Ahmet Taşgetiren
Lâ ve İllâ
Bu, Müslümanın olmazsa olmaz hayat felsefesi... Lâ ilahe illallah.
İki şeyi ihtiva etmesi gerekiyor:
- “La”ları netleşmiş bir hayat.
- “İlla”ları şuur kazanmış bir hayat.
“La”ları netleşmiş olmanın anlamı şu:
Allah’a bağlılığın yerine veya önüne geçen, Allah’a bağlılığı unutturan, Allah’a bağlılıktan uzaklaştıran, “Allah’a yöneldiği gibi” ümidlerin, sevgilerin, korkuların yöneldiği bütün alakalar...
“İlla”ları şuur kazanmışlık hali de şöyle ifade edilebilir:
İlah olarak ancak O var. Ancak O’na kulluk edilebilir. Ancak O’ndan yardım dilenebilir. O, O ve sadece. O...
Yani Allah’a bağlı bir hayat.
Bu açıdan baktığımızda;
“Allah’a bağlı bir hayat”ı konuşmak demek, “Allah’tan başkasına bağlılık” gibi özürler taşıdığımız kaygısına düşmek demektir.
Yine, “Allah’a bağlı bir hayat”ı konuşmak demek, yaşadığımız hayatın Allah’a bağlılığı konusunda bilinç kaybına uğrama kaygısına düşmek demektir.
Bu ikisi, bizim, İslam inancının en şümullü ifadesi demek olan kelime-i tevhidin, yani “La ilahe illallah”ın “La” ve “İlla” boyutunda problemler oluştuğunun göstergesidir. Böyle bir problem ise, kelime-i tevhidin, yani Müslümanın inanç kökünün yaralanması anlamına gelir.
“La ilahe” dediğimizde “İlah yok” diyoruz. Bu söz, insanı, ilahlık adına bir soyutlamaya götürüyor. Zihni siliyor, ilahlık adına bütün alakaları bitiriyor.
Ki yerine yeni bir alaka - bağ inşa edilsin. Tertemiz, arınmış bir zihin temeli üzerine yepyeni bir bağlılık andı içilsin.
“İllallah” bunu getiriyor: “Ancak Allah var.”
Bu andın hep diri kalması lazım.
Hem “La” boyutuyla, hem “İlla” boyutuyla diri kalması lazım.
Yani hem, dünya planındaki bağlılıkların sürekli irdelenmesi ve Allah’a bağlılık yerine geçebilecek muhtevadan uzaklaştırılması, hem de Allah’a bağlılık andının hep diri tutulması...
İnsan dünyada yaşıyor ve dünyada kimi alakalarının olmaması imkansız.
Bütün bunlar, Allah’a bağlılığın önüne geçiyorsa, orada insanın koordinatları şaşırma problemi başlıyor demektir.
Önüne geçmek ne demek?
Belki bağlılıkla ilgili sayılabilen her şeyi teker teker sorgulamak gerekiyor.
-Allah’a bağlılığın yerine veya önüne geçen,
-Allah’a bağlılığı unutturan,
-Allah’a bağlılıktan uzaklaştıran,
-“Allah’a yönelir gibi” ümidlerin, sevgilerin, korkuların yönelmesine yol açan...
Bunların her biri, insana has hallerdir ve değişik imtihan anlarında insan, böyle bir zihin dümuruna maruz kalabilir. Onun için “Tevhid”de teyakkuz halinde bulunmak gerekiyor.