Kazakistan'da başörtüsü operasyonu

Kazakistan'da başörtüsü operasyonu

28 Şubat generali Çetin Doğan ile yeni rektör emekli albay Oral başörtüsü yasağını Kazakistan'a taşıdı.

Türkiye'de başörtüsü engeli nedeniyle okuyamayan kız öğrencilerin umut kapısı olan Kazakistan Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi de kapılarını bu yıl ilk kez başörtülülere kapattı. Üniversitenin kuruluş sözleşmesi gereği bir Kazak bir de Türk rektör atanırken, Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti, Türk rektör adayı olarak Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral'ı YÖK'e önerdi. YÖK de bu öneriyi Cumhurbaşkanlığı'nın onayına sundu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayının ardından MEÜ Rektörü emekli albay Uğur Oral, resmen Yesevi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atandı. Prof. Dr. Oral'ın 15 Kasım'da görevine başlayacağı belirtildi.

ZEYBEK'E BY-PAS

Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantıda, görev süresi dolan Heyet Başkanı Namık Kemal Zeybek'in süresini uzatmadığı, bunun yerine emekli General Çetin Doğan'ın heyet başkanlığına atandığı öğrenildi. Rektörlüğe de geçtiğimiz hafta emekli Albay Prof. Dr. Uğur Oral'ın atanmasının ardından, kurulduğu 1992 yılından bu yana kapılarını başörtülü öğrencilere açan Yesevi Üniversitesi'nin resmi web sitesinden, "bu yıl üniversiteye kayıt yaptırmak isteyen başörtülü öğrencilerin kabul edilmeyeceği" duyuruldu.

1998 yılında MEÜ'de yapılan rektörlük seçimlerinde en çok oyu alan Prof. Dr. Onur Bilge Kula, YÖK tarafından Cumhurbaşkanı'na gönderilen 3 kişilik listeye bile alınmazken, ikinci sırada yer alan Prof. Dr. Uğur Oral, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Mersin Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanmıştı. Oral'ın adı, 26 Mart 2002 tarihinde Mersin Hilton Oteli'nde düzenlenen bilimsel toplantıya katılan başörtülü hemşire Yasemin Keş'i salondan kovması ile gündeme gelmişti. Bunun yanında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10 ayrı suçtan dolayı MEÜ Rektörü Oral hakkında inceleme başlattığı, Oral'ın yargılanabilmesi için YÖK'ten resmi yargılama izni istediği öğrenildi. YÖK'ün şu ana kadar yargılama izni vermediği belirtildi.

300 MİLYARI TOPRAĞA GÖMDÜ

Öte yandan, Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tefek, Rektör Oral'ın üniversitenin Yenişehir Kampüsü'nde kaçak inşaat başlattığını, belediyenin inşaatı mühürlemesi ile devletin yaklaşık 300 milyar zarara uğratıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Yenişehir Belediyesi'nin CHP'li Belediye Başkanı İbrahim Genç de, inşaat için yapılan başvuruya mevzuata aykırı olduğu için izin vermediklerini belirterek, "İnşaata ben yurtdışındayken başlamışlar. Döner dönmez de inşaatı mühürledik. Kendilerine sözlü olarak izin verdiğimi söylüyorlar. Buna kargalar bile güler" diye konuştu.

Prof. Oral'ın ayrıca, Mersin'deki basın yayın kuruluşları ile üniversitedeki öğretim üyelerini "bölücü" diye YÖK'e ihbar ettiği medyada yer almıştı. Oral'ın 01.11.2000 tarih ve 332-11443 sayılı mektupla dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e yazdığı mektupta, ABD Adana Konsolosu, Mersin'deki bazı basın yayın kuruluşları ile üniversitedeki öğretim üyeleri hakkında ithamlarda bulunmuştu. Oral, "HADAEP'li" dediği öğretim üyesi Doç.Dr. Ahmet Özer için "önümüzdeki günlerde büyük eylemlere girişebileceğinden endişe etmekteyiz" demişti.



28 Şubat'ın çekirdek kadrosundaydı


Emekli Orgeneral Çetin Doğan, 28 Şubat sürecinin güçlü isimlerinden birisiydi. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir tarafından oluşturulan Batı Çalışma Grubu'nun "çekirdek kadro"sunda yer alan dönemin İstihbarat Başkanı Doğan'ın, o dönemde yaptıkları için daha sonra "yanlışlar da oldu" diye günah çıkarmaya çalıştı. Doğan, 2003 Ağustos'unda orgeneral rütbesindeyken 1. Ordu Komutanlığı'ndan emekliye sevkedildi.

'GALİÇYA' GAFIYLA TANINDI

Doğan, Irak'a asker gönderilmesine sıcak bakmadığını devir teslim töreninde yaptığı "Mehmetçik'in kanını Yemen'de, Galiçya'da akıttık. Niçin akıttığımızı hâlâ soruyoruz" diyerek dile getirmiş, ancak medyada "tarih bilgisinden nasibini almamakla" suçlanmış ve "O dönemde orası da vatan toprağıydı" diye tepki toplamıştı. Doğan ise basını "mütareke basını" diye suçlamıştı.


Kaynak: Yeni Şafak