Öncelikle “sandık sonuçları”na ve sonuçlardaki bazı “ayrıntı”lara yeniden bakalım...

l “Seçime katılım” oranı “yüzde 87.14” oldu ki; böyle bir katılım oranı,“demokratik ülkeler”in hiçbirinde yok!..

Gelelim “oy oranları” ve “milletvekili dağılımları”na:

l AK Parti: 

Yüzde 49.5 oy, 317 milletvekili...

l CHP:

Yüzde 25.3 oy, 134 milletvekili...

l MHP:

Yüzde 11.9 oy, 40 milletvekili...

l HDP:

Yüzde 10.7 oy, 59 milletvekili.

Şimdi de, dikkat çeken ayrıntılar:

16 İLDE TULUM

l MHP kendi kalesi Osmaniye’de yüzde 33.9’a düşüp kaybederken, AK Parti 16 ilde “tulum” çıkardı... 

l Sırrı Süreyya Önder kıl payı vekillik koltuğuna otururken, Aydın Doğan’ın memleketi Kelkit’te AK Parti tarihi bir zafere imza attı.

l 7 Haziran’da 56 ilde zafer kazanan AK Parti, 1 Kasım seçimlerinde ise 63 ilde birinci parti oldu. 

l AK Parti’nin “tulum çıkardığı” iller şunlar: Rize, Yozgat, Çankırı, Elazığ, Erzincan, Gümüşhane, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Bayburt, Karaman, Karabük, Kilis ve Düzce. AK Parti, bu illerdeki bütün milletvekillerini aldı.

l HDP, sözde özyönetim ilan ettiği Sur, Bulanık, Doğubeyazıt, Silvan, Liceve Varto’da da önemli kayıplar yaşadı. Şanlıurfa’da yüzde 10,Diyarbakır’da yüzde 7 oy kaybeden HDP, ülke genelinde ise oylarını 13.1’den 10.7’ye düşürerek, 5 aylık süreçte yaklaşık 1 milyon oy düşüşüyaşadı.

l Adıyaman’ın Sincik İlçesi’nde 10 bin 439 geçerli oyun 10 bin 59’unu AK Parti aldı. Böylece yüzde 96.37 oy oranı ile AK Parti’nin en çok oy aldığı ilçe Sincik oldu. AK Parti’nin 96.37 oy aldığı Sincik’te HDP yüzde 1.48, CHP yüzde 0.80, MHP ise yüzde 0.55 alarak adeta hezimet yaşadı.

l Yurtdışında bulunan 2 milyon 899 bin seçmen için 54 ülkede sandıklar kuruldu. Yurtdışında kurulan sandıklardan çıkan yaklaşık 1 milyon 160 binoyun yüzde 55,28’ini AK Parti, yüzde 18,85’ini HDP, yüzde 16,89’unu CHP ve yüzde 6,92’sini MHP aldı.

CHP, YERİNDE SAYDI

l 7 Haziran seçimlerinde 18 milyon 867 bin 411 oy alan AK Parti, 1 Kasım seçimlerinde oyunu yaklaşık 4.5 milyon artırarak 23 milyon 307 bin 699 oy aldı ve yeniden tek başına iktidar oldu. Paralel İhanet Çetesi ile birlikte hareket eden CHP, MHP, HDP, SP ve BBP ise büyük bir hüsrana uğradı. Bu beş partinin almış olduğu oyların toplamı bile, AK Parti’nin tek başına aldığı oy oranının altında kaldı... Saadet Partisi’nin oyları 300 binlere kadar düştü...

l CHP, 7 Haziran seçimlerinde aldığı oy oranını korudu... HDP’ye gidenemanet oyların CHP’ye dönüşü bekleniyordu... Ancak sonuçlara bakıldığında bu yönde bir geçiş olmadığı ortaya çıktı. CHP, 7 Haziran seçimlerinde yüzde 25.29 oyla 132 milletvekili çıkarmıştı. 1 Kasım seçim sonuçlarına bakıldığında yüzde 25.38 oy oranına ulaşan CHP, vekil sayısını ise iki artırarak 134 milletvekiline ulaştı.

