Hamas liderlerinden Dr. Mahmud Zahar ile yaptığımız görüşmede esirlere bir şey olması halinde israil'le hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı mesajını verirken, esirler için Türkiye'den de etkili bir tavır beklediklerini dile getirdi.

Siyonist israil işgal rejimi zindanlarında bulunan 7 bine yakın Filistinli esirden yaklaşık 1600'ü, 17 Nisan'dan buyana açlık grevinde. 10 Mayıs itibarıyla 26. gününe giren açlık grevi dolayısıyla bazı esirlerin durumunun kötüye gittiği bildirilirken, siyonist rejim, zulüm uygulamalarından geri adım atmamakta ısrar ediyor.

 

Yaşadıkları olumsuz şartları dünyaya duyurmak amacı ile açlık grevini başlatan Filistinli esirler isteklerinin yerine gelmemesi halinde grevin sonuna kadar devam edeceğinde kararlı olduklarını belirtiyorlar.

 

Başta Gazze olmak üzere Filistin halkının büyük destek gösterilerinde bulunduğu esirler için Birleşmiş Milletler(BM) ve uluslararası alanda faaliyetler yürüten insan hakları kuruluşları ise maalesef sessiz kalmayı tercih ediyor.

Hamas'ın Gazze'de bulunan en yetkili isimlerinden Dr. Mahmud Zahar ile yaptığımız görüşmede Zahar, Hamas olarak yaptıkları hiçbir anlaşmaya israil'in uymadığını, bu aşamadan sonra esirlerden birine bile bir şey olursa hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını dile getirdi.

 

Türkiye'ye de seslenen Hamas lideri Zahar, Türkiye'den Filistinli esirler için etkili bir tavır beklediklerini söyledi. İşte İslami Hareket Hamas'ın önde gelen liderlerinden Dr. Mahmud Zahar'ın sorularımıza verdiği cevaplar;

Başlangıç itibarıyla açlık grevine başlayan esir sayısı 1600 civarındadır. Ancak bu kesin bir rakam değildir. Çünkü tek başına hücrelerde tutulan çok sayıda esir var. Bunların da açlık grevine iştirak ettiğini duyuyoruz. Fakat bunların sayısını net olarak bilmiyoruz. Çünkü bunların hem zindandaki arkadaşlarıyla, hem de dışarıyla hiçbir irtibatları yok. Şu anda siyonist zindanlarda bulunan Filistinli liderlerin tümü açlık grevindedir. Açlık grevi 10 Mayıs itibarıyla 26. gününe girmiş bulunuyor. Ayrıca bu greve dışarıdan da destek sağlanıyor. Gazze'de meçhul asker meydanında toplanan kitleler dışarıdan esirlere destek veriyor. Bunların içinde Filistinli, Tunuslu ve diğer Arap ülkelerinden gelen çok sayıda siyasetçi, milletvekili, hatta bakan bulunuyor. Mesele ciddidir. Halk arasında infiale yol açtı. Şu anda esirlere ilaveten dışarıda bulunan aileleri, arkadaşları da onlara destek amacıyla açlık grevine başlamış durumda. Bunların durumu kötüleştiği için hastaneye kaldırıldı. Halk bunları yalnız bırakmıyor.

Filistinli bütün gruplar açlık grevine iştirak ediyor. Bu sadece Hamas esirlerinin eylemi değildir.

Burada iki temel sebepten bahsedebiliriz. Eskiye dayanan sebepler ve yeni sebepler. Birincisi; "Şalit Kanunu" adını verdiğimiz kanunun lağvedilmemesi. Şalit adını verdiğimiz kanun, esirleri her türlü haktan mahrum bırakıyor. Esirlere ziyaretçi yasağı getiriyor. Esirlerin zindandaki yaşam koşullarını her açıdan zorlaştıran bir kanun. Ayrıca Şalit adını verdiğimiz bu kanun, Gazze'yi kuşatmayı öngörüyor. Ulaşımı, iletişimi engellemeyi hükme bağlıyor. Biz Şalit'i, vardığımız anlaşmayla serbest bıraktık. Şalit serbest bırakıldığı için bu kanunun ortadan kaldırılması gerekir. Çünkü bu kanun, Şalit elimizdeyken çıkarılmıştı. Açlık grevinin birinci talebi bu kanunun iptal edilmesi.

İkici sebep ise; ki, bu kanunda da israil tarafıyla anlaşmaya varmıştık. Batı Şeria'dan Gazze'ye sürgün edilen şahısların aileleriyle görüşebilmeleri için işgal topraklarından geçişlerine izin verilmemesidir. Özellikle Gazzeli esirlerin durumu hakkında hiçbir bilgi yok. Kızılhaç aracılığıyla dahi esirler hakkında tatmin edici bilgi edinemiyoruz. Ayrıca Şalit'in bırakılması için anlaşmanın diğer maddelerine de siyonist rejim uymadı.

 

Söz konusu anlaşmaya göre 6 aylık sürelerle sürekli ve gerekçesiz bir şekilde uygulanan idari ceza adı verilen cezayla, tutuklu bulunan 30 kadar milletvekili ve siyasetçinin serbest bırakılması gerekiyordu ama bırakılmadı. Bir de Gazzeli esirler için Gazze'ye yakın bir tutukevinin yapılması hususunda anlaşmaya varmıştık ama buna da uyulmadı.

Sayı sabit değil, sürekli değişiyor. Bir operasyon yaparak Batı Şeria'dan bir seferde 100-200 kişiyi yakalayabiliyorlar. Yani sayı net ve sabit değil. Ancak şu an itibarıyla israil'in elinde 6 ile 7 bin Filistinli esirin bulunduğunu tahmin ediyorum.
İSRAİL'E MESAJIMIZ AÇIK

Mesajımız açıktır. Allah korusun, bu aşamada esirlerden birine bir şey olursa siyonistler için işler çok zorlaşacak. Şimdi ne yapacağımızı söylemiyoruz. Ama şunu ifade etmeliyim ki ondan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Filistin Meclisinin önünde bir çadır kuruldu. Burada eski esirlerden 50 kadar kişi açlık grevinde bulunuyor. Ayrıca esir ailelerinden ve halktan birçok kişi bu çadırlarda açlık grevinde bulunuyor. Bunlar burada yatıp kalkıyor. Esirlerin yaptığı gibi sadece su, tuz ve şeker alıyorlar. Bunları her gün aralarında milletvekillerinin, bakanların, aktivistlerin bulunduğu binlerce kişi ziyaret ediyor.

Açıklamalarınız için çok teşekkür ediyoruz. Biz de bu vesileyle Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.

Allah razı olsun, hayrınızı kabul etsin.
doğruhaber