Abdurrahman Dilipak
Kudüs ah Kudüs!
Geçen gün IRCICA’yı ziyaret etmiştim.. Harika bir Kudüs albümü yapmışlar.. Harameyn albümü de hazırlık aşamasında..
IRCICA’nın başındaki Halit Eren’le üniversite yıllarından tanışırız.. Yıldız Sarayı içinde açılan kütüphaneyi gezdirdi..
Bu memlekette bir çok güzel şey de oluyor, ama mesela tesettür defilesindeki manken kızın, bir başka defilede giydiği açık saçık bir kıyafet kadar bile haber olmuyor..
Kudüs, Mescid-i Aksa’nın, ilk kıblemizin olduğu, İsra’nın gerçekleştiği şehir..
Herkes Eyyüb sultana koşuyor da, Eyyüb sultan ister karadan kervanlarla gelsin, ister gemi ile denizden gelsin, Filistin topraklarından, Bilad-ı Şam’dan geçip gelmiştir buralara.. Ve biz İstanbul’dan yüzümüzü Kâbe tarafına döndüğümüzde aynı zamanda Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya dönmüş oluyoruz..
Kendine “Müslüman” diyen birileri, bizim Gazze, Filistin, Kudüs duyarlılığımızı ve İsrail’in meydan okumalarına karşı çıkışımızı kınayabiliyor..
Geçen gün Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın “Biz Türkiye’yiz” klibini izlediniz mi mesela.. İzlemek isteyenler http://www.sessizdevrim.org.tr/video/kdgm-den-biz-turkiye-yiz-klibi ni tıklayabilirler..
Ya da mesela yerli malı İHA (İnsansız Hava Araçları) ların tanıtım klibi kimi ne kadar ilgilendiriyor.. Meraklıları https://video.com/93737616 yı tıklayabilirler..
TAI, Atak T129 helikopterlerini dün Hava Kuvvetleri’ne teslim edildi.. Ama bir gün öncesinde bayrak olayı yaşandı. Sen misin ATAK’ı yapan.. Birileri düğmeye bastı..
İsrail’e, yeni fiyatına tamir için tank gönderirken seslerini çıkartmayanlar, kendi tankımızı kendimiz yaparken bu kez, bu başarıyı gizlemek için harekete geçiyorlar..
Evet, kötü şeyler de oluyor, güzel şeyler de..
İran’la Türkiye arasında işler düzeliyor diye tedirgin olanlar var..
Musul petrolü Ceyhan’a akacak diye adeta karalar bağlayanlar var..
Mavi Marmara konusunda İsrailli generaller için tutuklama kararı birilerinin neşesini kaçırdı..
Marmaratimes.com diye bir site var. Anlaşılan cemaatin bir sitesi. Faruk Arslan diye de bir yazarları var.. 11.2014’de “Mavi Marmara ve Gülen Hocaefendiyi Anlamak” diye bir yazı yazmış. Abilerin olayları cemaate aktarmak için yayınladıkları “Bilinmeyen yönleri ile Gündemdeki konular” isimli kitapçığın ilk makalesi bu..
Bu insanların bilmedikleri bir konuda bile nasıl kendilerinden bu kadar emin olduklarını anlamak zor.. Bilmedikleri gibi bilmediklerini de bilmiyorlar.. Ve birileri de bunların yazdıklarına inanıyor ve bunları mümkün olan tek doğru olarak tabanlarına aktarıyor.. Yanlışlarla dolu yazısını bu birader “Mavi Marmara balonunu patlattım, ama egolarını patlatamadım” diye noktalamış..
Yazar “Gülen’in Amerikan gazetelerine ilan vererek, ‘Mavi Marmara’da İsrail otoritesinden neden izin alınmadı’ görüşünü savunması, AK Parti ile cemaatin kırılma noktasıdır” şeklinde tanımlıyor.
Kendinden emin bir şekilde şu tesbiti yapıyor: “İlk tepkim ve sorum şu oldu: ‘Mavi Marmara gemisiyle gerçekten, samimi olarak Gazze’ye yardım mı götürüyordunuz, yoksa amacınız siyasi bir şov yapmak mıydı?’ İHH Başkanı Bülent Yıldırım bu projenin sahibi olarak gözükse de Erdoğan’ın emri ile yapılıyordu.” Bu tesbit yanlış.. Mavi Marmara projesi Free Gazanın bir parçasıydı ve Free Gazze İngiliz Parlementer George Galavi’nin bir projesi idi. Ne İHH nın, ne Bülent Yıldırım’ın, ne de Tayyib Erdoğan’ın.. Biz sadece bu projeye destek veriyorduk.. Ve gemide 22 ülkeden insanlar vardı, İsrail dahil.. Mavi Marmara’nın filoya eklenmesi son aya kadar gündemde de değildi.. İHH tek gemi ile destek verecekti. Zaten bu filo daha önce karadan yapılan yolculuğun deniz yolu ile denenmesi idi.
Cemaatçi arkadaşın kendi cevabı şöyle: “Gayeniz siyasi bir gösteri yaparak Arap dünyasında Erdoğan’ın popülerliğini artırmak, ölü doğan Büyük Ortadoğu Projesi’nde halife lider oluşturmaktı. Eğer gerçekten yardım götürmek isteseydiniz, Kimse Yok mu Derneği gibi yapar, İsrail ile diplomatik kanallarla görüşür ve yardımınızı Mısır üzerinden karayolu ile yapabilirdiniz. İsrail terör devleti, Filistinlilere zulmediyor söyleminizin Gazze’deki mazlumlara, mağdurlara faydası olmadı. Kimse Yok Mu, milyonlarca dolarlık yardımını elden ulaştırdı, siz ise ulaştıramadınız. Mesele İsrail’e boyun eğmek değildi, mazluma yardımdı. Bir mazlumun derdine deva olmak siyasi getirilerden evladır. Aramızdaki fark bu, bizim siyasi takıntımız yok, Allah rızası gayemiz.” Yahu, BOP, Cemaat hareketinin siyasi ayağını oluşturmuyor mu idi? İkisi de aynı merkezlerin servis ettiği projeler değil mi idi..
Arkadaş bilmiyor, bilmek de istemiyor, çünkü onun gerçeğe ihtiyacı yok, kutsal kanaatleri var.. Amerikalıların, Yahudi Lobisinin ne düşündüğü konusunda söylediklerinin ne derece doğru olduğunu bilmiyorum ama, bu arkadaş bu olay hakkında ya hiç bir şey bilmiyor, ya da..
Siyasilerin ve benim gemiye binmem, gemiden inmem hepsi yalan.. Geminin seyahati 15 gün ertelenince daha önce gitmeyi planlayan bir takım kişiler bu seyahate katılamadı..
Nedense ABD, İsrail ve Batıya laf dokundurulmuyor. Onların yaptıkları görülmüyor.. Görmek istemeyince, görmüyorlar demek ki..
Neyse uzun hikâye. Şu günlerde bu konu yine gündemde de.. Daha yazacak çok şey var ama..
Selam ve dua ile..
yeniakit