Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu İzmit Sabri Yalım Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde 131. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi. Eylemde platform adına basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şube Üyesi Sümeyye GÜLŞEN yaptı.

Basın açıklaması:

Hafta ay, ay yıl oldu, hayatımızın her alanında tüm şiddetiyle devam eden yasak doğan güne inat, yeşeren umuda inat, sürgün veren filize inat bitmedi, akıl ve vicdana inat…

On yıllardır bu ülke insanının hakkını, hukukunu gasp eden onu kamplara bölerek ayrıştıran, sadece eğitim öğretim hakkını değil, düşünce ve ifade hürriyetini, kadının insan hakkını elinden alan ve yaşam hakkına kadar müdahil olan yasak artık tarihe gömülmelidir.

Türkiye deki ve Dünyada ki milyonlarca açta, açıkta, zorda insanın derdiyle hemhal olması gereken insanlar bugün hala bu müzminleşmiş yasakla uğraşıyor. Çünkü bu durum onların nemalanmaları için de uygun bir zemin, bunu idrak edebiliyoruz. Çünkü yasakçılar ve onları destekleyen iç ve dış güçler de biliyor ki bu yasağın kalkması için uğraşan insanlar sadece kendi dertleriyle değil tüm dünyanın mazlumlarına el uzatma gayreti içinde olacaklar. Onların korktukları bizim yüreklerimiz, onların korktukları inanç ve imanımızın kuşatıcılığı ve koruyuculuğu!

Türkiye bu yoz ve gerici yasakta önceliği elden bırakmazken Yunanistan başörtüsüyle yüzleştiği vakit yasağı çözdü! Yunanistan'ın başkenti Atina' nin Redi semtinde ortaokula giden Mısırlı Fatma isimli 13 yaşında ki kız çocuğunun okul müdürü tarafından başörtülü olarak okula alınmamasının ardından Yunanistan Din ve Eğitim Bakanı Euripidis Stilyanidis'in, bu konuda okul müdürünün hatalı olduğu ve demokratik bir ülke olan Yunanistan'da öğrencilerin kıyafetlerini seçme özgürlüğü olduğunu söylemesinin ardından, Okul müdürü ise, Stilyanidis'in açıklamasından sonra, "Ben böyle bir şey söylemedim. Elbette ki okula istediği şekilde gelebilir" sözleriyle geri adim atarak, 13 yaşında ki Fatma'nın okula başörtüsüyle girmesine bir şey demiyor.
Diğer yanda Dünyada kamusal alan olarak nitelendirilen alanlarda başörtüsünü yasaklayan iki ülke Türkiye ve Tunus idi. Tunus da artık akıl ve izanın üstün geldiğini 1981 de uygulanan yasağın idari mahkemede başörtülü olduğu için görevinden alınan öğretmenin lehinde karar vermesinin ardından yeni Tunus devlet başkanı Zeynelabidin bin Ali'nin artık başörtülü kadınları ödüllendirdiği görülüyor. Dünya gündemine bu kareler düşerken Türkiye de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü, üniversite kampusün de düzenlenen “Küresel Yoksulluk” konulu kongreye konuk olarak davet edilen iki başörtülü bayan içeri alınmıyor. İHH İnsani Yardım Vakfı’nı temsilen katılan Zehra Öztürk ve Zeliha Sağlam, misafir oldukları kongre salonunda güvenlik güçlerinin zoruyla dışarı çıkarılıyor. Yasakta hala ısrarcı olan zorbalara biraz beyin jimnastiği yaparak gözlerini açıp en azından değindiğimiz örneklere bakmalarını tavsiye ediyoruz!
Yarınki Anayasa seçimleri sonrasında Türkiye’nin ne kadar sivilleştiğini, temel haklara ne kadar önem verileceğini, insan haklarına hala saygı mı göstereceğini yoksa bizzat insan haklarına riayet mi edeceğini takip edeceğiz. Ve Anayasa’nın başörtülü kesim üzerinde ki baskıya nasıl bir yaklaşım getireceğini göreceğiz. İlerleyen günlerde bunun somut örneklerini görmek kaydıyla yasak konusunda pazarlık yapmadığımızı eğitim öğretim alanlarından kamu kurum ve kuruluşlarına kadar yaşamın tüm alanlarında bu yasağı kabullenmediğimizi bu oylama öncesi yeniden ilan ediyoruz.

Şafaklarına zulüm doğmuş bu ülke yasağın kaldırılması için daha kaç mazlum yüreği istiyor! Bizler buradayız, zorbalara inat, cuntacılara inat, kan ve zulümle beslenen toplum tüketicilerine inat…