l 7 Haziran seçimlerinde 34 ilden hiç vekil çıkaramayan MHP, 1 Kasım seçimlerinde bu sayıyı 55’e yükseltti... MHP bu seçimde sadece 26 ilden milletvekili çıkarmış oldu. Bahçeli’ye en büyük tepkiyi gösteren illerden birisi ise memleketi Osmaniye oldu. Bahçeli Osmaniye’de geçen seçimlere göre 6.9 oranında oy kaybına uğradı.

l1 Kasım seçimlerinde Çanakkale, Mersin, Zonguldak ve Eskişehir’i AK Parti’ye kaptıran CHP, İstanbul’daki kalelerinde de hüsrana uğradı. İstanbul’un, Sarıyer, Avcılar ve Beylikdüzü ilçelerinde seçmenler, tercihlerini AK Parti’den yana kullandılar. Sarıyer’de yüzde 35 olan oy oranını yüzde 41’e çıkaran AK Parti, yüzde 40’ta kalan CHP’nin önüne geçti... CHP’nin kalesi olarak bilinen Avcılar’da, 7 Haziran’da aldığı yüzde 33’lük oranı yüzde 40’a çıkaran AK Parti, CHP’ye 2 puanlık bir fark attı...Beylikdüzü’ndeki oylarını da yüzde 35’ten yüzde 41’e çıkaran AK Parti, yüzde 39 oranında kalan CHP’yi geçti.

GAZETE MANŞETLERİ

“Sandık sonuçları”na baktık, şimdi de “Kaos Medyası”nın başlıklarına bir bakalım mı?..

l 8 Haziran’da zafer naraları atan kaos basını; 2 Kasım seçimlerinde ise oldukça mütevazı manşetler kullandı. Hürriyet, sürmanşetinden “Sandığın kararı” derken, Aydın Doğan’ın diğer gazeteleri Posta “Tek başına AK Parti” dedi. 

Çiçeği burnunda paralel gazete Cumhuriyet gazetesi ise sert üslubunu sürdürmeye çalışarak, seçim sonuçlarını “Korkunun zaferi” manşetiyle verdi. Kaos basınının şahinlerinden Sözcü “Terör arttı, döviz arttı, oylar arttı, saltanata devam” başlığını kullanırken, Taraf ise “Kaos planı tuttu”manşetiyle yayınlandı. 2 Kasım seçimlerinden kaos çıkması için elinden gelen tüm çabayı gösteren Zaman gazetesi, belki de “seçim gecesini en zor geçiren paralelci gazete”ydi. Zaman, “Tek başına iktidar” başlığıyla, sonucu kabullenmiş göründü.

l 7 Haziran seçimleri öncesi AK Parti karşıtı ittifak içinde yer alarak AK Parti’yi inatla “AKP” yazan gazetelerden Hürriyet, Zaman ve Postagazeteleri dünden itibaren “AK Parti” diye yazmaya başladılar. 

Tabiî, bunun ne anlama geldiğini bilmek için, aynı gazetelerin “8 Haziran günkü manşetleri”ni de bilmek gerekir...

l Gerek Aydın Doğan gazeteleri, gerek Paralelci gazeteler ya da“Paralelcilerin kâğıt desteği ile ayakta duran” gazeteler AK Parti’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçimlerinin ertesi günkü manşetlerinde, adeta zafer naraları atıyorlardı. Hürriyet Gazetesi 8 Haziran’da “Baraj yıkıldı” manşetini atarken, aynı gruba bağlı Postagazetesi, “Yepyeni Türkiye” manşetiyle çıkmıştı. Cumhuriyet gazetesi dalga geçercesine “Al sana Yeni Türkiye” başlığını atarken, Sözcü gazetesi“Çöküş, vatandaş 13 yıldır ülkeye çile çektiren Tayyip’e kırmızı kart gösterdi” başlığını kullanmıştı... Operasyon gazetesi Taraf, “Geçmiş olsun Türkiye” derken, paralel yapının Zaman’ı “Millet yeter dedi” başlığıyla çıkmıştı.

ÜZÜNTÜDEN YATAĞA DÜŞENLER

Evet, “gazeteler” böyleydi... Peki, “gazeteciler”in halet-i ruhiyesi nasıldı?.. 

