Bir “Ali Taran zekâsı”(!) daha!..

10 Haziran 2014’teki “Cumhurbaşkanlığı seçimleri” öncesindeki; “CHP artı MHP, artı tabelâ partileri, artı Paralel” tarafından “aday” gösterilenEkmeleddin İhsanoğlu için, “Ekmek İçin Ekmeleddin” gibi, son derece“abuk” bir “slogan” kullanan CHP, 7 Haziran’daki milletvekilliği seçimleri için de, “süper zekâ ürünü”(!) bir slogan bulmuş!..

Slogan şöyle:

“Milletçe alkışlıyoruz”

İyi de, “kimi” alkışlıyoruz?..

7 Haziran seçimlerinden “birinci parti” olarak çıkacağı kesin görünen AK Parti’yi mi alkışlıyoruz, yoksa “AK Parti’yi protesto” etmek için mi alkışlıyoruz?..

Öyle bir “slogan” ki;

“Don lastiği” gibi!..

Nereye çekersen çek!..

CENAZEDE ALKIŞ TUTANLAR!

Eğer; “AK Parti’nin, 2002’den bu yana bütün seçimlerden oylarını arttırarak ve de 12 yıldır iktidarda kalmasını” alkışlıyorsak, mesele yok!..

“Başarı, elbette alkışlanır!”

Ama, garip olan şu:

CHP gibi, “hazımsız” ve “tahammülsüz” bir parti, “AK Parti’nin başarısı”nı herhalde alkışlamaz!..

Ama, Ali Taran diyor ki;

“Milletçe alkışlıyoruz!”

Bu “milletçe alkışlama” işi, eğer “AK Parti’yi protesto” içinse, o zaman da şunu sormak lâzım:

“CHP zihniyetindeki insanlar, tabuttaki cenazeleri de protesto etmek için mi alkışlıyor?”

Malûm;

“Din’den-İman’dan nasipsiz, Solcu, Marksist ve Ateist” bazı insanlar, “cami önleri”ne gelirler, bırakın “vakit namazı”nı kılmayı, “cenaze namazı”nı bile kılmazlar, ama cenaze omuzlara alındığında ya da cenaze arabasına konulduğunda, hemen “alkış tufanı”na başlarlar!..

Be adamlar;

“Ne alkışı”dır bu?..

“Müslüman” biri, “Allah rahmet eylesin” der, “mekânı cennet olsun” der...

Mevta için “dua” eder!..

Ama onlar ne yapar;

“Alkışlarlar!”

Acaba neyi ve niye alkışlıyorlar?..

“Ohh, kurtulduk!” diye mi alkışlıyorlar, yoksa “cenazeyi protesto” için mi alkışlıyorlar?..

Ali Taran’ın “süper zekâ”(!)sından çıkan CHP sloganı, acaba ne demek istiyor?..

“AK Parti’nin başarısı”nı mı alkışlıyorlar, “AK Parti’yi protesto” mu ediyorlar?

Eğer “protesto” içinse;

Bu demektir ki;

“Cenazeleri de protesto ediyorlar!”

Değilse; “Cenaze omuzlara alındığında niye alkış tufanı koparıyorlar?”

Özetle söylemek gerekirse;

“Bu slogan sakat!”

En az; “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı kadar sakat ve abuk!..

O slogan, Ekmeleddin Bey’i, nasıl ki “Ekmek arası köfte”ye çevirmiştir,“Milletçe Alkışlıyoruz” sloganı da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “hezimet”ine yol açacak, “siyasî mevta” haline getirecektir!..

Merak ediyor insan;

Ali Taran, “7 Haziran sonuçları”nı görüp, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “siyasî mevta” olacağını şimdiden bildi de, “cenaze”sini mi alkışlatıyor?!?..

Cami önlerinde “cenazeleri alkışladıklarına” göre, herhalde; 7 Haziran’da“siyasî mevta” olacak “Kılıçdaroğlu’nun cenazesi”ni de, şimdiden alkışlatıyor!..

Anlayacağınız;

“CHP tabanı”nı, daha şimdiden “Kılıçdaroğlu’nu protesto”ya hazırlıyor!..

Öyle değil mi?.. Benim bildiğim, “başarı” alkışlanır!.. Ama bunlar,“cenazeyi de alkışladıklarına” göre; CHP’nin sonu “hüsran” demektir!..

NİHAYET “MİLLET”İ KEŞFETTİLER!

Yalnız, “süper zekâ”(!)sı ile bu sloganı bulan Ali Taran’ı bir konuda“tebrik” etmek gerekir!..

Adında, “Cumhur” ve “Halk” gibi, “duble halk” bulunan CHP gibi bir partiyi, “halk”tan koparıp, “millet”e yanaştırdı ya; Ali Taran’ı gerçekten tebrik etmek gerekir!..

O CHP ki;

“Halk plajları doldurdu, vatandaş denize giremiyor” diyen bir partiydi!..

O CHP ki;

“Bu memleketin idaresini Haso’lara, Memo’lara mı bırakacağız?” diyen bir partiydi!..

