Merve Kavakçı
Kirli İttifak
Yine döndük, dolaştık, aynı noktaya geldik. Bir kaç turdan sonra başladığımız noktaya tekrar ulaştık. Terörün terör olduğuna, insanların içlerine korku salmak en hafifi olan bir çok kötü, kötülük üstü kötü, fesat, fesat üstü fesat, fahşa, fahşa üstü fahşaya yol açtığı, insanları huzur ve rahatlarından, yerlerinden, yurtlarından, aile ve sevdiklerinden, hakları ve hürriyetlerinden, sağlıklarından ve en acısı da, en geri döndürülemez olarak da, hayatlarından koparan her ne ise terör olduğuna bir kere daha kanaat getirdik. Bir kaç gün arayla bir hafta içinde iki terör saldırısı, biri bir taraftan diğeri öteki, ikisi de aynı ikisi de cani. Biri doğu diğeri batıdansa, biri sağ diğeri solsa, ikisi de katil ikisi de ölümcül. Terörün sağı solu mu olur, terörün kuzeyi güneyi mi olur, şarkta başka da garpta çok mu farklıdır terörün karakteri ve dahi karaktersizliği, sinsiliği. Korkaktır terör. Nerede olursa olsun korkaktır. Çünkü saklanır, çünkü arkadan vurur, mert değil, mertçe değildir çünkü. Yüzüne yüzüne değil de, sırtından bıçaklar terör. Önüne çıkacak cesareti toplayamadan. Kolaycıdır terör. Az iş, çok sonuç diye bakar dünyaya. Bir taşla binlerce kuşu öldürür terör, estirdiği rüzgârıyla terör. Katildir terör. Vicdansız, kalpsiz ve canidir terör. Rengi? Her renk veya hiç bir renktir, ya hep ya hiçtir terör. Şekli şemali de öyle, ne şişman ne zayıf ne yaşlı ne de genç, her şeyden biraz vardır terörde.
Ahlakı yoktur terörün. Kini, nefreti, uslanmaz, ket vurulamaz garezi vardır terörün. Ya terörist kimdir… Sadece terörü yapan mı, uygulayıp taşıyan mı, alet edevatında kullanan mı…. Ya arkasında duran, destek olup ayakta tutan mı, o teröristin sağ eli, ta kendisi değil midir.. Öyledir. Onun da ötesidir. O arkadaki lokomotif güç, terörün baş müsebbibidir. Öndeki aktörden daha da kirli bir zihin, kanlı bir elin sahibidir.
Şimdi bakalım şu resme; bir tarafta PKK, bir tarafta DAEŞ, bir tarafta ABD, diğerinde Sovyet Rusya. Eli kanlı PKK’yı terör örgütü olarak görmeyenler DAEŞ’e göz açtırmıyor. AK Parti’yi DAEŞ’çi olmakla itham edip iftira atıyorlar. Son iki terör eylemi birer birer paylaştırılmış ikisinin hanesine. Kirli ittifak şekilden şekile girerken kriter, düşmanın düşmanını dost edinme üzerinden işliyor. Bunun iki tezahürü var içinden geçtiğimiz bu dönemde. Birincisi bölgenin haritasının yeniden çizilmesi. Bu bağlamda dost-düşman olduğu kadar yeni müttefiklerin muhtevasının da elden geçirilmesi. Yeni denklemlerle bölgenin resminin bir daha üretilmesi. İkincisi de yalnızlaştırma üzerinden baskılama gayreti. Dikkat ediniz, bu iki tezahürün iç içeliğini görüyoruz. Bu da iki farklı seviyeden sahneye konuyor. Ülkenin yalnızlaştırılması çabası ve liderinin marjinalize edilmesi gayreti.
Bütün bunları ve fazlasını yarın Çağımızın Buhranı Terör: Barış ve Huzur Tasavvurumuz adlı sempozyumda konuşacağız. Konunun dini boyutu kadar, siyasi, kültürel, ekonomik ve sosyal boyutlarını inceleyeceğiz. Barış ve huzur tasavvurumuzda teröre yer yok diyeceğiz. (http://üsküdar.edu.tr/file/çağımızın-buhranı-davetiye.pdf Üsküdar Üniversitesi, Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kuzey Kampüs, saat 10).
yeniakit