Abdurrahman Dilipak
Ne zaman ve nerede yaşamak isterdiniz...
Bırakalım Ankaradakiler kendi işlerine baksınlar. Bütün ihtimaller masada. Zor bir süreç. Biz de kendi işimize bakalım. Dua edelim. Allah gönlümüzü genişletsin. Sözümüzü etkili, anlayışımızı güçlü kılsın.
Biz yaşadığımız zamanın ve mekanın çocuğuyuz. Bizim imtihanımız bu. Kaçmak yok. Kaçarken kaçtığınızı sandığınız şeye doğru koşuyor olabilirsiniz.. Sabredecek, şükredecek, direneceğiz, kardeşlerimizle birlikte zalimlere, güçlüklere karşı direneceğiz. Güçsüz düştü ve başedemiyorsanız hicret edin. “Allah’ın arzı geniştir”. Hem zaten bu topraklara adalet, barış ve özgürlük geldiğinde, başka yerlerde acı, kan, gözyaşı varken siz kendi güvenli bölgenize saklanıp ömür tüketeceğinizi mi sanıyorsunuz.. Eğer kardeşlerinizle yardımlaşmazsanız gün gelir o ateş sizin bacanızı da sarar..
Mütrefinlerden, refah peşinde, keyfinin, zevkinin, heva ve heveslerinin peşinde koşanlardan olmayacaktık hani?
Herkes kendi işine baksın, biz de kendi işimize.. Elbette istişare ve şûra yapacağız. Takva için yardımlaşmaya muhtacız. Allah kardeşlerimizin eli ile bize yardım edecek..
Unutmayın, sizin nerede ne zaman, hangi ana babadan dünyaya geleceğinize karar veren Allah’tır.. Derinizin rengi ya da cinsiyetinizi belirleyen de o.
Dertlenmek yok umutsuzluk, çaresizlik yok.
Düşünün babanız kız, ya da anneniz erkek olsaydı siz kim olurdunuz!.. Aslında böyle bir akıl yürütme olmaz. Müfsit bir tartışmadır bu. Onun için “şöyle olmasaydı böyle olmazdı” demek Şeytandandır. Allah bir şeye hükmetti mi, O, o şeyin esbabını da yaratır. O, şartlara değil, şartlar O’na, O’nun sünnetullahına bağlıdır.
Mesela, sadece sorgulama babında, bir misal olarak Hz. Ali zamanında yaşamak ister miydiniz. Kerbela, Hz. Aişe annemizle, Hz. Ali efendimiz arasında yaşanan sorunlar, hilafet tartışması, Hz. Hasan-Hüseyin’in şehadet haberleri..
Ya da Hz. Osman dönemi mesela. Hz. Ebubekir’in oğlu Hz. Osman’ı öldürmeye gelenlerin başındaydı.
Hz. Eyyüb zamanında yaşamak ister mi idiniz.. Hz Lut, Hz. Nuh, Hz. Salih ya da Hz. İsa, Hz. Üzeyir dönemi.
Hz. Musa dönemi mesela, 4 günlük yolu, Tih çölünde 3 peygamberin rehberliğinde 40 yılda aşmak.. Bu imtihana var mısınız. Eyyüb aleyhisselamın sabrı ile sınanmak ister mi idiniz. Herkes çocuğunun Yusuf gibi olmasını ister de Yusuf’un çilesi ne olacak.. Hz. Lut, Hz İbrahim’in yeğeni idi.. Bir yüzyıl içinde neler oldu.. Hz. Nuh’u hatırlayın..
Kimse gücüne, servetine, arkasındakilere güvenmesin. Tekasür suresini okuyun.. Kimse Resullerden daha yakın değil Allah’a.. Hz. Meryem’i, Hz. İsa’yı, Hz. Zekeriya’yı hatırlayın. Hz. Süleyman’ın zenginliğine hayransınız da O’nun çilesini taşıyabilir misiniz?..
Halid bin Velid saygın ve başarılı bir komutandı. Hz. Ömer, Halid b. Velid’i görevden aldı. Çünkü Müslümanlar neredeyse zaferi Allah’tan değil de, sanki Hz. Halid b. Velid’in akıl ve cesaretinden kaynaklandığını düşünmeye başlamışlardı. Hz. Ömer bu kararının sebebini soranlara, “Zaferin Halid’den değil Allah’tan olduğunu hatırlatmak için, Halid b. Velid’i azlettim” dedi.
Buyurun.. Sahi birileri, birilerinin gelip kendilerinin rızgını ve kaderini değiştirmesini mi bekliyor. Ya da birileri başkalarının kaderini değiştirme ve rızgını artırma vaadinde mi bulunuyor. Hani seçime gidiyoruz da.. Birileri Şeytanın avukatlığını üstlenecek, her zaman olduğu gibi “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” vaad edecek. Daha doğrusu ağzımızın tadını kaçıracak, her zaman aklımızda tutmamız gereken ölümü bize unutturmaya çalışacak.
Birileri aynadaki görüntüyü değiştirmeye çalışıyor. Önce o ayna saf değil, yamuk. İkincisi aynadaki görüntüyü değiştirmek için önce sizin değişmeniz gerek. İktidar, toplumun sandıktaki yansımasıdır.
Evet, seçime gidiyoruz. Şimdi yüzümüzü Hakk’a ve halka dönelim. Herkesin bulunduğu yerden cennete ve cehenneme açılan bir kapı vardır. Asıl seçim bu.. Burada ve öbür tarafta kimlerle olmak istiyorsanız, ya da kimi kendinize daha yakın hissediyorsanız ona yardım edin. Selâm ve dua ile..
yeniakit