İsraille kötü olma, Bütün bir İnsanlıkla iyi olmaktır!

Devlet ve millet olarak israil'le, özellikle israil yönetimiyle kötü olmak demek, başta bu coğrafya olmak üzere, bütün bir insanlık âlemiyle iyi olmak demektir.

Türkiye'nin israil'le olan ilişki biçimi, zannedilenden, tahmin edilenden çok önemlidir.

Yaşadığımız coğrafyayı bir mahalleye benzetecek olursak,

israil bu mahallenin hırsızıdır,

israil bu mahallenin katilidir,

israil bu mahallenin gâsıbıdır,

israil bu mahallenin hainidir,

israil bu mahallenin fitnecisi, karıştırıcısıdır.

israil bu mahallenin, gücünü dışardan alan zalimidir, zorbasıdır,

israil bu mahallenin teröristidir,

israil bu mahallenin kanla beslenenidir.

israil, bu mahallenin alın teri üzerine oturmuştur,

israil, bu mahallenin işgalcisidir.

Ve Türkiye düne kadar işte böyle bir israil'in bütün bu suçlarına göz yumandı, israil'e cesaret verendi, dolayısıyla zulmüne ortak olandı.

Türkiye sadece israil'i ilk tanıyan devlet olma lekesini taşımakla kalmıyordu, mahallede onun bir numaralı destekçisi durumundaydı.

Türkiye, düne kadar tam olarak israil'in istediği bir ülkeydi.

Çünkü israil için en ideal Türkiye, Müslümanlarla düşman olan bir Türkiye idi,

İslam ülkeleriyle her an gergin ve kavgalı olan bir Türkiye idi.

israil için en güzel Türkiye, İran'la savaşacak bir Türkiye idi,

Suriye ile boğuşacak bir Türkiye idi,

Irak'la arası gergin bir Türkiye idi,

israil için en güzel Türkiye, topraklarını, üslerini ve limanlarını kullanarak diğer İslam ülkelerine saldırıların düzenlenebildiği, komşularına ihanet eden bir Türkiye, yani kalleş bir Türkiye idi.

israil için en iyi Türkiye, Ermenistan'la sınırları kapalı, aralarındaki soykırım meselesinin gündemden düşmediği, bundan dolayı ABD'deki Yahudi lobilerine her yıl yüz milyonlarca dolar ödediği bir Türkiye idi.

Kısacası, israil için en güzel Türkiye, etrafı düşmanlarla çevrili olduğuna inanan ve bundan dolayı israil'den durmadan silah alan, füze alan, tank ve uçak yenileten bir Türkiye'dir.

İşte şimdi bu Türkiye tavır değiştiriyor, düne kadar üzerinde yürüdüğü çizgiyi terk ediyor, yani israil'le kötü oluyor. Böyle birisiyle kötü olmak, böyle birisinin yanından ayrılmak, böyle birisinin karşısına dikilmek, elbette bütün bir mahalleyle, yani bütün insanlık âlemiyle iyi olmak değil de nedir?

Hem sadece insanlık âlemiyle iyi olmakla da kalmıyor Türkiye'nin bu çizgi değişikliği. Adeta yüz yıla yakındır kendisinden hasretle böyle bir görev bekliyormuş bu coğrafya.

Belki bu coğrafyanın mazlum müslümanları bu kadar sevinmemişler, yarınlarından bu kadar ümitvar olmamışlardır.

Dünya müslümanlarının gözlerinin içi gülüyor, hatta vicdan ve insaf sahibi bütün insanlığın dikkatlerini üzerine toplamış durumda.

Bu çizgiden asla geri dönülmemelidir. Müslüman kitleler her fırsatta bu çizgiyi daha da belirgin hale getirecek etkinlikler ve eylemler düzenlemelidir.

Hele bugünden sonra Gazze ve diğer yerlere yapılacak israil saldırıları insanımızdan çok sert karşılık bulmalıdır.

doğruhabergazetesi