O CHP ki;

“Ulan öküz Anadolulu!.. Senin iki vazifen var: Evde asker, tarlada mahsûl yetiştireceksin!” diyen bir partiydi!..

Ali Taran’ın, “Milletçe Alkışlıyoruz” sloganındaki ifade çok önemli!..

Demek oluyor ki;

CHP, 90 yılın sonunda “halk”tan vazgeçti, “millet”i keşfetti!..

Bu da, “alkışlanacak” bir durum!..

Dile kolay;

90 yıldır “Ulan Öküz Anadolulu” diyorlardı, “halk” diyorlardı, “vatandaş”diyorlardı!.. Bugün “millet”i keşfetmiş olmaları, büyük “merhale”dir, büyük“başarı”dır!..

Bu başarı da;

Ancak alkışlanır!..

Sloganın mucidi Ali Taran’ı ve bu slogana onay veren Bay Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Milletçe Alkışlıyoruz!”

TENCERE-TAVA OUT, ALKIŞ İN!

Ali Taran’ı, “ekonomiye katkı”larından dolayı da kutluyorum...

Malûm;

CHP zihniyeti, “ışık yakıp, söndürerek” başlattığı “protesto” eylemlerini, daha sonraki yıllarda, özellikle de “Gezi kalkışması” esnasında, “tencere-tava” ile sürdürmüştü!..

Tencere-tava dediğin, tek başına “ses” çıkarmıyor ki!.. İllâ; birini, diğerine vuracaksın!..

O zaman ne oluyor?..

Birinden biri; “CHP’nin seçimlerden sonraki hali” gibi, “yamuluyor!..”

“Yamulan” bir tencere ve tava da kullanılmaz ki!.. Kaldırılır, atılır çöpe!..

Eee, o zaman ne yapacaksın?..

“Yenisini alacaksın!”

Yenisini almak, “israf” demek, “cebe zarar” demek!..

Hatta ve hatta;

“Evini zar-zor geçindiren bir koca”nın, bu “israf”lara kızıp, “karısıyla kavgaya tutuşması” demek!..

Ali Taran, CHP için bulduğu “alkışlama” sloganıyla, hem “aile ekonomisine katkı”da bulundu, hem de “karı-koca münakaşaları”na son verdi!..

Alkışlıyorum bu sloganı!..

Bundan böyle;

“Tencere-tava çalma” dönemi bitti!.. Artık, “alkışlama” var!..

Bu sloganla, “eller biraz kızaracak” ama, o kadarcık da olsun!..

TRAFODAKİ KEDİ TUTMAZ!

Ali Taran’ı; “Milletçe Alkışlıyoruz” sloganının yanı sıra, “Trafo önünde kedi” fotoğrafından dolayı da kutluyorum!..

Hani, “31 Mart Belediye Seçimleri”nde, bazı yerlerde “elektrik”ler kesilmişti de, Enerji Bakanı Taner Yıldız; bu olay üzerine “Trafoya kedi girmiştir” mealinde bir söz sarf etmişti ya, Ali Taran fırsatı kaçırmamış; bunu da “CHP propagandası” olarak kullanıp, AK Parti’ye “gönderme”de bulunmuştu!..

“Zekice”(!) bir buluş!..

Ne var ki;

Bayatlamış bir buluş!.

“Tam bir kara mizah!”

Niye bayatlamış?..

Çünkü, o günlerde, “trafoya kedi girdiği için elektriklerin kesilmesi”, belki“ironik bir fotoğraf” olarak kullanılabilirdi ama bugün “Beyaz Saray’da bile elektriklerin kesildiği” ve de “Beyaz Saray”ın “Karanlık Saray”a dönüştüğünün görüldüğü bir atmosferde, “trafo önündeki kedi” fotoğrafı; milletin nezdinde bir karşılık bulmaz, CHP’ye de hiçbir getirisi olmaz!..

KASAP KEDİSİ OLMALIYDI!

Bana göre;

CHP için, “trafo önündeki kedi” fotoğrafı yerine, “kasap dükkânı önündeki kedi” fotoğrafı kullanılsaydı, çok daha uygun olurdu!..

Öyle ya;

“Kasap dükkânı önündeki kedi” nasıl ki “et” ve “ciğer” bekler, CHP de; 90 yıldır “kedinin ciğere baktığı gibi” iktidara bakıyor, iktidar bekliyor!..

Dolayısıyla;

CHP’ye yaraşan, “Trafo kedisi” değil, “kasap kedisi”dir!..

BEYAZ SARAY DA KARARDI!

Olayı biliyor olmalısınız... 7 Nisan günü, “Beyaz Saray’ın karanlığa gömülmesi” olayı, 8 Nisan günkü gazetelerde şöyle haber olmuştu:

“31 Mart günü, Türkiye’de hayatı olumsuz etkileyen elektrik kesintisi bu defa ABD başkentini karanlığa mahkûm etti... Metro durdu, müzeler kapandı, trafik ışıkları söndü!.. Büyük panik yaşandı!..

