Kabarday-Balkar Cumhuriyeti'nde çıkan bir futbol kavgasında Spartak Moskova taraftarı bir Rus'un öldürülmesi, Rus ırkçılığını alevlendirdi.

Moskova'da ırkçı gruplar günlerdir Kafkasyalılara veya Kafkasyalı olduklarını zannettikleri kimselere kan kusturuyorlar.

Irkçı saldırılarda birçok Kafkasyalı ağır yaralandı, bir Kırgız öldü.

Şiddet olaylarının bütün Rusya'ya yayılmasından endişe ediliyor.

Saldırganların sloganları: "Kafkasyalılara Ölüm!" ve "Rusya Ruslarındır!"

Rusya Ruslarınsa Kafkasya da Kafkasyalıların olmalı.

Madem Kafkasyalıları istemiyorlar, madem onlardan ölümüne nefret ediyorlar, öyleyse Çeçenistan başta olmak üzere bütün Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin -tıpkı Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan gibi- Rusya'dan ayrılmasını savunsunlar.

Onlar savunmasalar da, şimdiye kadar istiklâl hareketlerine soğuk bakmış olan pek çok Kuzey Kafkasyalı bu süreçte Rusya'dan ayrılma fikrini benimseyebilir.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, "Etnik ve dini nefreti uyandıracak her türlü organizasyon sert bir şekilde önlenmeli" diye boşuna çırpınmıyor.

Ne var ki Medvedev'in göreve çağırdığı polis teşkilatı ve FSB (gizli servis), Kafkasyalılar ve genel olarak Müslümanlar konusunda hiç de iyi bir sicile sahip değil.

Moskova'da sıradan bir kimlik kontrolünde bile Kafkasyalı yahut "Asyalı" vatandaşların Rus polisi tarafından aşağılanmaları ve hatta dövülmeleri vaka-yı adiyeden sayılıyor.

FSB'nin Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde düzenlediği provokasyon ve sabotaj eylemleri, Kafkasyalıları birbirine düşürmek için kurduğu tezgâhlar, tehdit olarak gördüğü toplum önderlerine uyguladığı şiddet, özellikle de İslami hareketlere karşı yürüttüğü 'haçlı seferleri' de öyle.

Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ndeki FSB sorgu merkezlerinde, işkenceden geçirilen dindar gençlerin kafalarına haç resimleri kazınıyor... Irkçı şiddeti bu FSB mi önleyecek?

yeni şafak