Mısır Devrimi İçin Ayağa Kalkmayanlar İslam Ümmeti'nin Geleceğine İhanet Ediyor

Mısır halkının genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle, hatta küçücük çocuklarıyla birlikte çağın firavunu Hüsnü Mübarek rejimini karşı başlattığı kutlu intifada, kararlı ve emin adımlarla yoluna devam ederken, İslam dünyasında ve ülkemizde bazı çevrelerin silik, etkisiz hatta görünmez duruşları, onların Müslümanları temsil etme hak ve liyakatlarının olmadığını, aksine, belli kutsallar üzerinden Müslümanların sırtında bir kambur olarak durduklarının en bariz örnekleridir...

Müslümanları aldatmayın artık! Müslümanları kendi kaprisleriniz için kullanmayın artık! Kalbinizdeki korkuyu başka bahaneleri ileri sürerek gizlemeyin artık,,! Yapmacık dindarlıklarla, sözde takva şovları ve riyakar sohbetlerle vaizlik, mürşidlik, hoca efendilik yapmayın artık..!

30 yıl öncesinde Mısır Firavunu Enver Sedat"ı Filistin davasına ihanetinden dolayı bir askeri tören sırasında infaz eden Şehid Halid el İslambuli"nin 83 yaşındaki annesi Kadriye İslambuli"nin devrimi desteklemek için Tahrir meydanına inerek, oradaki devrimci gençleri bağrına basması ve onlara hitaben yaptığı konuşmada "Mısır"ın emperyalistlerin pençelerinden ve zorbaların zincirlerinden kurtulması için dua ediyorum" demesi, yüreğinde zerre kadar vicdan ve sorumluluk duygusu taşıyan herkese ibret olmalıdır...!

Siyonistlerin büyük bir panik içinde kıvrandıkları ve ne yapacaklarını şaşırdıkları bir sırada, Mısır halkı bölgesel bir devrimin ateşini tutuşturmaya devam ediyor; zira bu ateşin lavlarının siyonistlerin gayri meşru varlığını yakıp kül edeceğinden kimin kuşkusu olabilir..?

(Bu yazıyı yazdığım sırada, Tahrir meydanındaki onbirlerce Mısırlı"nın topluca cemaat namazını kıldıklarını izliyorum)

Allahuekber Velillahil hamd

Bu devrimin aynı zamanda Gazze"nin ablukasını kıracağı, Filistinlileri kuşatma altına alan siyonistlerin kendilerinin Müslüman devrimciler tarafından kuşatma altına alınacağı, Kudüs"e giden yolu açacağına kimin kuşkusu olabilir..?

Bu devrimin Amerikan ve Batı emperyalizmin onlarca yıldır ayakta tutmaya çalıştıkları bölgesel zalim ve işbirlikçi rejimlerin temellerini sarstığını ve Müslüman halkların özgürlük baharının aydınlanmaya başladığını hala daha anlamaya mı var..?

O halde nerede bu ülkenin alimleri, hatipleri, vaizleri..? Hani nerede bu ülkenin ümmet ve kardeşlik şuuruna sahip kanaat önderleri..? Hani nerede Müslümanlarla dayanışmayı kendilerine en büyük görev ve sorumluluk bilen İslam davasının erleri..?

Ve yine bu yazıyı yazdığımız sırada, Tahrir meydanında cemaatle kılınan namazın ardından "Allah"ım! Bize yardım et!" "Allah"ım! Bize Yardım et!" "Bize yardımını gönder; bizi zafere ulaştır!" diye yaptığı duayı ve on binlerin ağzından yükselen "Allahuekber!" feryadlarını dinliyorum.

Mısır Devrimi, sadece Mısır"daki bazı politik güçlerin değişmesi ya da revizyonu değildir; bu devrim, bir firavunun gidip yerine başka bir firavunun gelmesine izin verecek bir devrim değildir; kimsenin kuşkusu olmasın; bu devrimin sahibi Allah"tır, bu devrimin sahibi şehidlerdir; bu devrimin sahibi Allah"ın salih kullarıdır.

Kuşkusuz ki bu devrim ümmetin sınavıdır.

Bu devrim, ümmet olma bilincini taşıyanlarla, ümmeti terk edenler arasında bir furkandır!

...

İslam İnkılabı"nın 33. Zafer yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere, Mavi Marmara yiğitleri ve gazileri ile birlikte Tahran"a gidiyoruz.

Orada İranlı kardeşlerimizle omuz omuza bir kez daha, Mısır devrimi ile dayanışma yürüyüşü düzenleyeceğiz.

Rabbimizden niyazımız, firavun rejiminin devrilişini kutlamamıza vesile olsun inşallah.

Gün Ümmet günüdür.

Gün Vahdet günüdür.

"Zulmedenlerin yıkılacağı, salih kullarının yeryüzüne egemen olacağını vadeden Alemlerin Rabbi olan Allah"a sonsuz hamd olsun,

Bugün devrim günüdür

Bugün zafer günüdür.

Nasrun minellah ve fethun garib"

velfecr