Nureddin Şirin
İsrail Jandarması Ürdün Rejimi Bu İhanetin Bedelini Yakında Ödeyecektir.
İsrail Jandarması Ürdün Rejimi Bu İhanetin Bedelini Yakında Ödeyecektir..!
Siyonist İsrail rejiminin kuruluşunun 63. Yıldönümünde, "3. İntifada" şeklinde adlandırılan "15 Mayıs Filistin"e Dönüş Yürüyüşleri"ni katılmak üzere, Türkiyeli bir grup "Filistin Gönüllüsü" olarak Ürdün"ün Filistin sınırına yakın El Kerame bölgesine giderken, otobüsteki kardeşlerimizle şu şekilde ahidleşmiştik:
Filistin sınırına vardığımızda, siyonist rejim askerlerinin karşısında dik duracağız, Türkiyeli Müslümanların Filistin"in kurtuluş davasında canlarıyla, yürekleriyle, kanlarıyla feda olmaya hazır olduğunu onlara göstereceğiz, siyonistlerin Marun Ras ve Golan"da yaptığı üzere bizlere karşı da olası saldırısı karşısında geri çekilmeyeceğimiz ve gerekirse Filistin topraklarına gireceğiz. Ayrıca, siyonist rejim güçlerinin özgürlük filosu Mavi Marmara"ya yaptıkları barbarca saldırıda 9 kardeşimizi şehid etmelerinin de yıldönümünde, döktükleri bu kanı unutmadığımızı ve onlarla bir hesabımızın olduğunu gösterecek, kendilerini Filistin"in özgürlüğüne adayan bu aziz şehidlerimizin posterlerini Filistin toprakları içinde dalgalandıracağız"!
Filistinli kardeşlerimizle birlikte araç konvoyu halinde Filistin sınırına 3 km kadar uzakta El Kerame bölgesine vardığımızda, önümüze çıkanlar siyonist rejim güçleri değil, bu rejimin kolluk kuvetleri görevini üslenen Ürdün rejimin askerleri ve çeteleri oldu.
Bizler tam bir barışçıl ve sivil halde, Filistin sınırına doğru ilerlemek isterken, siyonist rejim güçlerinin barbarca saldırılardan daha beterini orada bulunan Filistinli ve biz Türkiyeli Müslümanlara gösteren Ürdün rejim güçleri, açıkça şu mesajı vermişti: "Biz burada iken Filistin"e dönüşe geçit yok!"
Yani, Amerika ve siyonist rejimin bölgedeki en sadık kuklası olan Ürdün rejimi, siyonist rejimin çıkarlarını ve güvenliğini korumak için jandarmalık görevini üslenmiş, bu görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye hazırdı.
Dolayısıyla adı "Abdullah" olan, ama Allah"a değil, "Amerika ve İsrail"e kul" olan bir diktatör, yurtlarından terör ve şiddetle sürgün edilen milyonlarca Filistinlinin "Filistin"e dönüş hakkı"na silah, jop, taş, sopa, göz yaşartıcı bomba ile karşılık vereceğini tam bir pervasızlıkla gösterdi.
"El Kerame" bölgesini "Kerbela"ya çeviren bu zalim rejim, böylelikle gerçek yüzünü, siyonist çehresini, satılmış kişiliğini ve aşağılık işbirlikçiliğini gözler önüne sermiş oldu. Ne Filistinli kardeşlerimize, ne de bizlere saldırması bizler için sorun değildi. Bizlerden çok daha fazla kişiyi yaralaması veya bizleri kurşunlarına hedef edip şehid etmesi de bizim için bir kazanç ve iftihar olurdu. Keşke bu kervanın şehidlerinden biri de bizler olabileydik"
Acaba, "Nekbe" yani "felaket" gününde, bundan daha büyük bir felaket olabilir miydi? Bir İslam ülkesinin, siyonizmin köleleri tarafından yönetilir olmasından, "Filistin"e özgürlük" sloganlarının "Müslüman kılıklı güçler" tarafından kurşunlarla susturulmak istenmesinden daha büyük bir musibet olabilir miydi? Acaba, Filistinli hanımların atılan gazlarla boğulmak istenmesinden, hürmet ve namuslarının böylesi zorbalar tarafından çiğnenmesinden daha acı veren zulüm olabilir miydi?
Bizler tüm bunların hepsine şahit olduk; ne başlarımızdan akan kanlar, ne kollarımızda kırılan sopalar ve ne de diğerleri, hiç birisi bize acı vermez ve bizi ürkütmez. Zira bizler Kerbela"nın çocukları, Hz. Seyyidüşşüheda'nın varisleriyiz..!
Ancak bu aşağılık ve satılmış rejimlerin İslam Ümmetine yaptığı bu alçakça ihanet, bizlere derin bir acı vermesinin ötesinde, içimizde onlara karşı dinmeyecek bir öfke ateşini tutuşturmuştur. Bu öfke ateşi sadece içimizde kalmayacak aleve alev bu siyonist işbirlikçilerin yüzlerine yüzlerine doğru akacaktır"
Ürdün krallığı tarih boyu işlediği ihanet, katliam, zulüm ve cinayetlerine 15 Mayıs"ta bir yenisini daha ekleyerek, sadece ömrünü kısaltmıştır.
And olsun Allah"a, siyonist rejimin jandarmalığını yapan bu zalimler, bu ihanetin bedelini pek yakında İslam ümmetinin evladlarının elinden ağır bir şekilde ödeyeceklerdir.
Bu ümmet"in Kudüs yürüyüşü hiçbir zaman durmayacak, önüne çıkan işbirlikçi siyonist jandarmaları da ezip geçecektir...
Allahuekber velillahil hamd
velfecr