“İsrail’i asla tanımayacağız”

“İsrail’i asla tanımayacağız”

Hamas’ın Siyasi Sorumlusu Dr. Marzuk, Gerçek Hayat’a Konuştu:

Evleri, toprakları, özgürlükleri  İsrail tarafından ellerinden alınan Filistin halkı, yıllardır, bıkmadan usanmadan işgale karşı efsanevi bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. 1980'den önce FKÖ gibi milliyetçi ve FHKC gibi sol grupların önderliğinde  yürütülen Filistin özgürlük mücadelesi, 1995'den sonra İhvan geleneğinden gelen îslami Direniş Hareketi Hamas'ın etkisi altına girmeye başladı. İsrail hedeflerine yönelik düzenlediği canlı bomba eylemleriyle ilk defa dünyanın dikkatini çekmeye başlayan Hamas, 2006 yılına gelindiğinde, açık ara farkla girdiği seçimlerin galibi oldu. İsmail Heniye başkanlığındaki Hamas hükümetini devirmek için başlatılan ekonomik ambargo ve iç karışıklıklar, Hamas'ın iktidarı FKÖ ile paylaşmasıyla neticelense de, Hamas artık bütün dünya tarafından Filistin'de verilen bağımsızlık mücadelesinin baş aktörü olarak kabul ediliyor. Biz de Halid Meşal'den sonra Hamas'ın en etkili ismi olarak gösterilen Dr. Musa Ebu Marzuk'la Filistin merkezli bir sohbet gerçekleştirdik. 1996 yılından beri sür günde yaşayan Marzuk, hali hazırda Hamas'ın siyasi birim başkanlığını da yürütüyor.

 

El Fetih kadrolarıyla birlikte kurduğunuz Ulusal Birlik Hükümeti, Filistin halkına uygulanan ekonomik ambargoyu etki siz hale getirebilecek mi?

Batı ülkelerinin ve İsrail'in halkımıza dayattığı ekonomik ambargo, insanlığa sığmayan gayri ahlaki bir uygulamadır. Halkın seçtiği İslami hareketi ilkelerinden ve hedeflerinden uzaklaştırmak için uygulanan bu ambargo, Siyonist düşmanın ve Batılı ülkelerin gerçek yüzünü bir kez daha gözler Önüne serdi. Ulusal Birlik Hükümeti ABD ve İsrail'in değil; Filistin halkının isteği doğrultusunda kurulmuş bir hükümettir. ABD ve İsrail yöneticileri daha şimdiden Ulusal Birlik Hükümeti'nden rahatsız olduklarını ifade ediyorlar. Bu nedenle, Mekke Antlaşmasıyla ortaya çıkan yeni oluşum için ekonomik ambargoyu kaldırması son derece zor gözüküyor.

Ekonomik ambargoyu ortadan kaldırmak için ürettiğiniz bir çözüm yolu yok mu? Filistinliler bu kuşatmaya daha ne kadar dayanabilecekler?

ABD ve İsrail, halkımızı ve Hamas'ı teslim almak için böyle bir yöntem seçti. Fakat ne Filistin halkı ne de Hamas bu kuşatma karşısında teslim olacak. Kuşatmayı ve ekonomik ambargoyu etkisiz hale getirecek en et kili silah ve metod direniştir. Bedeli ne olursa olsun direnmek ten vazgeçmeyeceğiz. Biz inanıyoruz ki Filistin halkının asil direnişi kuşatma ve ambargoyu pek yakın zamanda ortadan kaldıracak.

Hamas hükümeti döneminde Filistinliler büyük sıkıntılar yaşadılar. Bu durum Hamas'a olan halk desteğini azalttı mı?

Hamas hükümeti, Filistin halkının bağımsızlığını savunduğu için cezalandırıldı. Filistin'deki insanlar bunu çok iyi biliyor. Amerika, Filistin halkının Hamas hükümetine karşı ayaklanması için her türlü entrikayı çevirdi. Düşmanlarımız, halkın çekilen sıkıntılar nedeniyle hükümeti devirmelerini istiyorlardı. Fakat Filistinliler bu oyuna gelme di. Çünkü Filistin halkı Hamas Hükümeti'ne yüreğini bağladı. Aslında Filistinliler Hamas'a iki kez oy vermiştir. Birincisi, seçimlerde oy kullanarak, ikincisi ise kuşatma ve ambargo karşısında hükümetin yanında olarak. Filistin halkının İslami harekete verdiği destek her geçen gün daha da artıyor. İnsanlar, Hamas'ın Filistin'de verilen bağımsızlık mücadelesinin geleceği ve teminatı olduğunu artık çok daha iyi biliyorlar.

Şu an bir seçim olsa tahmininize göre Hamas ne kadar oy alır?

65'in üzerinde oy almıştık. Şu an seçim olsa Hamas'ın oyları Allah'ın izniyle yüzde 70'in altına düşmez. Arap liderler, İsrail'in 1967 öncesi sınırlara dönmesi karşılığında tanınabileceğini ifade ediyorlar. Bu tavrı nasıl buluyor sunuz?

