ZORBALIĞIN BAŞLANGIÇ TARİHİ 1997

1997'ye kadar hiçbir problem yoktu... Başörtülü ve başı açık öğrenciler kampüslerde kol kola dolaşıyor, derslere el ele giriyorlardı. Sonra, halk düşmanı gizli bir el bu kaynaşmaya son vermeye yeltendi... Başörtülü öğrenciler için "ikna odaları" kuruldu ve öğrenciler kameralar önünde başlarını açmaya zorlandı... Artık laikçi zorbaların "mahalle baskısı" başlamıştı!..

AĞIZLARI KAPATILIP, YERLERDE SÜRÜKLENDİLER

Öğrenimlerinin bitmesine 2-3 ay kalan başörtülü öğrenciler bile okullarından atılmaya, "başörtümle okumak istiyorum" diyenlerin ağızları kapatılmaya başlandı... Aynı uygulama İmam Hatip Liseleri'nde de başladı... Başörtülü öğrenciler okullara alınmadığı gibi, "okumak istiyorum" diye haykıran öğrenciler polis tarafından okul önlerinden alınıp, 25-30 kilometre ötedeki bir başka ilçeye götürülüp bırakıldı... Birçok öğrenci ve velisi yerlerde sürüklenip coplandı, tazyikli su sıkıldı.

YAPAN DA, ŞİKAYET EDEN DE KENDİLERİ

28 Şubat sürecinde yaşanan bu linç ve yargısız infazların benzeri bugün de devam ediyor. İşte en yakın örnek, Şişli'de yaşandı. Başı açıklar başörtülü genci linç etmek istediler. Ne var ki; "baskı ve dayatma"yı yapanların, zeytinyağı gibi üste çıkıp "mahalle baskısı"ndan söz etmesi, "tam bir tiyatro, tam bir komedi" olarak yorumlandı.

BU DA GAZİ’DEKİ DEKAN BASKISI

İşte "mahalle baskısı"na son örnekler... Gazi Üniversitesi'nin Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı İ.Ethem Anar, namaz kılınan yerin kapısına kilit vurdurduğunu duyuran arkadaşımız Fatih Akkaya'yı hedef aldı. Dekanlığa giderek, randevu aldığı öğretim üyesi profesörleri ziyaret etmek isteyen Akkaya, Dekan Anar'ın adamları tarafından kaba kuvvete varan olmadık engellemelere maruz kaldı.

Bu arada, Pamukkale Üniversitesi'nde açılış törenine 2 başörtülü öğrencinin katılmasına izin verilmedi.

Vakit