Merve Kavakçı
Mirzabeyoğlu?
Zirve davası sanıkları da çıktı. Hani misyonerlik faaliyetleri yaptıkları için, boğazları kesilerek hunharca katledilen üç kişiyi öldürmekten hapis yatan sanıklar da tahliye edildi. Bu sanıklardan biri için dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Büyükanıt, ‘Ali iyi çocuktur’ demiş zanlıya sahip çıkmıştı hatırlayacaksınız. Müslümanları karalamak, köşeye sıkıştırmak amaçlı olarak tezgâhlanmış bir cinayet senaryosuydu bu. Bir taraftan ülke karıştırılacak, AK Parti gibi dini hassasiyeti olanların başını çektiği bir iktidarı zor duruma düşürecek, hem de “hıristiyanlaştırma çabalarından olsa olsa müslümanlar haz etmez, onlar öldürmüş olmalıdır” diyerek geniş bir kitleyi zan altında bırakacak bir çalışmanın eseriydi Zirve katliamı. Ama; ne iştir ki evdeki hesap çarşıya uymamış ve katil zanlıları kaçamadan yakalanmıştı. Tıpkı Danıştay saldırısında olduğu gibi. Gazetemizi zan altında bırakmak maksadını da güden bu cinayette de hesaplar ters dönmüş, yakalanan sanık bu işin mutfağında Vakit’in değil, bizatihi derin devletin olduğuna işaret etmişti. Biz de böylece yavaş yavaş derin devletle yüz yüze tanışmaya başlamıştık. Zirve’de de işler çığırından çıkınca, devletin askeri erkânının en tepesindeki adamlardan birine düşmüştü zanlılardan birini savunmak. Ali iyi çocuktu elbette… Ama kime göre… Kimin açısından… Şimdi hepsi dışarıda. Serbest.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ da tahliye edilenlerden. Örgüt kurmaktan müebbet hapse mahkûm olmuşken… Boruyu küçümser gülümseyişiyle elinde tutuşu, zihinlerimize kazınmış olan Genelkurmay eski başkanı… O da serbest. Derin devletin baş adamlarından biri olarak yargılanıp, ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Tuncay Özkan da serbest.
Şimdi soru şu: Bu adamlar suçlu idiyseler neden şimdi çıktılar? Yok eğer suçsuz idiyseler neden yattılar? Bu arada; bütün kabahati düşünmek ve yazmak olan Mirzabeyoğlu’nun sesini duyan var mı? Ben duyamıyorum da!
yeniakit