Abdullah Büyük
Model şahsiyet kıtlığı
Dünya, Allah"ın yarattığı varlıkların en mükemmeli olan insan için bir misafirhanedir. İnsan soyu dünya misafirhanesinde kıyamete kadar ağırlanacaktır.
Dünyanın ekolojik ve kozmik düzeni bu kutlu misafir için konulmuştur. Her şey insan soyu için Yüce Yaratıcı tarafından en güzel ve en hassas şekilde düzenlenmiştir. Konulan düzenin korunması ve devamı ise insana emanet edilmiştir. Karada ve denizde her türlü bozgunculuk ve fesat yasaklanmıştır. Kara ve denizdeki fesadın faturasının misafir tarafından ödeneceği kesin olarak belirlenmiştir. İnsan soyu bütün ilahi uyarılara rağmen tarihin değişik dönemlerinde misafirhanesine ve ev sahibine ihanet etmiştir. Bu ihanetlerin sonucunda birçok doğal afetler, kıtlıklar, depremler ve tufanlar yaşanmıştır.
Misafirhanenin ekolojik ve kozmik düzenindeki bozulmalar artık insan soyunu tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Şahit olduğumuz deprem ve kıtlıklar bunun en güzel kanıtıdır. Bugün Afrika"da yaşanmakta olan kıtlık milyonlarca insanı tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır. Rahman olan Rabbimizin rahmeti olan yağmur, Afrika topraklarına yıllardır bir damla dahi uğramıyor. Ekolojik dengedeki önü alınamaz bozulmalar yağmurların bölgesel dağılımını değiştirdi. Dünyanın bir tarafında sel felaketleri yaşanırken diğer bir tarafına bir damla rahmet düşmez oldu.
Oysa ki dünyaya bir günde inecek rahmet ve yeryüzünden gökyüzüne buhar olup yükselecek su miktarı ilahi bir kanunla eşitlenmiştir. Yüce Rabbimiz dünya arzına günde 17 milyon ton suyu rahmet olarak indirirken aynı günde 17 milyon ton su da buhar olarak yükselmektedir. Bu ilahi kanunda hiçbir değişiklik olmamıştır ve kıyamete kadar da olmayacaktır. Olan sadece inen rahmetin ekolojik dengedeki bozulmalar sonucunda yer değiştirmesidir. Bugün Afrika kıtasında yaşanan kıtlık ve Asya kıtasındaki büyük sel felaketleri bu değişimin acı bir sonucudur. İnsan soyu misafirhanesi olan dünya emanetine ihanet etmeye devam ettiği sürece bu tür kıtlık ve felaketleri de yaşamaya devam edecektir.
Ama insanlığı sosyal felaketlere götürmekte olan bir başka kıtlığı daha en şiddetli haliyle yaşamaktayız. İşin en tehlikeli boyutu ise yaşadığımız kıtlığın farkına varabilmiş değiliz. Farkına varamadığımız bu kıtlık, bizi ekolojik ve kozmik dengedeki bozulmalarla kıyaslanamayacak şekilde tehdit etmektedir. İnsanlık, her geçen gün insan olduğunu daha hızlı bir şekilde unutur hale geldi. Ahseni takvimden esfeli safiline doğru inanılmaz bir düşüş başladı. Yaşanmakta olan durum, bir uçağın gökyüzündeki irtifa kaybı gibi insan kumaşının kalitesindeki düşüştür. Hz. Adem ile başlayan insanlık tarihi hiçbir döneminde bu kadar şiddetli bir model şahsiyet kıtlığı yaşamamıştır.
İnsan, kendi kendine hiç bu kadar yabancılaşmamış ve kendinden bu kadar kopmamıştır. Kendilerine gelen Rahmet Elçilerini dikkate almayarak işledikleri günahlar yüzünden helake uğrayan hiçbir toplum, günümüz toplumu kadar günaha batmamıştır. Yüce Yaratıcı insanlığın yaşacağı bu büyük tehlikeyi önlemek için mutluluk kitabımız Kur"an"da model şahsiyetlere yer vermiştir. Her bir peygamber insanlığın önüne konan ilahi bir örnektir, model şahsiyettir. İnsan yaratılışı gereği model almadan öğrenemez. Beşer olmaktan çıkıp insan olmayı öğrenmenin yolu, model şahsiyetleri örnek almaktan geçiyor. Günümüz toplumu model şahsiyet kıtlığını aileden başlayarak hayatın her bir alanında yaşıyor.
Evde ebeveyn çocuklarının fiziki ve biyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için vermiş oldukları mücadelenin çok daha azını onlara örnek olmak için vermiyorlar. Okulda öğretmenlerimiz öğrencilerine, camide imamlarımız cemaatlerine, hastanede doktorlarımız hastalarına, trafikte sürücüler birbirlerine v.s. örnek olamıyor. Maalesef birbirimize insan olduğumuzu dahi hatırlatamıyoruz. İnsanlığa şahit olsun diye vasat ümmet olarak nitelendirilen İslam toplumu, bu ilahi lütfü tıpkı israiloğulları gibi unuttu. İman etmiş olduğumuz peygamberlerimizin misyonunu yerlere serdik. İnsanlığı temsil edemeyişimizin bir sonucu olarak dinimizi de temsil edemez hale geldik.
İnsanlık ve müminlik onurumuzu fark etmeksizin ayaklar altına aldık.
İçinde bulunduğumuz bu durumdan kurtulmamız peygamberlik yani örneklik müessesini canlandırmamıza bağlıdır. Bütün insanlığın yaşayacağı sosyal kıyameti önlemek İslam ümmetinin görevidir. Yetiştireceğimiz model şahsiyetler, insanlığa kaybettiği insanlığını hatırlatacak ve iade-i itibar yapacaktır. Milli Eğitimize bağlı bütün okullarımız, yaygın ve örgün eğitim kurumlarımız, Diyanet İşleri Başkanlığımıza bağlı bütün camilerimiz, vakıf ve derneklerimiz, cemaatlerimiz önceliklerinin birinci sırasına model şahsiyet yetiştirmeyi yazmalıdırlar. Bütçelerini ve insan kaynaklarını bu alana yönlendirmeliler. Unutmayalım ki bu alana yapılan yatırımlar bütün insanlığa yapılmıştır.
akit