Abdurrahman Dilipak
“Mürted” niye “Mürted”dir..
Mürted “Reddetmek, geri çevirmek ve bir işten rücû etmek” gibi anlamlara gelir. “Dinden dönmek” gibi bir anlam da taşır. Peki bir mekana niye böyle bir ad verilir..
“Mürted”in adı daha sonra “Akıncı” oldu.. Niye “Akıncı”? Bir gerekçesi var mı? Niye “Suvari” değil mesela.
Oraya “Mürted” denmesinin sebebi 1402 yılındaki Ankara Savaşı’nda yaşanan bir olayla ilgilidir. Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında yaşananAnkara Savaşı sırasında Yıldırım Beyazıt’ın komutanlarından bazıları saf değiştirerek Timur’un yanına geçti. Osmanlı ordusu yenilgiye uğradı ve Fetret Devri başladı. Onun için de nasıl halk Şeyhülislamı tekmeleyen padişaha “Gavur Padişah” dedi ise, bu yenilgiye sebeb olan bir ihanetin gerçekleştiği mekana “Mürted” adını verdi. Yani o adın arkasında 600 yıllık bir tarihin acı bir hatırası var..
Bugün aynı yerde bu halk bir ihanet daha yaşadı..
Bu yerin ilginç bir geçmişi var. 1950’de burası ABD’ye tahsis edildi ve ABD Mühimmat Destek Filosu buraya yerleşti. Hatta bir ara buraya ABD’nin atom başlıkları stoklandı. 1996’da ABD, üssü TSK’ya devretti.
Meğerse tam devretmemiş. Bu defa FETÖ’cülerin üssü olmuş. Aynı yerde bir kez daha ihanete uğradık.
Mesela, bir başka örnek. “Gavur Dağı” adı nereden geliyor?. Dağın asıl adı “Amanos” Gavur Dağı denmesinin sebebi, Hz Lut’a ihanet eden bir kavmin helak olduğu yer olmasındandır.. Dağın Güney yakası, bugün “Amik Ovası” denen yerin eski adı “Gavur Gölü”dür. Burası 1960’larda büyük bir bataklıktı. Geçmişte Hz. Lut aleyhisselama ihanet eden halkın helak olduğu bölgenin kuzeydeki son noktasıdır.. Bugün Maraş’ın sırtını dayadığı “Ahır Dağı”nın adının “Ahir Dağı” olması boşuna değil. Orası vadilerinden bal ve süt aktığı vadilerden biridir. Burasının bir diğer önemi Müslümanların Melheme-i Kübra, Hristiyanların Armegedon dedikleri kıyamet savaşının tabii platosu olmasıdır.. Oranın adını “Nur dağı” yapmak, bu toplumsal hafızaya karşı haksızlıktır diye düşünüyorum..
Lut Gölü’nün güneydoğusundaki el-Lisan Yarımadasının güneyinde sığ suların altında kalan ve bir ucu “Gavur Dağı”na kadar uzanan, “Gor çukuru” olarak da bilinen Sina’dan başlayıp Anadolu’ya doğru uzanan fay kırığı üzerindeki beş ova kentini oluştururlar. İşledikleri günahlardan, fuhuş ve benzeri ahlaksızlıklardan ötürü gökyüzünden yağan ateşle yok edildiği anlatılan, İsrail’deki Ürdün Irmağından, Güneye doğru Doğu Afrika’da Zambezi Irmağına uzanan “Rift Vadisi”nde MÖ 1900’de meydana gelen bir depremle yok olduğu rivayet edilir. Hz. İbrahim’in yeğeni ve ona inanan ilk kişilerden biri olan Hz. Lut, Sodom ve Gomora’nın yer aldığı Siddim Vadisinde halkı irşad etmeye çaba gösterdi. Halkın Hz. Lut’un uyarılarına itibar etmemeleri sebebi ile (Lut Gölü) olarak da anılan, adını denizin güneybatı ucundaki Sodom Dağından alan “Sodom ve Gomore” halkı yerden ve gökten gelen ateş ve taş yağmuru ile helak oldu. “Gavur Dağı”, “Gavur Gölü” aslında bu olayı anlatır.
“Mürted” “Akıncı”, “Gavur Dağı” “Nur Dağı” oluyorsa, o zaman Rumeli’ni “Türkeli”, “Arz-ı rum”u “Arzıtürk” yapalım.. Olmaz böyle bir şey.