Fotoğraflara bakınca zaten göreceksiniz ama, ben yine de yazayım...

l 7 Haziran öncesi Selahattin Demirtaş’ı CNN ekranlarına çıkarıp önce“gaz” veren, sonra da eline “saz” veren Ahmet Hakan, o gece hayli coşmuştu... Ama, 1 Kasım gecesi, baktım; suratı “patlıcan moru”na dönmüştü!..

Ekrandaki sonuçlara, tıpkı Selahattin Demirtaş gibi; “Mal mal” ve de “bön bön” bakıyordu!..

Sadece o mu;

Mirgün Cabas ile Fox TV’den Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya da; sandıklar açılmadan önce “vur patlasın, çal oynasın” eğlenirlerken; sandıklar açılıp da, sonuçlar belli olmaya başladıktan sonra “süngü”leri öyle bir düştü ki; az kalsın hocaefendileri(!) Fetullah Gülen gibi, “yatağa düşeceklerdi!”

Soyadı “Gülen”, kendisi “ağlayan” Fetullah Locaefendi; seçim sonuçlarını görünce öyle ağlamış, öyle gözyaşı dökmüş, şekeri öyle yükselmiş ki, üzüntüsünden yatağa düşmüş iyi mi?.. 

MİLLETE “KOYUN” DERSEN!

Bu millet, böyledir işte.

“Göbeğini kaşıyan adam” derler, sesini çıkarmaz!..

“Göbeği kıllı, boyu kısa” derler, sabreder, tahammül eder!..

“Makarnacı” derler, “cahil” derler;

Yine tahammül eder!..

Ama, “tahammül”ün de bir sınırı vardır değil mi?..

1 Kasım’dan önce; bu ülkenin insanlarını sürekli aşağılayıp;

“Koyun, koyun!” dediler,

Millet de, “koydu” işte!..

Yanlış anlamayın;

Azgın azınlığa “tavır koydu!”

FİTNE’YE DİKKAT!

Haa, bir de; gerek “sosyal medya”daki, gerek “yazılı ve görüntülü medya”daki “fitne çabaları”na da iyi dikkat edilmeli...

Bilin ki;

Bu gazete ve televizyonlar hiçbir zaman “Erdoğan, AK Parti ve Davutoğlu”na “iyi niyetle bakmaz”lar!.. Bunların, bundan önce “AKP”yazarken, bugün “AK Parti” yazmalarına da aldanmayın!..

Bunlar var ya, bunlar;

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun arasını bozabilmek için, ellerinden gelen her çabayı harcarlar!..

“Fitne’nin her türlüsü”ne başvururlar ve “Erdoğan ve Davutoğlu’nu birbirine düşürmeye” çalışırlar!..

Aman dikkat!..

Sakın, “ümmet”e yazık etmeyin!..

Bilmem, anlatabildim mi?.. 

*********************************************************************

Öyle bir durduruldu ki, mal mal baktı sandığa!

7 Haziran seçimlerinden sonra, İtalyan gazetesi La Rebbuplica,Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı kastederek diyordu ki;

“Yeni bin yılın Selahaddin Eyyubi’si son metroda durduruldu!”

Karıştırmışlar... Öyle ya; “Erdoğan seçime girmedi” ki, durdurulsun!..

Ama, “durdurulan bir Selahattin” var!.. “Bizim ölümüz yüzde 13 oy alır!.. Hedefimiz daha büyük” diyen Selahattin Demirtaş, millet tarafından öyle bir durduruldu ki, “trene bakar gibi” baktı sandığa!.. Mal mal baktı, bön bön baktı!..

Bir çift söz de, İngiliz gazetesi The Economist’e...

The Economist, daha birkaç gün önce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan“Sultan” diye söz etmişti... Oysa, Erdoğan; “halkın yüzde 52 oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı”dır!..

Bu durumda, The Economist’e sormak gerekmez mi; İngiltere bir “Krallık”değil mi?.. 

The Economist çalışanları da “Kraliçe’nin tebaları” değil mi?..

Daha ne konuşuyorsunuz?!?..

yeniakit