İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

İsrail, organ ticareti, Atlantik'te korsanlık

Bir süredir, İsveç ile İsrail arasında, Filistinliler üzerinden, ilginç bir gelirim yaşanıyor. AB Dönem Başkanı İsveç ile İsrail yönetimi arasında krize yol açan durum, İsrail için çok ağır suçlamalar içeriyor. İsveç'in önde gelen gazetelerinden Aftonbladet'te; "İsrail askerlerinin Filistinli çocukları organlarını almak için öldürdüğü" şeklindeki haber büyük yankı buldu.

Gazete; "Çocuklarımızın organlarını yağmalıyorlar" başlığı ile verdiği haberde, İsrail askerlerinin Batı Şeria ve Gazze'de yakaladıkları gençlerin cesetlerini, organları alınmış halde ailelerini teslim ettiği" gibi ürkütücü iddialar var. Gazete; ABD'nin New Jersey eyaletinde bazı hahamların organ ticaretini, yani trafiği yürüttüğünü yazdı. Filistin kaynakları da bu haberi doğrulayan bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Beytullahim merkezli Filistin haber ajansı Ma'an konuyla ilgili bir rapor yayınladı. İsrail askerlerinin öldürdükleri Filistinli gençlerin organlarını sattığı, özellikle hapishanedeki Filistinlilerin bu tehditle yüzleştikleri ifade edildi.

Bazı kaynaklar bu şekilde yüzlerce cesedin ailelere verildiğini, İsraillilerin yönettiği bir organ piyasası olduğunu öne sürüyor. New York'ta Yitzak Rosenberg adlı bir hahamın bu yüzden tutuklandığı, organ trafiğinin yöneticilerinden biri olduğu, bazı hastaların 160 bin dolara satıldığı belirtiliyor.

Olay buraya kadar insanlık suçu çerçevesinde bir tartışma niteliğinde. Elbette çok önemli, elbette tüyler ürperten bir durum. İzlerken aklıma başka gelişmeler de geldi. İki ülke arasındaki gerginlik, sadece söz konusu gazetenin haberiyle mi başladı ya da onunla mı sınırlı? Aklıma gelen hikayeyi paylaşayım.

Geçtiğimiz ay, Avrupa sınırları içinde, Baltık Denizi'nden Atlas Okyanusu'na ve Afrika açıklarına uzanan sularda esrarengiz, bazı endişeleri gündeme getiren bir gelişme oldu. Geçtiğimiz hafta burada tartıştık, hatırlayalım: Malta gemi siciline kayıtlı, mürettebatının tamamı Rus olan, 98 metre uzunluğunda bir yük gemisi, 20 Temmuz'da demirlediği Finlandiya'nın Pietarsaari limanından aldığı 1.3 milyon dolarlık "kereste" yükünü Cezayir'e götürmek için yola çıktıktan sonra kayboldu. M/S Arctic Sea adlı gemi yola çıktıktan üç gün sonra İsveç kıyılarında durduruldu. 24 Temmuz'da İsveç'in Öland ve Gotland adalarının arasında izlenen gemiden bir daha haber alınamadı.

On iki kişi oldukları söylenen siyah giyinmiş, maskeli, kimliği belirsiz bazı insanlar gemiye çıktı. Mürettebatı etkisiz hale getirip bağladı. Geminin bütün iletişim araçlarını tahrip edip cep telefonlarını topladılar ve arama yaptılar. Bir süre sonra gemideki izleme cihazı da söküldü ve Arctic Sea tamamen kayboldu. Bir gemi, üç hafta resmen kayboldu, kaçırıldı. Atlas Okyanusu'nda, Avrupa Birliği sularında 17. Yüzyıl'dan kalyma bir korsanlık olayı yaşandı.

Arctic Sea 17 Ağustos'ta Senagal açıklarında, Batı Afrika kıyılarında, Cape Verde (Yeşil Burun) takımadaları açıklarında bulundu. Gemi sır dolu bir operasyona maruz kalmıştı? Kimlerdi bunlar? NATO birlikleri dendi, özel istihbarat şirketleri dendi, bir sürü iddia atıldı ortaya. Geminin kereste yüklü olmasına rağmen Cezayir'e nükleer malzeme taşıdığı, füze sistemleri taşıdığı iddia edildi.

Kaçırma olayı İsveç kıyılarında oluyordu. Gemiye orada el konuldu. Yaklaşık bir hafta sonra bazı gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Rus gemisinin İsveç sularından İsrail istihbarat mensupları tarafından kaçırıldığı, gemiye el konulduğu, 'korsan"ların aslında Mossad mensubu olduğu iddiaları güç kazandı.

Arctic Sea gemisinin Cezayir'e kereste taşırken İran'a da X-55 füzeleri taşıdığı, İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres'in Moskova ziyaretinde bu konunun gündeme geldiği, bu sevkıyatın engellenmesi için de Mossad mensuplarının gemiyi kaçırdığı öne sürülüyor.

Ne garip, İsrail'i organ ticaretiyle suçlayan ve krize neden olan İsveç gazetesinin haberi ile Rus gemisinin İsveç'in Öland ve Gotland adaları arasında İsrail istihbarat mensuplarınca kaçırılması arasındaki zamanlama dikkat çekici. İsveç sularını operasyon üssü olarak kullanan İsrail, bir anda organ nakli ile ilgili bir gazete haberi üzerinden köşeye sıkıştırıldı.

Tuhaf değil mi?

Yeni Şafak

Bu yazı toplam 1904 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar