Kurucularından İsa En-Neşşar’ın Dilinden Hamas

Kurucularından İsa En-Neşşar’ın Dilinden Hamas

Kurucularından İsa En-Neşşar’ın Dilinden Hamas

slamî Direniş Hareketi (Hamas) kurucularından İsa En-Neşşar, 26. kuruluş yıldönümünde hareketin kuruluş günlerine dönerek 1987 yılının başında Birinci İntifada ile birlikte işgale karşı direnişin nasıl başladığını ve 2012 yılına gelindiğinde Tel Aviv’i vuracak güce nasıl ulaştığını anlattı.
 
26 yıl önce bir araya gelerek Hamas’ın ilk bildirisini hazırlayan yedi kişiden biri olan İsa En-Neşşar kendisiyle röportaj yapan Filistin Enformasyon Merkezine tarihe dair önemli anekdotları paylaştı. En-Neşşar Filistin direniş hareketi olarak Hamas’ın 1987'de kurulan yeni bir hareket olmadığını, bilakis Filistin’deki İslamî Hareket’in devamı niteliğinde olduğunu ve söz konusu hareketin intifadadan önce de silahlı direniş çağrısı yaptığını söyledi.
 
Silahlı direniş
 
Hamas lideri En-Neşşar, silahlı direniş kararının eskilere dayandığını, bunun için bir nesil yetiştirdiklerini, Birinci İntifadanın başlamasından sonra silahlı direniş düşüncesinin Müslüman Kardeşler liderleriyle birlikte netlik kazandığını, bunun için tüzük hazırladıklarını, bu şekilde örgütlenmeye ve kurumsallaşmaya gidildiği gibi, halkın büyük coşkuyla intifadaya katılımın sağlandığını söyledi.
 
Filistin davasını bitirme girişimlerini o günlerde fark ettiklerini kaydeden En-Neşşar, bu düşünceden hareketle işgale karşı koymayı kararlaştırdıklarını ve bu doğrultuda ilk bildirinin H.M.S imzasıyla 14 Aralık ayında yayınlandığını belirtti.
 
Hamas hareketinin kuruluşu ve bunu duyurma kararına da değinen Hamas lideri En-Neşşar şu notu paylaştı:
 
“Hamas hareketinin kuruluşu ve bunun duyurulması için yapılan toplantıya katılan yedi kişiden 4’ü duyurulmasını kabul ederken 3’ü karşı çıktı. İşgale karşı sürdürülen direniş Hamas liderlerinin ikinci kez toplanmasına ve 14 Aralık günü Hamas adıyla ilk kez bildiri yayınlamasına neden oldu."
 
Engeller ve kazanımlar
 
En-Neşşar’ın ifadesiyle Hamas kuruluşunu açıklar açıklamaz başta direniş tecrübesi olmak üzere bir dizi engelle karşılaştı. Tutuklamaların ardı arkası kesilmedi. İşgal ordusu ve polisi intifadanın başında Hamas hareketinin lider ve mensuplarına karşı tutuklama kampanyası başlatarak yüzlerce kişiyi zindanlara attı.
 
En-Neşşar o günleri şu sözlerle anlattı:
 
“Hamas'ın ilk nesil lider ve komutanları aydın ve okumuş kesimdi. İçlerinde mühendis, doktor ve avukatlar vardı. Tabi onların bu konudaki tecrübeleri yeniydi. Ancak süreç içinde iyi tecrübeler edindiler. Zor olmasına rağmen yeni çalışmayı büyük bir itinayla taşıdılar. Baskılar sadece işgalciden gelmiyordu. Başta FKÖ olmak üzere ulusal hareketlerden sürekli baskı, alay, aşağılama, horlama ve hafife alma tavırları gördük. Bu aşamayla birlikte Hamas liderleriyle mensuplarının zindan süreci de başlamış oldu.”
 
Hamas'ın geçirdiği her aşamanın bir önceki aşamanın özelliklerinden oldukça farklı olduğuna işaret eden En-Neşşar şunları söyledi:
 
“Kanaatimce direnişin en önemli istasyonu, 1987 yılında meydana gelen Birinci İntifada'ydı. Ardından zindan ve Mercu’z-Zuhur’a sürgün geliyor. Onları belediye ve parlamento seçimleri takip ediyor. Bu temel bir dönüşüm aşamasıydı. Seçimler Hamas’ı hükümeti kurma aşamasına götürdü. Bunun ardından Gazze’de bir grup Filistinlinin eliyle kaos ve kargaşa çıkarılmak istendi ve bunun üzerine Hamas’ın askeri operasyonu oldu. Çok geçmeden Furkan ve ondan sonra da Siccil Taşları savaşları yaşandı.”
 
“Hamas'ın 26 yıl içinde elde ettiği en büyük kazanım halkın onun etrafında kenetlenmesidir. Mescit ve sendikalardaki varlığı zamanla toplumun bütün kesimleriyle bütün alanlarına yayıldı. Artık o halkın büyük çoğunluğunun umudu haline geldi. Bunun nedeni onun Filistin halkının hak ve ilkelerini sahiplenmesi ve savunmasıdır.”***
 
Hamas’ın geleceği
 
Hamas liderlerinden En-Neşşar, işgalcinin 2005 yılında Gazze’den çıkmasını sağlayan, 2006 yılından beri dayatılan kuşatmaya dayanan, 2012 yılında işgal rejimi tarafından başlatılan Siccil Taşları savaşında düşmana karşı zafer kazanan Hamas hareketinin geleceğinden umutlu olduğunu söyledi.
 
En-Neşşar bu konudaki tespitlerini şu sözlerle paylaştı:
 
“Hamas’ın öncülük ettiği direniş işgalciye karşı durulabileceğini, Siccil Taşları savaşında olduğu gibi işgalciyi başlatacağı bir savaşta savaşı durdurmaya ve ateşkes istemeye zorlayabileceğini dost ve düşmana gösterdi. Bugün, silahlı direnişin başladığı tarihten 26 yıl sonra direnişin oldukça mesafe kat ettiğini ve kendisini epey geliştirdiğini görüyoruz. Geçirdiği zor şartlara rağmen Hamas'a doğruluk ve hakkaniyeti veren işte budur.”
 
Hamas'ı şu anda kuşatan siyasi değişimlere de değinen En-Neşşar, siyasi durumların sürekli değişim gösterdiğini, fakat önemli olanın hak ve hukukta sebat olduğunu, Hamas hareketinin süreç içinde sabit ilkelerine bağlı olduğunu ispat ettiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
 
 “Zaferin gelmekte olduğuna yakinen inanıyoruz. Bu, Allah’ın izniyle gerçekleşecektir. İster Arap Baharı meyvesini versin, ister ona karşı yapılan darbeler başarıya ulaşsın fark etmez. Bu, Müslüman ve Arap halkların söylediği sözdür. Düşmanla yapılan müzakereler anlamsız ve başarısız olduğunu, işgalci düşmanımızın da barış istemediğini ispat etmiştir.”
 
Hamas hareketinin 26. kuruluş yıldönümünde Filistin halkına bir mesaj gönderen En-Neşşar şunları söyledi:
 
“Bu uzun yılların ardından direniş yoluna devam edecektir. Halkımıza ve vatanımıza hizmet için yol hâlâ uzundur. Herkesin direniş göstermesi, direnişin etrafında kenetlenmesi ve dayatmalara karşı sebatla karşı durması gerekir.”