Kamuda da Başörtüsü Serbest Olmalı

Kamuda da Başörtüsü Serbest Olmalı

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, hükümetin sivil anayasa ile birlikte artık başörtüsü yasağına son vermesi gerektiğini söyledi.

Bolat, “Haydi Kızlar okula ama başörtüsüz! Bu, kızlar arasında ayırım yapmaktan başka birşey değil. Başörtülü kızlarımızı ikinci sınıf vatandaş olarak görmek çağ dışılıktır. Böyle bir anlayış ancak sorunlu kafalar tarafından dile getirilebilir” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Bolat, “Haydi Kızlar Okula” kampanyalarıyla bir yandan kızların okula gitmesi istenirken öte yandan da başörtüsü yasakçılığının çelişkili olduğunu ifade ederek, “'Haydi Kızlar okula ama başörtüsüz.' Böyle bir anlayış ancak sorunlu kafalar tarafından dile getirilebilir. Başörtüsü Türkiye’de sorun olarak anılmaktan çıkarılmalıdır” dedi.

Hükümete sunulmak üzere MÜSİAD olarak hazırladıkları Sivil Anayasa taslağının içeriği konusunda Vakit’e bilgi veren Bolat, yeni Anayasa ile başörtüsü yasağına son verilmesi gerektiğini söyledi. Bolat, “MÜSİAD olarak kamu çalışanı olan da, kamu hizmeti alan da başörtüsü ile rahatlıkla günlük yaşantılarını sürdürmesi gerektiğine inanıyoruz. Hizmet alan veya hizmet veren gibi sınırlamaları gereksiz buluyorum” dedi.

Başörtüsü yasağının Türkiye’ye büyük zarar verdiğini kaydeden Bolat, “Her üç evden ikisinde başörtülü bir vatandaşımız olduğuna göre artık bu polemik kırıcı olmaktan çok öteye gidiyor. İdeolojik inatlaşmalara son verilmeli ve özgür bir demokrasi için Türkiye’ye yarar sağlamayacak tartışmalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Bu gereksiz tartışmaları ülke gündemine taşıyan kafalar belli. Bu kafalar imam hatiplerin önünü kapatmak için mesleki eğitimi bitirdiler. Şimdi ara eleman ve nitelikli genç sıkıntısı yaşıyoruz. Bunun da asıl nedeni bu ideolojik kafalardır. Bunun faturasını da Türkiye gelecek yıllarda fazlasıyla ödemek zorunda kalacaktır. Bugün yaşadığımız istihdam sorunu ve işsizlik, bu faturanın ilk belirtileridir” diye konuştu.

“SORUN YASAKÇILARDA”
Başörtüsünü sorun olarak gösterenlerin kafalarında sorun olduğunu söyleyen Bolat, Sivil Anayasa ile birlikte Türkiye’de bu polemiğin son bulması gerektiğini dile getirdi. Bolat şöyle konuştu: “Yıllardır Türkiye’de sanal bir kriz meydana getirmek isteniyor. İç sıkıntıdan rant elde eden kesimler başörtüsünü bir sorunmuş gibi gösterme uğraşında. Halbuki Türkiye’de böyle bir sorun yok. Her ailede başı açık ve başı örtülü vatandaşlarımız var. İki kardeşten birisinin başı açık diğerinin örtülü olabiliyor. Bunlar arasında bir sorun yaşanmıyorsa sorun nerede? Sorun bunu sorunmuş gibi gösterenlerin kafasında. Bunu sorun haline getirenlerin ya kafasında bir sorun var ya da buradan bir rant elde ediyorlar. Bence her ikisi de var.”

YÖK İDEOLOJİK KAMPLAŞMA İLE ZARAR VERİYOR
Eğitimdeki ideolojik kutuplaşmanın büyüyen Türk ekonomisinin önünü tıkadığını da ifade eden Bolat, YÖK’ün dayatmacı politikaları sonucu sanayide nitelikli iş gücü eksikliğinin had safhaya ulaştığını dile getirdi. Türkiye’de YÖK’ün katsayı eşitsizliği nedeni ile meslek liselerinin oranının yüzde 31’e düz liselerin de yüzde 69’a çıktığını söyleyen Bolat, eğitim-sanayi ilişkisi konusunda şu önerilerde bulundu:
- Üniversiteler, sanayi ile iç içe olmalı.
- Doktora ve yüksek lisans çalışmaları, hayattan kopuk rasgele konulardan seçilmemeli.
- Stratejik sektör haline gelen Bilgi Teknolojileri “Biricik Kalkınma Fırsatı” olarak değerlendirilmeli.
- Türkiye, kendi beyinlerinin kaçmasını önleyip çevre ülkelerin yetenekli beyinlerini çekerek dünya eğitim ekonomisine yön veren ülke haline gelmeli. Avrupa Birliği’nin sağladığı karşılıksız eğitim fonları için eğitim verilmeli.
- Odalar ve sivil toplum kuruluşları sporu tabana yaymalı ve gençleri alkol ve uyuşturucudan korumak için çalışmalı.
- İlköğretim ve liselerde yabancı dil öğretilmesi teşvik edilmeli.
- Üstün zekâlı çocuklar seçilerek özel eğitime tabi olmalı. Anne babalar da eğitilmeli.
- Katsayı eşitsizliği kaldırılarak mesleki eğitimin önü açılmalı.
- Meslek lisesi öğrenci ve öğretmenleri sanayici-devlet desteği ile yurtiçi ve yurtdışı fuarları takip etmeli.”

Vakit