakanlar Kurulu tarafından tayin edilir.

Kimi hükümetler geçmişte, çeşitli düşüncelerle bu sağlıklı ve yerleşmiş yöntem üzerinde oynamak istemişlerdir. Hatırladığım, 27 Mayıs'tan sonraki ilk olay Demirel'in başbakanlığı sırasındaydı.
Demirel 27 Mayıs askeri müdahalesinin etkisi altında,seçilecek yeni komuta heyetinin, müdahale eğiliminde olmadığını, garantiye alacaklardan oluşturulmasını istiyordu. Bu seçimin de, Emniyet örgütündeki deneyimleriyle tanınan Milli Savunma Bakanlığı'na getirdiği Ahmet Topaloğlu tarafından isabetle yapılacağı kanısındaydı.

Topaloğlu, kuvvet komutanlarının oluşturduğu grubun içine girecek, onları yakından tanımaya çalışacak, Adalet Partisi iktidarı karşısındaki tavrıyla rahatsızlık yaratan görevdeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural'ın yerine, önce Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Memduk Tağmaç'ın geçmesini sağlayacak, sonra da kuvvet komutanlarının 'güvenilir' kimselerden olmasına çalışacaktı.

TSK komuta kademeleri genelde hep camianın yerleşmiş kurallarını özümsemiş kimselerdir. Kudretli görüntüsüyle görev süresinin uzatılması için dolaylı baskı yaptığı düşünülen Tural'ın tavrını paylaşmadıklarını gösterince, Demirel hükümeti kendisini zamanından önce görevden alıp Yüksek Askeri Şura'ya tayin etmişti. Yerine Tağmaç'ın gelmesi ise tabii bir gelişim olmuştu.
Genelkurmay Başkanı'nın kuvvet komutanlıkları konusundaki yetkilerinin kullanılmasında A. Topaloğlu'nun etkisinden ise söz edilmişti.

Ama ülkedeki genel durum karışıp, Demirel'in istifasını sağlayan 12 Mart Muhtırası verildiğinde, zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu bana, 'Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında kendilerine söyledik, istifa etmeleri gerekirdi' değerlendirmesini yaptığında, Topaloğlu gayretlerinin işe yaramadığı görülmüştü.

Hilmi Paşa görevden ayrılırken Yaşar Paşa'nın engellenmesi yönünde yorumlanan çabalar, TSK düzeni bakımından biraz kaygı yaratmıştı. Ama bunu, Özkök'ten ziyade Sezer'in kararlı tutumu önledi. Hükümetin gelenekleri-kuralları bozucu bir başka tayinini onaylamayacağını belirtti.
Başbakan da AKP içindeki, Büyükanıt'i yıpratmaya çalışan kliği dikkate almadı. Bu tutumunda hatalı olmadığını, doğrusunu yaptığını olaylar da gösterdi.

TSK'ya kendi sorunlarıyla ilgili kararlarını kendi sağlıklı değerlendirmeleriyle alarak çözmelerine saygı duyulmalı. Bunlara dışarıdan karışılmamalı. Aksine yaklaşımların hayırlara vesile olmadığını yakın geçmişte gördük.