Washington’da yaşanan elektrik kesintisi başta Beyaz Saray olmak üzere, birçok devlet kurumunu etkiledi. Elektrik kesintisi sonucu, Beyaz Saray, ABD Kongresi ve Dışişleri Bakanlığı binaları karanlığa gömüldü. 

Çok sayıda önemli federal kurum binalarına elektrik verilemezken, özellikle şehirdeki metro hatları olumsuz etkilendi. Elektrik kesintisi sebebiyle, ABD Dışişleri Bakanlığı Binası’nda gazetecilerin sorularını cevaplayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vekili Marie Harf, basın toplantısını cep telefonu ışığıyla sürdürmek zorunda kaldı. 

Başkent Washington DC Bölgesi’nde elektrik sağlayıcısı Pepco şirketi, bir santralda meydana gelen patlama sonucu elektrik kesintisi yaşandığını, 2 bin 400 binanın da bu kesintiden etkilendiğini açıkladı... Elektrik kesintisi, 4 saat sürdü!”

Bu, ne demektir?..

Demektir ki;

“Elektrik kesintileri, sadece Türkiye’ye has bir durum değil”dir!..

İşte Amerika!..

Sormak lâzım; acaba “ABD trafolarına da mı kedi girdi?!?”

Haa, şunu da söyleyeyim;

Amerika, “en fazla elektrik kesintisi”nin yaşandığı bir ülkedir!..

ABD’de, sadece geçen yıl “3 bin 634 elektrik kesintisi” yaşanmış ve bu da“150 milyar dolar zarar”a yol açmış ki, “Türkiye’deki elektrik kesintileri”ni bir “propaganda malzemesi” olarak kullanmak isteyen Ali Taran’a veCHP’ye duyurulur!..

O KEDİ KÖMÜR OLMUŞTU!

Son bir hatırlatma: 

31 Mart gecesi trafoya giren kedi, “kömür” olmuştu!..

Anlaşılan o ki; 7 Haziran gecesi, CHP de “kömür” olacak!..

Hadi, insafsızlık edip, “kömür olacak” demeyelim de, yüzlerinin “kömür karası”na döneceğini söyleyelim...

Pardon, pardon;

“Kömür karası” da değil,

“Katran karası” diyelim!..

Çünkü, CHP’ye, bu yakışır!..

Malûm;

“Katranı kaynatsan da olmaz şeker,

Cinsini sevdiklerim, cinslerine çeker!”

Hiç şüpheniz olmasın ki;

“Bir işe yaramadığını” görünce; “halk”tan ve “vatandaş”tan vazgeçip,“millet” demeye başlayan CHP’de, değişen hiçbir şey olmayacaktır!..

Affedersiniz, belki “Ali Taran icadı” olan, “Milletçe Alkışlıyoruz” sloganını değiştirirler!..

Öyle ya;

Bu slogandan “CHP’ye ekmek çıkmayacağını” görünce; “Ekmek için Ekmeleddin” sloganını da değiştirmişlerdi!..

Uzun lâfın kısası;

Kendileri “iktidarsız” olanlar,

CHP’yi iktidara getiremez!..

Eşlerine hayrı olmayanların,

CHP’ye hiç hayrı olmaz!.. 

*******************************************************************************

Paralelcilerin “gerçek çehre”lerini gördük ya, bu bile yeter!

“Paralel Yapı” ile mücadelenin “yetersiz” kaldığını, “okkalı bir darbe”indirilemediğini, “gözaltı”na alınan birçok kişinin tutuklanmadan salıverildiğini, bunun da “yalama”ya döndüğünü söyleyenler pek haksız sayılmazlar!..

Ama, unutmamak gerekir ki;

“Yargıda hâlâ etkinler!”

Hâl böyle olsa da, yani yeterince “tutuklama” olmasa da, “Paralel’le mücadele”; birçok “maske”nin inmesine, birçok “balon”un sönmesine, birçok “algı”nın değişmesine ve “gerçek çehre”lerin ortaya çıkmasına yol açmıştır ki; bu bile bir kazançtır!..

Biliyorsunuz... 

17-25 Aralık’a kadar, kendilerini “dindar” olarak yutturuyorlardı... Ama, bugünkü manşet haberimizde de görüldüğü gibi; Sincan’da, “Camiyi ve İHL binasını yıktırıp, yerine AVM diktikleri” ve bundan da “büyük miktarda rant elde ettikleri” çıktı ortaya!..

Eee, bunlar hani “dindar”dı?..

“Camiyi yıktırıp, AVM dikmek, dinin neresinde var?”

“Yeşil alana sahip çıkıyoruz” görüntüsü vererek, “asfalt kaplı otopark”üzerine inşa edilen Validebağ Camii’ne karşı çıkmak, dinin neresinde var?..

Bunlar “dindar” filan değil!..

Bunların gözlerini “menfaat” bürümüş, “para hırsı” gözlerini karartmış!..

Varsa-yoksa para!..

“Para muslukları” kesilince; çıldırdılar, deliye döndüler, öfkeye kapıldılar!..

Gerçek çehrelerini gördük ya, bu yeter!..

yeniakit