Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

İçiniz rahat mı? O halde mesele yok!

Bu benim için bir ölçüdür, hem de çok hassas bir ölçü.

Yaptığım bir işten sonra, söylediğim bir sözden sonra şöyle bir oturup geriye yaslanır ve içimi yoklarım, eğer içim çok rahatsa, içimde bir sevinç varsa yaptığım o işin doğru olduğuna, yapılması gerekenin de bu olduğuna kanaat getiririm, bir anlamda mutlu olurum.

Yok, eğer yaptığımız bir işten, söylediğimiz bir sözden sonra içimiz rahat değilse, bir pişmanlık duyuyorsak yanlış yapmışız demektir, artık onu nasıl telafi etmemiz gerekiyorsa edeceğiz.

Bu kadarını belki hepimiz de biliyoruz ama hatırlatmakta fayda var. Yani doğru ve yanlış çok net bir şekilde birbirinden ayrılacak durumdaysa bunun farkına varmak o kadar zor olmasa gerek.

Fakat bu şekilde netlik kazanmayan durumlarımız olmaktadır, asıl bunu söylemek istiyorum;

İçimiz rahat olmadığı halde rahatlatmaya çalıştığımız durumlar. Yaptıklarımızdan, söylediklerimizden veya sergilediğimiz tavırlardan, aldığımız kararlardan aslında içimiz tam da rahat değil fakat biz rahatlatmaya çalışıyoruz, zoraki rahatlamak istiyoruz. Hatta sesli sesli kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz.

Birilerini kırdığımızda, birilerine zararımız dokunduğunda, birilerine sert konuştuğumuzda eğer farkına varmışsanız yalnız kaldığımızda kendi kendimizi haklı çıkarmak için “ama o da bunu hak etti, o da şöyle demeseydi, şöyle yapmasaydı…” gibisinden mazeretler sıralarız. Fakat her şeye rağmen içimiz rahat değildir, biz zoraki rahatlatmaya çalışıyoruz.

Hayatın bütün alanlarında gerçekleşir bu durum. Özellikle her an birlikte olduğumuz aile ve yakın çevremizde bunu yaşar dururuz.

Sonra sosyal hayatımızın bütün alanlarında, siyasi ve ticari kararlarımızda böyledir.

Her bir kararımızın, her bir tavır ve davranışımızın sonunda bu anlamda mutlaka içimizi yoklamalıyız. Fıtratımız bozulmamışsa, kalbimiz kararmamışsa “içimizin rahat olması” gerçekten Rabbimizin bize bahşettiği müthiş bir ölçüdür.

Bunun aksine, yaptığımız bir işten, söylediğimiz bir sözden dolayı içimiz rahat etmediği halde bir avukat gibi durmadan kendi kendimizi rahatlatmaya, haklı çıkmaya çalışıyorsak iyi bilin ki yanlış yapıyoruz.

Bu duygularla cumanızın mübarek olmasını diliyorum.

Bu yazı toplam 344 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar