Mescid-i Aksa Başörtüsüdür (FOTO)
Sakarya Başörtüsü Platformu’nun 114. Başörtüsü Eyleminde, gerçekleşen Peres-Abbas buluşması protesto edildi.
Sakarya Başörtüsü Platformu 114.Başörtüsü Eylemi
“Mescid-i Aksa Başörtüsüdür, Başörtüsü de Mescid-i Aksa”
Sakarya Başörtüsü Platformu’nun 114. Başörtüsü Eyleminde, gerçekleşen Peres-Abbas buluşması protesto edildi. Mescidi Aksa’nın işgali ile başörtüsünü yasaklamanın mantığı arasındaki farkın sadece coğrafi bir fark olduğu vurgulandı.
114. Basın Açıklamasını Sakarya Başörtüsü Platformu adına Sakarya Özgür-Der Şube Başkanı Kadrican Mendi okudu. Başörtüsü yasağının arkasında Askeri Vesayetin, onun güdümündeki YÖK ve Kartel medyasının olduğu vurgulanan açıklamada, yasağa maruz kalanların hala daha birilerinden birşeyler bekliyor olması eleştirilerek; “Müslüman halkımızın durup tekrar ve en baştan yeniden oturup düşünmesini ve yıllardır kendisini sömürenlere ve bu sömürüyü sanki halka bir bedel ödetiyormuş gibi yapanlara karşı tavır almasını beklemek, onuruna sahip çıkmaya çalışan her müslümanın göstereceği güzel örnekliklerle mümkün olacaktır.” denildi.
Mendi, Peres-Abbas buluşması ile ilgili olarak şunları söyledi: “Bu haftanın en önemli gündemlerinden birisi hiç kuşkusuz Ankara Buluşması diye halka sunulan fakat Siyonist işgalci rejimin elçisi Peres ile işbirlikçi Mahmud Abbas’ın ABD emri ve Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen görüşmeydi. Geçen yıl Hamas Lideri Halid Meşal geldiğinde etekleri tutuşan ve parti amblemlerini dahi göstermek istemeyenler iki katilin daha fazla masumu katletmeleri üzerine el sıkışmalarına kendi elleriyle destek verirlerken müslüman bir ülkenin cumhurbaşkanı oldukları hafızalarından mı siliniyor? Eli kanlı bir katili Mecliste konuşturup sonrasında okuduğu Cahit Sıtkı şiirinden duygulanıp alkışlarlarken hiç mi vicdanları sızlamıyor? Zira onun temsil ettiği Siyonist rejim bugüne kadar kaç insanı evinden barkından etti bilmiyorlar mı?”
Sakarya Başörtüsü Platformu’nun Ankara Buluşmasını, Filistin’deki İslami Hareketleri etkisizleştirme politikasının bir uzantısı olarak nitelemekte olduğu belirtildi. Özgür bir gelecek kurmanın yolunun Tevhid ve Adaletten geçtiği belirtilen açıklamada; “Mescidi Aksa’yı işgal etmek ile başörtüsünü yasaklamanın mantığı arasındaki fark sadece coğrafi bir farktır.” sözlerine yer verildi.
“Başörtüsü İslam’ın Emri, Müslüman Kadının Kimliğidir”, “Zulme Karşı Direniş, Herkes İçin Adalet” ve “Tevhid Adalet Özgürlük” yazılı pankartlar taşıyan platform mensupları, eylem boyunca “Uyan, Diren, Özgürleş”, “Aksa’ya Selam, Direnişe Devam” ve “İnadına Direniş, İnadına Özgürlük” sloganlarını attılar. Eylemde “Yasak Sürüyor (D)uyuyor musunuz”, “İnancına, Örtüne, Kimliğine Sahip Çık” ve “Başörtüsü Kimliğimiz, Vazgeçmeyiz!” yazılı dövizler de taşındı.
Sakarya Başörtüsü Platformu 114. Basın Açıklaması Tam Metni:
SAKARYA BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 114.BASIN AÇIKLAMASI
Mescid-i Aksa Başörtüsüdür, Başörtüsü de Mescid-i Aksa
Hiçbir hukuki zemin ve temeli olmadan tamamen keyfi bir şekilde başlatılan ve zaman içerisinde gerek yasakçılar ve gerekse bu yasağa maruz kalanlar açısından derin bir çelişkiler yumağına dönüşen başörtüsü yasağı devam ediyor. En başından beri müslüman halkın bu yasağı hoş görmemesi ve tepkisini seçimlerde de olsa başörtüsüne özgürlükten yana koymuş olması yasağın mimarları olan Yüksek Öğretim Kurulu, Kartel Medyası ve en başta da Askeri Vesayetin yaşadıkları çıkmazı daha karanlık ve düştükleri çukuru da daha derin hale getirmesine sebep oluyor. Başörtüsüne karşı uyguladıkları bu ayrımcı ve yasakçı tavır kendilerinin içine düştükleri en önemli problem olmaya doğru evriliyor. Çoluğundan çocuğuna yaşlısından gencine kentlisinden köylüsüne müslüman halkta tüm bu olan biteni görüyor ve değerlendiriyor.
Yasağa maruz kalanlar açısından ise yaşanan şeyin başörtüsünü özgürlüğüne kavuşturması beklenenlerin foyaları ortaya çıktığı halde hala ve ısrarla onlara duyulan umudun sürdürülmesi ve hep başka bir bahara ertelenmesi olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal ve ekonomik sorunların içerisinde terk edilip bu sorunların içerisinde çaresiz bırakılan toplumun sesini yükseltebilmesinin çok zor olacağı elbetteki ortadadır ve belki de imkansızdır. Ancak yine de müslüman halkımızın durup tekrar ve en baştan yeniden oturup düşünmesini ve yıllardır kendisini sömürenlere ve bu sömürüyü sanki halka bir bedel ödetiyormuş gibi yapanlara karşı tavır almasını beklemek onuruna sahip çıkmaya çalışan her müslümanın göstereceği güzel örnekliklerle mümkün olacaktır.
Bu haftanın en önemli gündemlerinden birisi hiç kuşkusuz Ankara Buluşması diye halka sunulan fakat Siyonist işgalci rejimin elçisi Peres ile işbirlikçi Mahmud Abbas’ın ABD emri ve Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen görüşmeydi. Geçen yıl Hamas Lideri Halid Meşal geldiğinde etekleri tutuşan ve parti amblemlerini dahi göstermek istemeyenler iki katilin daha fazla masumu katletmeleri üzerine el sıkışmalarına kendi elleriyle destek verirlerken müslüman bir ülkenin cumhurbaşkanı oldukları hafızalarından mı siliniyor? Eli kanlı bir katili Mecliste konuşturup sonrasında okuduğu Cahit Sıtkı şiirinden duygulanıp alkışlarlarken hiç mi vicdanları sızlamıyor? Zira onun temsil ettiği Siyonist rejim bugüne kadar kaç insanı evinden barkından etti bilmiyorlar mı? Siyonistlerin başkalarının topraklarını çaldıklarını bugüne kadar kaç çocuğu babasız kaç anneyi yavrusuz bıraktıklarının farkında değiller mi? Bu kara leke bu utanç lekesi meclisin yüzüne yapışmıştır. Müslüman halkın oylarıyla yine müslüman halkı temsil etmesi beklenenlerin işledikleri bu suç Filistin’li annelerin babaların ve yetimlerin canını acıtmıştır. Uluslararası güçlerin bir piyonu olarak İslami direniş hareketlerine karşı kullanılma rezilliğini kabul etmiş birinin gelip Meclis’te günah çıkarmaya çalışmasına kimse inanmayacaktır.
Biz Sakarya Başörtüsü Platformu olarak Ankara buluşmasındaki tablonun ABD’nin liderliğinde yapılan iğrenç pazarlıklar içerdiğini ve asıl hedefin Filistin’deki İslami Direniş hareketlerini etkisizleştirmek olduğunun bilincindeyiz. Filistinli müslümanların derdi organize sanayi bölgeleri kurmak ekonomik gelişimlerini tamamlamak değildir. Filistin’li müslümanların hedefi Kutsal ve Aziz Mescidi Aksa’yı özgürlüğüne kavuşturmaktır. Adalet ve Özgürlük isteyen Filistin’deki İslami direniş hareketlerini yok sayarak veya görmezden gelerek yapılan bu görüşme ve bu görüşmede alınan kararlar tartışmaya açıktır hatta gayrimeşru olarak görülmelidir.
114.basın açıklamamızı bitirirken özgür bir geleceği kurmanın yolunun tevhid ve adaletten geçeceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. İşgalcilere baskıcılara yasakçılara katillere gösterilecek en güzel tavır da yine onlara taviz vermek onlara şirin görünmek onların menfaatlerine çalışmak değil ne pahasına olursa olsun tavizsiz ilkeli bir direnişi istikrarlı bir şekilde yaygınlaştırabilmenin yollarını aramaktır.
Mescidi Aksa’yı işgal etmek ile başörtüsünü yasaklamanın mantığı arasındaki fark sadece coğrafi bir farktır.
Her türlü engelleme, hakaret, iftira ve tehdide rağmen Başörtüsünün onurlu yürüyüşü devam ediyor.
Bundan sonrada gördüğü, haberdar olduğu ve maruz kaldığı her türlü cehalete, zulme karşı ilkeli tavrını devam ettirecektir.
Sakarya Başörtüsü Platformu Adına Özgür-Der Sakarya Şubesi
www.basortusuplatformlari.org
“Mescid-i Aksa Başörtüsüdür, Başörtüsü de Mescid-i Aksa”
Sakarya Başörtüsü Platformu’nun 114. Başörtüsü Eyleminde, gerçekleşen Peres-Abbas buluşması protesto edildi. Mescidi Aksa’nın işgali ile başörtüsünü yasaklamanın mantığı arasındaki farkın sadece coğrafi bir fark olduğu vurgulandı.
114. Basın Açıklamasını Sakarya Başörtüsü Platformu adına Sakarya Özgür-Der Şube Başkanı Kadrican Mendi okudu. Başörtüsü yasağının arkasında Askeri Vesayetin, onun güdümündeki YÖK ve Kartel medyasının olduğu vurgulanan açıklamada, yasağa maruz kalanların hala daha birilerinden birşeyler bekliyor olması eleştirilerek; “Müslüman halkımızın durup tekrar ve en baştan yeniden oturup düşünmesini ve yıllardır kendisini sömürenlere ve bu sömürüyü sanki halka bir bedel ödetiyormuş gibi yapanlara karşı tavır almasını beklemek, onuruna sahip çıkmaya çalışan her müslümanın göstereceği güzel örnekliklerle mümkün olacaktır.” denildi.
Mendi, Peres-Abbas buluşması ile ilgili olarak şunları söyledi: “Bu haftanın en önemli gündemlerinden birisi hiç kuşkusuz Ankara Buluşması diye halka sunulan fakat Siyonist işgalci rejimin elçisi Peres ile işbirlikçi Mahmud Abbas’ın ABD emri ve Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen görüşmeydi. Geçen yıl Hamas Lideri Halid Meşal geldiğinde etekleri tutuşan ve parti amblemlerini dahi göstermek istemeyenler iki katilin daha fazla masumu katletmeleri üzerine el sıkışmalarına kendi elleriyle destek verirlerken müslüman bir ülkenin cumhurbaşkanı oldukları hafızalarından mı siliniyor? Eli kanlı bir katili Mecliste konuşturup sonrasında okuduğu Cahit Sıtkı şiirinden duygulanıp alkışlarlarken hiç mi vicdanları sızlamıyor? Zira onun temsil ettiği Siyonist rejim bugüne kadar kaç insanı evinden barkından etti bilmiyorlar mı?”
Sakarya Başörtüsü Platformu’nun Ankara Buluşmasını, Filistin’deki İslami Hareketleri etkisizleştirme politikasının bir uzantısı olarak nitelemekte olduğu belirtildi. Özgür bir gelecek kurmanın yolunun Tevhid ve Adaletten geçtiği belirtilen açıklamada; “Mescidi Aksa’yı işgal etmek ile başörtüsünü yasaklamanın mantığı arasındaki fark sadece coğrafi bir farktır.” sözlerine yer verildi.
“Başörtüsü İslam’ın Emri, Müslüman Kadının Kimliğidir”, “Zulme Karşı Direniş, Herkes İçin Adalet” ve “Tevhid Adalet Özgürlük” yazılı pankartlar taşıyan platform mensupları, eylem boyunca “Uyan, Diren, Özgürleş”, “Aksa’ya Selam, Direnişe Devam” ve “İnadına Direniş, İnadına Özgürlük” sloganlarını attılar. Eylemde “Yasak Sürüyor (D)uyuyor musunuz”, “İnancına, Örtüne, Kimliğine Sahip Çık” ve “Başörtüsü Kimliğimiz, Vazgeçmeyiz!” yazılı dövizler de taşındı.
Sakarya Başörtüsü Platformu 114. Basın Açıklaması Tam Metni:
SAKARYA BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 114.BASIN AÇIKLAMASI
Mescid-i Aksa Başörtüsüdür, Başörtüsü de Mescid-i Aksa
Hiçbir hukuki zemin ve temeli olmadan tamamen keyfi bir şekilde başlatılan ve zaman içerisinde gerek yasakçılar ve gerekse bu yasağa maruz kalanlar açısından derin bir çelişkiler yumağına dönüşen başörtüsü yasağı devam ediyor. En başından beri müslüman halkın bu yasağı hoş görmemesi ve tepkisini seçimlerde de olsa başörtüsüne özgürlükten yana koymuş olması yasağın mimarları olan Yüksek Öğretim Kurulu, Kartel Medyası ve en başta da Askeri Vesayetin yaşadıkları çıkmazı daha karanlık ve düştükleri çukuru da daha derin hale getirmesine sebep oluyor. Başörtüsüne karşı uyguladıkları bu ayrımcı ve yasakçı tavır kendilerinin içine düştükleri en önemli problem olmaya doğru evriliyor. Çoluğundan çocuğuna yaşlısından gencine kentlisinden köylüsüne müslüman halkta tüm bu olan biteni görüyor ve değerlendiriyor.
Yasağa maruz kalanlar açısından ise yaşanan şeyin başörtüsünü özgürlüğüne kavuşturması beklenenlerin foyaları ortaya çıktığı halde hala ve ısrarla onlara duyulan umudun sürdürülmesi ve hep başka bir bahara ertelenmesi olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal ve ekonomik sorunların içerisinde terk edilip bu sorunların içerisinde çaresiz bırakılan toplumun sesini yükseltebilmesinin çok zor olacağı elbetteki ortadadır ve belki de imkansızdır. Ancak yine de müslüman halkımızın durup tekrar ve en baştan yeniden oturup düşünmesini ve yıllardır kendisini sömürenlere ve bu sömürüyü sanki halka bir bedel ödetiyormuş gibi yapanlara karşı tavır almasını beklemek onuruna sahip çıkmaya çalışan her müslümanın göstereceği güzel örnekliklerle mümkün olacaktır.
Bu haftanın en önemli gündemlerinden birisi hiç kuşkusuz Ankara Buluşması diye halka sunulan fakat Siyonist işgalci rejimin elçisi Peres ile işbirlikçi Mahmud Abbas’ın ABD emri ve Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen görüşmeydi. Geçen yıl Hamas Lideri Halid Meşal geldiğinde etekleri tutuşan ve parti amblemlerini dahi göstermek istemeyenler iki katilin daha fazla masumu katletmeleri üzerine el sıkışmalarına kendi elleriyle destek verirlerken müslüman bir ülkenin cumhurbaşkanı oldukları hafızalarından mı siliniyor? Eli kanlı bir katili Mecliste konuşturup sonrasında okuduğu Cahit Sıtkı şiirinden duygulanıp alkışlarlarken hiç mi vicdanları sızlamıyor? Zira onun temsil ettiği Siyonist rejim bugüne kadar kaç insanı evinden barkından etti bilmiyorlar mı? Siyonistlerin başkalarının topraklarını çaldıklarını bugüne kadar kaç çocuğu babasız kaç anneyi yavrusuz bıraktıklarının farkında değiller mi? Bu kara leke bu utanç lekesi meclisin yüzüne yapışmıştır. Müslüman halkın oylarıyla yine müslüman halkı temsil etmesi beklenenlerin işledikleri bu suç Filistin’li annelerin babaların ve yetimlerin canını acıtmıştır. Uluslararası güçlerin bir piyonu olarak İslami direniş hareketlerine karşı kullanılma rezilliğini kabul etmiş birinin gelip Meclis’te günah çıkarmaya çalışmasına kimse inanmayacaktır.
Biz Sakarya Başörtüsü Platformu olarak Ankara buluşmasındaki tablonun ABD’nin liderliğinde yapılan iğrenç pazarlıklar içerdiğini ve asıl hedefin Filistin’deki İslami Direniş hareketlerini etkisizleştirmek olduğunun bilincindeyiz. Filistinli müslümanların derdi organize sanayi bölgeleri kurmak ekonomik gelişimlerini tamamlamak değildir. Filistin’li müslümanların hedefi Kutsal ve Aziz Mescidi Aksa’yı özgürlüğüne kavuşturmaktır. Adalet ve Özgürlük isteyen Filistin’deki İslami direniş hareketlerini yok sayarak veya görmezden gelerek yapılan bu görüşme ve bu görüşmede alınan kararlar tartışmaya açıktır hatta gayrimeşru olarak görülmelidir.
114.basın açıklamamızı bitirirken özgür bir geleceği kurmanın yolunun tevhid ve adaletten geçeceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. İşgalcilere baskıcılara yasakçılara katillere gösterilecek en güzel tavır da yine onlara taviz vermek onlara şirin görünmek onların menfaatlerine çalışmak değil ne pahasına olursa olsun tavizsiz ilkeli bir direnişi istikrarlı bir şekilde yaygınlaştırabilmenin yollarını aramaktır.
Mescidi Aksa’yı işgal etmek ile başörtüsünü yasaklamanın mantığı arasındaki fark sadece coğrafi bir farktır.
Her türlü engelleme, hakaret, iftira ve tehdide rağmen Başörtüsünün onurlu yürüyüşü devam ediyor.
Bundan sonrada gördüğü, haberdar olduğu ve maruz kaldığı her türlü cehalete, zulme karşı ilkeli tavrını devam ettirecektir.
Sakarya Başörtüsü Platformu Adına Özgür-Der Sakarya Şubesi
www.basortusuplatformlari.org