Mesela “Kıbrıs Rum kesimi” derken aslında “Anadolu’dan giden yerli Hristiyan halkın yerleşim bölgesi” demiş oluyorsunuz. Geçen gün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Hacı Bektaş-ı Veli anma toplantılarında, “Baciyan-ı Rum”dan söz etti. Bu çok önemli bir ayrıntı. Sahi bu “Rum bacılar” kimler. “Ahiyan-ı Rum”, “Gaziyan-ı Rum” kim oluyor! Kur’an-ı Kerim’deki “Rum suresi” kimden söz eder. Niye Mevlana “Rumi”dir. Bizim takvimimizin adı niye “Rumi Takvim”dir..
Hiç düşündünüz mü, “Samandağı” niye “Saman Dağı”dır.. Orası Hz. Musa ile Hızır aleyhisselamın buluştuğu yerdir ve onun içinde orada denize bakan dağın tepesinde “Simon Manastırı” yapılmıştır. O dağın adı “Simon dağı”dır.. “Simon dağı”nın adını bizimkiler “Saman Dağı”na çevirmişler..
“Stilit’ler tarikatı”nın yani “Terki dünya tarikatı”nın kurucusu Saint Simon(İ.S.389- 459) tarafından burada bir manastır inşa edildi.. “Saman Dağı” adını buradan alır. İnşası İslam öncesi döneme ait olduğu için hanif geleneğe bağlı olarak kabul etmek gerekir.. “Saman” ve “Simon”.. Hangisini kabul edeceğiz..
Adana Romalı general “Adanüs”den geldiği için değiştirilmeli mi? Mesela “Kayseri” ne demek, Kayser’in şehri.
Mesela “Muğla” adı Selçuklu Sultanı Kılıçarslan’ın komutanlarından “Muğlu” Beyin adından gelmekte imiş.. “Muğlu” zamanla Muğla’ya dönüşmüş. 1889 Aydın Vilayet salnamesinde rastlanan “Mobella” adı ise kentin ortaçağdaki adı imiş. Orası Likya medeniyetinin merkezi Likya’nın tarihteki önemini anlasak Grek, Yunan gibi sentetik isimlerin yerini alabilirdi mesela. Yunan dediğiniz İon denizi bölgesindeki halkları ifade eder. Grekçe de Likca’nın Likya’dan giden denizciler tarafından kullanılanLikca’nın avamicesi olan bir dili. Peki Yunan medeniyetine ne oldu?
Keşke isim değiştirme konusunda daha dikkatli olsak..
Mesela “Bolu” ne demek, nereden geliyor bu ad: İki bin sene önce “Bitinyalılar”ın kurduğu bu kente “Claudio Poli” demişler, zamanla “Poli” olarak anılmış ve 11. asrın başından itibaren de “Bolu” ya dönüşmüş. Mesela bakın bakalım “Ankara” ne demek?.
Mesela “Antakya” nereden geliyor? Şehir MÖ 300 civarında Büyük İskender’in komutanlarından Seleucus Nicator tarafından kurulmuş. Zaten “İskenderun” Büyük İskender’e izafeten verilmiş bir isimdir. Hatay o zamanlar Roma İmparatorluğu’nun 3., dünyanın ise 4. büyük kentiydi. Şehir Antiochus’un adına kurulduğu için zamanla bu adla anılmaya başladı. Hatay derseniz, Hititlilere “Hatti”ler deniyordu ve bunlar da,Hatay bölgesine “Hattena” diyorlardı.. Arap tarihçiler bu bölgeye “Antakiye” dediler. Selökit’ler ise “Antiokheia” adını verdiler.
Önce şunu kabul edelim. Biz buraya 1071’de gelmedik. Biz hep buradaydık. Bazılarımız Hindi Çin’e gitti, orada kaldı. Kimimiz gitti-geldi. Kimimiz hiç gitmedi. 1071’de Anadolu halkları Alparslan’ın önderliğinde zalim Bizans yönetimine karşı “hayır” dediler.. Biz buralara dışarıdan gelmedik. Oğuz Han’ın Hatay’a gelişi 7. YY’dır ya hu. Ondan önce de vardır buralarda. Selâm ve dua ile..
yeniakit