Abdurrahman Dilipak
Lâ Tahzen
Yorulmak, sabırsızlanmak, bıkkınlık, küsmek, darılmak, üzülmek yok!
Umutsuzluk mu, asla! Kuyudaki Yusuf gibi olacağız. Hiçbirimiz kuyudaki Yusuf’tan daha yalnız ve çaresiz değildir ve olamaz. Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var.
Hatırladınız mı? “Referandumdan EVET çıkmasa bile” demiştim. Ezan okunduğunda ve Allah’ın huzuruna durduğumda, ilk söyleyeceğim kelime “Allahu ekber” olacaktır. İkinci kelime “Sübhanallah” ve ardından “Elhamdülillah”!
Ne gam, ne keder.. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şeri gibi gelen şeylerde Allah hayır murad etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir.. Sonuçta her topluluk layık olduğu gibi idare olunacaktır.
Kaderden, rızıktan, ecelden ötesi var mı? Herkes hak ettiğinin karşılığını bulacaktır.
Hem zaten Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan etmeyecek mi? Sonuç nasıl tecelli ederse etsin, herkes yaptığının karşılığını eksiksiz bir şekilde görecektir.
Umutsuzluk haramdır!
La galibe illallah! Kimse Allah’ı ne kıyamete ne de iktidara zorlayabilir.. Allah’ın kimsenin yardımına ihtiyacı yok. O “ol” der ve o olur! Her şey olacağına varır.
Bu böyle olmasa idi, birileri nasıl cennete gidecek ve birileri nasıl cehenneme gidecekti..
Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna.. Cennet yolcularına “yolun açık olsun” diyelim; Cehennem yolcularına ise “pişman olacağın yoldan geri dön, dönmeyeceksen eğer cehennemin dibine kadar yolun var. Ateşin bol olsun.”
Bakın Hz. Ali zamanında Mekke’de yaşayıp cehenneme gitmek, Stalin zamanında Moskova’da yaşayıp cennete gitmek mümkün.. Lut Peygamberin hanımı iman etmedi ama Firavunun hanımı benim annem!
Bakın iktidar kavgaları hep kanlı olmuştur. Yakub oğulları ile Esav oğulları 1000 yıl savaştı. Hz. Yakub’un çocuklarını biliyorsunuz. 4 halifeden 3’ü şehid edildi. Hz. Ebubekir’in nasıl halife seçildiğini biliyorsunuz. Peygamberimizin cenazesini bırakıp tartışmaya başladılar.. Hz. Ali zamanında, dünkü sahabeler, tabiinden insanlar birbirlerine kılıç çektiler ve Kerbela olayında İslam tarihinin en büyük acısı yaşandı.
İnsanoğlu ne kadar sabırsız. Ne çabuk öfkeleniyor, yoruluyor, bıkıyor, üzülüyor. “Lâ tahzen” “Lâ tahzen!
Şu FETÖ olayına bakın. Dün de FETÖ mağdurları vardı. Bugün de. 26 yıldır bu hainler herkesin hakkını gasbetti. Soruları çaldılar, devletin kaynaklarını hortumladılar, tehdit ettiler, şantaj yaptılar her haltı yediler. Bugün de, suçsuz insanları ihbar edip kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Ya da onlar yüzünden birileri mağdur olmuş durumdalar. Birilerinin üzerinden telefonlar alıp ByLocklar indirmişler. Birilerinin adlarına hesaplar açmışlar, şirketler kurmuşlar, birilerini bir şekilde ağlarına düşürmüşler.. Dün bunlara bulaşan birileri bugün o yüzden acı çekiyor..
Bu da bir imtihan. Aslında hepimiz imtihan oluyoruz. Ne kadar sabırsızız. Bazı şeyleri ne kadar büyütüyoruz. Memleket bir darbeden kurtulmuş, bir terör dalgasının içinden geçiyoruz, birçok kişi bu yangından kendi çadırına düşen çıkının derdinde.. Bunun hesabını sormaya çalışıyor..
Bu da geçer ya hu! Her şeyi gören, duyan, bilen hüküm sahibi bir Allah var. O’ndan isteyin ne istiyorsanız.. “Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahu teala”! “Yoksa siz iman ettik demekle yakanızın bırakılıvereceğinizi mi sandınız. Sizden öncekilerin başına gelenlerin sizin başınıza gelmeden cennete girdirileveceğinizi mi sandınız..”
İman ettikten sonra, güzel şeyler yapacağız, hem de yaptığımızı en güzel şekilde yapmak üzere. Sabredenlerden ve sabrı tavsiye edenlerden olacağız. “Asra yemin olsun ki” bunun dışındaki bütün yollar hüsrandır! Rezilliktir, boşa zaman geçirmektir.
“Üzülme, Allah bizimle” diyebiliyor muyuz! Asıl mesele bu, gerisi çelik çomak.
Hak şerleri hayreyler, sen sanama ki gayreyler. Arif anı seyreyler, görelim Mevla’m neyler. Neylerse güzel eyler!
Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay bir iş yoktur, Allah’ın zorlaştırdığından da zor bir iş yoktur. Mahzun olmayın ya hu! Her şeyin bir zamanı var. Kimse ne rızkından azını, ne de fazlasını yemeyecek. Ecelinden önce gideni, sonraya kalanı da görmedim.
İşte böyle, yoksa nasıl cennete ya da cehenneme gireceğiz!
Allah Cenneti de Cehennemi de boşuna yaratmadı!
Ha! Bu arada şu “İslamcılık” üzerinden yapılan tartışmaları doğru bulmuyorum. Onu da belirteyim. Din temelli hiçbir tartışma beni mutlu etmedi, etmez, etmeyecek. Hele dini, siyasi tartışmaların malzemesi yapmak hiç hoş değil. Bu vesile ile onu da söylemeliyim. Bu konuyu yazacaksam da bugün değil.
Tek bir gerçek var: İmtihan oluyoruz. Bir şeyi dert edineceksek bu imtihanı başarıp başaramayacağımızı dert edelim, gerisi boş..
Zalimlere kafa tutuyorsam da bunun için, Hakk’ın sesini yükseltmek için meydanlardaysam da bunun için. Yoksa ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim. Bize onun rızası gerek. Hakikat olan şu ki, O’nun iradesi kâinatı kuşatmıştır.
Selam ve dua ile..
yeniakit