Hamas, işgal ve terör devleti olan İsrail'i asla tanımayacaktır. Hamas'ın Siyonist işgale karşı ilan ettiği direniş, Filistin halkının gaspedilen bütün toprakları geri alınana kadar sürecek. Mısır ve Ürdün İsrail'i tanıma eğilimindeler. Bazı Arap ülkeleri de Siyonist düşmanla ekonomik ilişkilerde bulunuyorlar. Biz bu tavırlara karşı çıkıyoruz. Arap liderler ülkelerinden sürülen 5 milyondan fazla Filistinli mülteciyi görmüyorlar mı? Biz Arap liderlerden tek bir yol haritasını takip etmelerini istiyoruz. 0 yol haritası da, Kudüs'ün başkent olduğu tam bağımsız Filistin Devleti'dir.

İsrail'e karşı ateşkese artık son verdiğinizi açıkladınız. Ateşkesin sona ermesi Filistinli canlı bom baların tekrar eylemlere başlayacakları anlamına da geliyor mu?

Ateşkesin sona ermesinin sebebi, İsrail'in saldırganlığıdır. Siyonist düşman, kadınlarımızı ve çocuklarımızı tutukluyor, gençlerimizi katlediyor. Siyonist teröre karşı direnmekten başka yol yoktur. Filistin'in fedakar direnişçileri, şehadet eylemleri de içinde olmak üzere her türlü meşru yöntemle İsrail'e gerekli cevabı vereceklerdir. Bu konuda dost ve düşmanlarımızın hiçbir şüphesi olmasın.

Mekke antlaşması nedeniyle bir takım çevreler Hamas'ı teslimiyetçilikle suçladı? Bu suçlamalar hakkında neler söyleyeceksiniz?

Bu suçlama, doğru olmayan bir suçlamadır. Biz, Filistin'de bir iç savaş çıkmasını asla istemiyoruz. Bu nedenle Mekke Antlaşmasında hükümetteki eski statümüzden vazgeçtik. Fakat Filistinlilerin haklarından, direnişten asla vazgeçmedik. Hamas her zaman siyonist düşmana karşı cephede olacaktır.

Filistinli direnişçiler tarafından esir alınan İsrailli asker Gilad Şalit hâlâ yaşıyor mu?

Evet yaşıyor ve sağlığı da yerinde.

Direnişçiler, İsrailli askere nasıl davranıyorlar?

İsrailli asker Filistinlileri öldürdüğü bir tankın içinden esir alındı. Bu nedenle o bir savaş esiridir. Savaş esirlerine iyi davranılması yönünde İslam'ın emirleri bulunuyor. Direnişçilerde İsrailli askere İslam'ın bu emirler ine uyarak davranıyorlar.

Şalit'i serbest bırakmayı düşünü yor musunuz?

İsrail zindanlarında şu an 10 bin esirimiz var. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 1400 Filistinli esirin Şalit'e karşılık serbest bırakılmasını istiyoruz. İsrail Filistinli esirleri serbest bırakmaya yanaşmıyor. Bu nedenle İsrailli askerin serbest bırakılması da şu an zor gözüküyor. İsteklerim iz yerine gelmezse, Şalit hiçbir zaman ailesinin yanına dönemez.

Türkiye'deki mevcud hükümetin İsrail'le olan ilişkilerini nasıl buluyorsunuz?

Türkiye'nin kendine göre bir takım siyasi gerçekleri var. Bunları asla gözardı etmiyoruz. Fakat İslam ülkelerinin bir terör devleti olan İsrail'i tanımaları ve İsrail'le bir takım ilişkiler geliştirmeleri, Filistin halkını her zaman üzecektir. Ben özellikle Türkiye halkına Filistin için gösterdikleri Özveri nedeniyle müteşekkir olduğumuzu ifade etmek istiyorum. İsrail zindanlarında tutulan Hamaslı milletvekilleri için toplanılan imzalar, Filistinlileri son derece sevin dirdi. Türkiye halkı, İsrail işgalinin başından itibaren Filistinlilerin yanındadır. Filistin tarihi bunu asla unutmayacak.

Irak'taki direnişçilerin kullandığı yön temler son zamanlarda bir hayli tartışılıyor. Irak'taki direnişle Filistin'de ki direniş arasında benzeşen ve farklı olan yönler nelerdir?

Amerikan işgali altında bulunan Irak halkının direnişi en tabi haktır. Irak'ta işgalcilere karşı verilen direnişi destekli yor ve Irak'ta yaşanan işgali, Filistin'de yaşanan işgalin devamı olarak görüyoruz. Filistin'deki direnişle Irak'taki direnişin en büyük farkı, Iraklıların kendi aralarında bir birlik oluşturmamalarıdır. Filistin'de de bir takım siyasi ihtilaflar bulunuyor, fakat bu ihtilaflar Irak'taki kadar hacimli değil. Irak ve Filistin'deki direnişlerin ortak yönleri ise, her iki direnişin de gün geçtikçe daha da güçlenmesidir. Bütün direnişlerin sonu işgale karşı zaferdir. Irak ve Filistin'deki direnişler mutlaka zafere ulaşacaktır.

 

Adem Özköse-Gerçek Hayat