Mehmet GÖKTAŞ
Küçük, çok küçük bir şey
Siyasi gündemin bu kadar yoğun olduğu, Suriye ve Irak'ta yeni acı gelişmelerin yaşandığı, Adil Öksüz olayında ciddi gelişmelerin olduğu bir günde benim ele aldığım konuya dudak bükenleriniz olabilir. Zaten ben de bunun için böyle bir başlık koydum.
Çünkü üç aylar münasebetiyle neler yapalım, nasıl değerlendirelim, nasıl ihya edelim diye çokça soruya muhatap oluyoruz.
İnsanların kolay kolay yerine getiremeyeceği, şu ana kadar da yerine getirilmeyen çok ideal şeyler tavsiye etmeyeceğim. Böylesi bir günde bitiremeyeceğiniz tefsirler, hadis külliyatları ve benzer seriler okumanızı istemeyeceğim. Yine aynı şekilde çok miktarda oruç ve çokça nafile namazlar da tavsiye etmeyeceğim.
Ben sizlerden çok basit, çok küçük ve kolay bir şey isteyeceğim. Bu yıl üç aylarda sadece bunu kazanır ve yerine getirirseniz inanın ki size yetecektir.
Bazılarınızın hiç yabancısına gelmeyecek, hatırlayacaklar. Namazlarınızın her rek'atına altı saniye ilave etmenizi isteyeceğim sizden. Evet, sadece altı saniye. Tahmin etmiş olmalısınız; Üç saniye rükûdan doğrulunca, üç saniye de iki secde arasında beklemenizi isteyeceğim. Zaten yapmakta olanlara bir şey söylemiyorum.
Televizyondan Kâbe kanalını izliyor, Kur'an dinliyorsunuzdur? Bildiğiniz gibi namazları da naklen veriyor. Yanımda birileri varsa dikkatini çekiyorum; İyi bak, imam “semiallahülimen hamideh” diye doğrulduktan sonra ne kadar bekliyor?” diyorum, hatta saat tutmasını istiyorum. Aynı şekilde iki secde arasında ne kadar beklediğine dikkat çekiyorum. Hayret ediyorlar kendilerininkiyle kıyasladıklarında.
Hacca ve umreye giden tanıdıklara bunu şiddetle tavsiye ediyorum. Dönüşte oradan hiç bir şey getirmeseniz, sadece bunu getirseniz, Efendimiz'in (s.a.v) bu sünnetini (Buhari, Ta'dili erkan) kazanarak dönseniz inanın ki yeter diyorum.
Elbette şu üç aylarda görünürde daha büyük erdemler, salih ameller kazansak iyi olur. Fakat namazlarımıza şu altı saniyeyi ilave etmemiz ve artık bu şekilde devam ettirmemiz ibadet hayatımızda bir devrim olacaktır inanın.
Namazı seveceksiniz, namazdan kaçmayacaksınız, bir an evvel kılıp kurtulayım alışkanlığınız son bulacaktır.
Fıkıh diliyle konuşmuyorum, isteyen kaynak kitaplarımıza bakar, beklemesini tavsiye ettiğimiz o iki noktada okunacak duaları da öğrenir.
Fakat unutmayalım ki bu noktalar namazın virajlarıdır ve insanımız hep bu virajlarda savrulmakta ve kaybetmektedir. Nebevi tabirle namazın hırsızlık yerleri de buralardır. Buraları korumaya alanlar namazlarını da korumuş olurlar.
Şimdi soruyoruz size; rükûdan doğrulunca ve iki secde arasında en az üçer saniye beklemek için evet mi, hayır mı? Bu evet ve hayır bizi çok daha fazla ilgilendirmektedir, bunu iyi biliniz.
doğruhaber