Abdurrahman Dilipak
NASIL BİR ANAYASA!
Haydi hayırlısı.. Anayasa maratonu başlıyor..
TBMM"mi yapar, Adalet Bakanlığı"mı, Anayasa Mahkemesi"mi, aslında bir internet sayfası açılsa da, mesela, Teşkilatı esasi kanunundan bu yana hangi madde nasıl bir değişikliğe uğramış görebilsek.
Madem Norm Hukuk statüsünde uluslararası sözleşmeler var, o sözleşmelerin ilgili maddelerini de madde madde görebilsek.
Yeter mi? Yetmez. Dünyanın dört bir yanından seçilmiş ülkelerin anayasalarında hangi madde nasıl düzenlenmiş onu da bir görebilsek..
Öyle bir çalışma yapalım ki, dünyaya örnek olsun..
Dahası, siyasi partilerin, odaların, derneklerin, vakıfların, sendikaların, akademisyenlerin anayasa tekliflerini madde madde ve gerekçeli olarak bu platformda görebilsek.
Mesela bu sayfada zengin bir Anayasa, kavram ve kurumlar sözlüğü olsa.. Yine aynı çerçevede bir anayasa maddesi yazarken, o maddenin hangi kurumu ve o kurumla ilgili hangi yasa ve mevzuatı nasıl etkileyeceğini görebilsek..
Bir de konu ile ilgili temel kitap ve makalelerin olduğu bir sanal kütüphaneyi bu platformda bir araya getirelim, bakalım o zaman kim ne teklif edecek.
Bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmaktan kurtulmak için bu şart..
Anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Herkesin sürece etkin bir şekilde katılması gerek. Anayasa en temel resmi belgedir ve gayesi, kendilerine servet, silah ve iktidar emanet edilen devleti tanımlamak ve sınırlandırmaktır.. Onun için de anayasa tek başına siyasilere bırakılamayacak kadar ciddi bir konudur..
Anayasa temel resmi belgedir. "Sivil anayasa"dan söz edenler üzülecek ama, sivil, siyasi/resmi olmayan demektir.. Tabi bizim garibler, asker olmayan herkesi sivil sanıyorlar.
İdeal bir anayasa için şartlar çok uygun değil.. Sanırım bu günki anayasa "def-i mazarrat" anayasası olacak. Zira "def-i mazarrat celbi menafiden evladır.." Parlamento aritmetiği ve muhalefetin durumu ideal bir anayasanın gerçekleşmesine mani. CHP, MHP ve BDP"den oluşan bir muhalefetle ne olacaksa o olacak.. Ama sanırım o gün, daha iyi bir anayasa için bugünkinden daha iyi bir durumda olacağız..
Bugün için ne kadarı kurtarılabilirse.. Doğru yönde ileri doğru atılan her adımı desteklerim..
Bir sıfırdan büyüktür.
Bana kalırsa anayasa yapmak kadar, anayasayı tartışmak da güzel ve doğru bir iş. Bu vesile ile toplum hem bilgi sahibi oluyor ve hem de toplumsal bazı gerçekler tartışılıyor, bunun sonunda toplum kendi gerçekleri ile yüzleşiyor.. Farklı kesimlerin niyetleri, korkuları ve umutları, siyasi hesapları, kaygıları da ortaya çıkıyor bu vesile ile. Kim kimdir, onu da görmüş oluyoruz.. Bana göre anayasa tartışmaları, sinir bozucu, zorlu bir süreç ama bir o kadar da verimli..
Burada en önemli sorun, bu işin demogojik bir zemine kaydırılması. Onun için ciddi bir bilgi sunumuna ihtiyaç var. Birileri meydanı boş bulup, kendince bu işi sulandırmasın. Tartışma sloganik zemine kaymasın.
Onun için bir referans kütüphanesi şart.. Bu konuda daha önce yapılan tartışmalar, meclis zabıtları, gazete kupürleri de yukarıda sözünü ettiğim platforma yüklenmesi gerekiyor.
Bu platform, diğer ülkeler için de bir referans olma özelliği taşıyabilir.
Hatta bir adım daha ileri gidelim, bu platformu bir Wikipedia gibi düşünelim. Tüm dünya anayasaları zaman içinde buraya yüklensin, konu ile ilgili kitap, dergi, makale, konferans ve tartışmalar dünden geleceğe bu platforma taşınsın.. Yani demem o ki, bizim anayasa tecrübemiz öteki haklar için baht kaynağı olsun..
Bizim ortaya koyacağımız anayasa metni, sadece bizim ülkemiz ve halkımız için değil, bütün insanlığın hayrına bir adım olsun.. Biz kazanırken başkaları da kazansın.
Bu düşüncelerimi bir ara yazılı olarak Meclis Başkanına da ilettim, Başbakana da iletmiştim. Anayasa Mahkemesi Başkanına da ilettim. Adalet Bakanına da göndereyim, umarım birileri bu işe sahip çıkar..
Böyle bir referans kütüphanesi, platform, siyasiler, bilim adamları için olduğu gibi, toplumu bu konuda yönlendirecek basın mensupları için de önemli bir kaynak oluşturacaktır. Tartışma ciddiyet ve derinlik kazanacaktır diye düşünüyorum..
Selam ve dua ile.
yeniakit