Abdurrahman Dilipak
IŞİD Ürdün’e girerse!
ABD kırmızı çizgisini açıklamış.
“IŞİD Ürdün’e girerse biz de savaşa taraf oluyoruz..”
Söyleyeyim, IŞİD göreceksiniz Ürdün’e girecek.. Plan belli, Ürdün’ü işgal edip, Filistinlileri Ürdün’e sürmek, işgal altındaki toprakları, dikensiz gül bahçesine çevirmek..
Filistinliler Ürdün’e gitsin, ne yaparsa yapsın değil, Ürdün’ü askeri işgal altında tutarak sürekli olarak bölgede sıkıyönetim rejimi uygulamak istiyor. Yani Ürdün’ü askeri bölge ilan ederek işgal altındaki ülke statüsü uygulama derdinde.. Ürdün’de sürekli askeri güç bulunduracak ve güvenliği sağlama adına askeri karakollar açacak ve devriye gezecek, askeri yargı kurallarını işletecek..
Tabi, hayalleri bu ya, böylece işgal altındaki topraklardaki son Filistinlileri de sınır dışına sürdükten sonra aslında fiilen Ürdün topraklarını da işgal etmiş olacak..
Tabi eş zamanlı olarak, Kudüs’ü de boşaltmış, Mescid-i Aksa ve İsra’nın Kudüs’teki varış noktası olan Ömer Mescidi de Siyonistlerin eline geçmiş ve yıkılmış olacak.
Kirli bir oyun oynanıyor.. Yemen’de Husilere kapıyı aralayan kimlerdi? Peki selefileri, El Kaide ya da Vehhabi milislerinin bölgeye girişine göz yuman kim..
Birileri bulanık suda balık avlamak istiyor..
Tavşana kaz, tazıya tut diyorlar..
Bunun adı kontrollü bunalım stratejisidir.
Bunun adı notralizasyondur. Bunun adı bizi bize kırdırın, sonra da “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” diye, ötekilerin karşısında ayakta duracak mecali kalmayanın koluna girip, onu teslim alarak yola devam etme oyunudur..
IŞİD bölgedeki bir takım radikal paramiliter grupları etrafına topluyor, ABD de gidip bunları vuruyor..
Mezopotamya’da, Bosna’da oynanan oyun oynanıyor. Suriye ve Irak’ı, Libya’yı ve Yemen’i birileri Bosna’ya çevirmek istiyor..
Bir anda IŞİD diye bir hareket nasıl ortaya çıktı ve kısa sürede bu hale geldi ona bir bakmak gerek.. Bu iş nerede durur belli olmaz.. Bu çatışma Şii-Sünni meselesi değil sadece.. İşin içinde kabilecilik de var, ideoloji, siyaset, etnik kimlik mücadelesi, petrol savaşı da var.. İran’ın desteklediği Irak Şii yönetiminin bu sonuçta büyük bir payı ve sorumluluğu var..
Bu işin içinde ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Arap yarımadasındaki işbirlikçiler ve Mısır da var..
IŞİD bugüne kadar kaç kişi öldürdü, ne kadar toprak işgal etti?
Peki Mısır’la ya da Suriye’de, Libya’da, Yemen’de yaşananlarla bu durum kıyaslanabilirdi.
Batı niye diğer konularda bu kadar sessiz.. Suriye’deki vahşetle kıyaslanabilir mi IŞİD’in yaptığı. Esed çok daha fazlasını yaptı bugüne kadar ama böyle bir tepki oluşmadı.
IŞİD’in sansasyonel infaz görüntüleri, sakın bu planın bir parçası olmasın!
Sahi Hilafet devleti ilan edilmişken (!?) Hizbüttahrir’in sesi niye hiç çıkmıyor?
Bölgede kirli bir oyun oynanıyor. İsrail’i unuttuk. Kudüs’ü, Gazze’yi unuttuk, Şii, Sufi, Selefi, Kürt, Türk, Arap, Farisi birbirimizle uğraşıyoruz..
Hani birbirimizle uğraşmayacaktık. Hani, rüzgârımız kesilirdi. Hani zalimlerden olmayacaktık, sonra ateş bize de dokunurdu.
Vahdet şarkıları sustu bir anda.. Kin, öfke, nefret; sevgi, sabır ve merhametin yerini alıverdi. Affetmeyenlerin affedilmeyeceğini unutuverdik.
Hani iman etmeden cennete giremeyecegimiz gibi, birbirimizi sevmeden de cennete girmeyecektik.
Hani mezheplerimizi, din büyüklerimizi ilah ve rab edinmeyecek, kafamızı kiraya vermeyecektik..
Yaşanan olaylardan ders almamız ve tevbe etmemiz gerek..
Bir kez daha hatırlatayım. Sakın Şeytan bizi Allah ile aldatmasın.. Cehennemin yollarının iyi niyet taşları ile döşeli olduğunu unutmayalım.
Sabırlı aynı zamanda kararlı, cesur ve dürüst olalım. Selam ve dua ile..
yeniakit