Krizin temel nedeni faiz
Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfında (UTESAV) erdemli işadamı projesi çerçevesinde düzenlenen son toplantıda Faizsiz Finansman Sertifikası (Sûkûk) konuşuldu.
Küresel ekonomik krizin en önemli sebebinin faiz olduğunu belirten Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özsoy, "Yaşanılan kriz, tüm dünyayı faizsiz sistemleri araştırmaya yöneltti. Ülke olarak bu yeni duruma karşı hazırlıklı olmak zorundayız. Sûkûk gibi faizsiz finansman araçlarını değerlendirmeliyiz" önerisinde bulundu.
MÜSİAD'ın İstanbul'daki Genel Merkez Binası'nda yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay; küresel ekonomik krizin, mevcut sistemin yeniden sorgulanmasına vesile olduğunu ve faizsiz, ahlâkî sürdürülebilir modellere daha çok ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi. Sûkûk'un yeteri kadar bilinmeyen çok işlevsel bir faizsiz finansman sertifikası olduğunu belirten Kuralay, "Hz. Ömer'den bu yana uygulanan Sûkûk sistemi, günümüzde Malezya'nın öncülüğünde İslâm dünyasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bugün Sûkûk piyasası 85 milyar doları bulmaktadır. Bu önemli finansman sistemini, bu toplantı vesilesiyle gündeme getirerek, değerlere dayalı sistemlerin önemini vurgulamak istiyoruz" dedi.
İşadamlarına "Faizsiz Finansman Sertifikası: Sûkûk" konusunda bilgi veren Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özsoy, Amerika'da baş gösteren küresel krizin temelinde faiz sisteminin olduğunu söyledi. Kapitalist sistemin gerçek bir serbest piyasa oluşturmadığını, bunun en önemli nedenlerinden birisinin, ilan edilen faizler olduğunu belirten İsmail Özsoy, faizli sistemlerin sürekli kriz üreten mekanizmalar oluşturduğunu ve bu sistemde insanların birbirine güvenmediğini kaydetti. Özsoy, Türkiye'nin küresel ekonomik krizden diğer ülkelere göre daha az etkilenmesinin en önemli nedenlerinden birisinin 2001 krizinden ders alınarak, bankaların kredi hacmini şişirmemeleri olduğunu vurguladı.
"DÜNYA, FAİZSİZ SİSTEMİ ARAŞTIRIYOR"
Prof. Dr. İsmail Özsoy, faizsiz bir ekonomik sistem arayışının tüm dünyada daha fazla konuşulduğunu ifade etti. Faizin bütün dinler tarafından yasaklandığını hatırlatan Prof. Dr. İsmail Özsoy, Vatikan dahil pek çok ülke ve kurumun faizsiz bir sistemin nasıl olduğunu araştırdıklarını ve dünyanın hızlı bir şekilde faizsiz sisteme doğru yöneldiğini dile getirdi. İslâm ekonomisinin arz ve talebi dikkate aldığını, bu sebeple gerçek serbest piyasa ekonomisinin İslâmî sistemle mümkün olduğunu anlatan Özsoy, "Başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere pek çok devlet faizsiz sistemi araştırıyor. Rusya'da bile bu sistem uygulanmaya başlandı. Dünya hızla faizsiz sisteme doğru yol alıyor. Biz buna hazır olmalıyız" dedi.
FAİZSİZ FİNANSMAN SERTİFİKASI PİYASASI NASIL İŞLİYOR?
Faizsiz finansman sertifikaları içerisinde Sûkûk'un hızlı bir şekilde yükselen önemli bir enstüman olduğunu belirten İsmail Özsoy, şunları kaydetti: "Faizsiz Finansal Sertifika anlamına gelen ve çok çeşitli çalışmalarda tahvilin İslâmî muadili olarak tanımlanarak 'islâm tahvili' adını alan Sûkûk, faizsiz olması özelliği ile İslâmî esaslara uygun bir menkul kıymet olarak kabul edilmektedir. Sûkûk, belli bir varlığın leasing, vadeli olarak varlık alım ve satımı veya adi ortaklık üzerine yapılandırılmış bir yatırım aracıdır. Geleneksel borçlanma aracının, tahvillerden farklı olarak bir varlığa dayalı olarak çıkartılması şarttır. Ayrıca, İslâmî esaslara uygunluğunun, kabul görmüş bir merci tarafından onaylanması gerekmektedir. Son yıllarda İslâm dünyasının yanı sıra batılı finans kurumlarının Sûkûk ihraçları, 2007 yılının ilk 6 ayında yüzde 75 artarak tedavüldeki toplam ihraç tutarı 85 milyar dolara yükselmiştir. Bu hızlı artıştaki en önemli neden, gerek İslâmî finansman araçlarının artık iyice tanınıp anlaşılması ve yatırım araçları olarak daha kolay kabul edilebilir olmasıdır."
HZ. İSA, MABEDDEKİ YAHUDİ BANKERLERİN MASALARINI DEVİRMİŞTİ
Ticaret hayatının manevi değerlerden uzaklaşmasının nelere mâl olduğunu Hıristiyan aleminde yaşanan bir olayı örnek göstererek anlatan Prof. Dr. İsmail Özsoy, şunları söyledi:
"Yahudiler, Hz. Musa'nın getirdiği dinin özünü kaybederek, özellikle manevî değerlerinden uzaklaşmışlar, alışverişlerini mabedin içinde yapacak kadar ileri götürmüşlerdir. Bu toplumun yüzünü tekrar manevî değerlere çevirmek ve onlara yeni bir ruh kazandırmak için gelen Hz. İsa (a.s.), Matta İncili'nde belirtildiğine göre; bir gün mabede girmiş ve mabedde alınıp satılan her şeyi ortadan kaldırarak, sarrafların mabed içindeki masalarını da devirmiştir. Yahudilerin uğradığı bu maddileşme süreci, Hıristiyan dünyasında da görülmüştür. Değerlerden uzaklaşmak, krizleri beraberinde getiriyor. Bugün dünyada hâkim olan Batı medeniyetinde mal sektörünün kalbi durumunda olan banka kurumunun geldiği noktanın, Hz. İsa'nın ruhunu rahatsız etmediğini söylemek zordur. 2008 yılının ikinci yarısında yaşanan ve dünyanın en güçlü bankalarının iflası ile kendini gösteren küresel mali kriz vakası, Hz. İsa'nın mabeddeki banker masalarını devirmesi olayını hatırlatmadan edemiyor."
İŞ DÜNYASI 6 YILDIR 'SÛKÛK'U BEKLİYOR
Türkiye'de 2003 yılında ilk defa İslâmî esaslara uygun faizsiz finansman sertifikası ihraç etmek için çalışmalar yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. İsmail Özsoy, bu bonoları alan yatırımcılara faiz yerine kâr payı getirisi sağlanmasının öngörüldüğünü; ancak bu konudaki mevzuatın uygun olmaması sebebiyle bu sertifikaların hâlâ ihraç edilemediğini kaydetti.