Merve Kavakçı
Nereye kadar…
Samuel Huntington’ın mezarında kulakları çınlasın, doksanlı yılların başında ortaya attığı iddia günden güne mütevazı bir fikir olup, teorik perspektif sınıfından çıkarak gerçekliğin adeta bölünmez bir parçası haline gelmekte. Ömrü yetse bugünleri görseydi ben size demiştim diye gerinerek dolaşırdı herhalde. Ne tuhaftır ki onun ortayı varsayımlarla örtüşür bir şekilde insanlar, kültürleri üzerinden bölünmelere, kutuplaşmalara ve çatışmalara çok kısa bir süre içinde başladılar. Kumpas mentalitesine prim verenlerden olanların neredeyse bu da mı kurgulanmıştı önceden demeleri işten bile değil. 11 Eylül saldırıları ile girilen yeni siyasi çağda ekstrem dini hareketlerin ortaya çık(artıl)ması Doğu Batı ikileminde tasavvur edilen değerler dünyasını da felsefi altyapı olarak devreye soktu. Sonrası mı? Sonrası maalesef yokuş aşağı bir yuvarlanış. Bir taraftan İslami uçak kaçırma misali kaçırıp kendi hedefleri için kullanan kesimlerin mantar gibi orada burada şurada yerden bitmesi, diğer tarafta ise bunlarla savaşıyor bahanesi arkasına sığınan İslam düşmanlarının İslamofobik ajandalarını bütün ellerindeki güçle devreye sokmaları.
Sonuç? Bugün. Sonuç şimdi okuyacağınız örnekte olduğu gibi son derece trajik ve üzücü ve trajikomik durum. Guido Menzio Amerikalı bir profesör. ÜPen adıyla da anılan meşhur Pensilvanya Üniversitesi’nde hoca. Bilim alanı ekonomi. Menzio, uçakla seyahat ediyor. Amerikan’ın içinde bir şehirden Philadelphia’dan NewYork eyaletinin bir başka şehir olan Syracuse’a seyahat etmek için havaalanında. Asıl varacağı yer Kanada’nın Ontario eyaleti profesörün. Zira orada Queen’s Üniversitesi’nde vereceği bir konferans var. Uçacağı havayolu ise American Airlines adı verilen Amerikan hava yolları. Menzio uçağına biniyor, oturuyor, uçak havalanmaya hazırlanana kadar da hemen kağıt kalemini notlarını alıyor ve yapacağı konuşma ile ilgili hazırlıklarına devam ediyor. Menzio’nun yanında bir kadın yolcu var. Menzio’yu tanımıyor, ancak yanındaki bu adamın çantasından çıkarttığı boş kağıtlara yazdıkları dikkatini çekiyor. Menzio, artılar, eksiler, bölmeler, çarpmalar denklemler yazıyor, bunları hesaplıyor, işine gömülmüş çalışıyor da çalışıyor. Fakat kadın durumdan çok rahatsız. Bu arada uçak hareket ediyor, havalanmak üzere parkura giriyor. Fakat kadın olan bitenden çok çok rahatsız. Olan biten nedir? Yanında oturan adamın rakamların içinde kendinden geçmiş çalışıyor olması. Daha fazla bekleyemiyor, hostesi çağırıyor ve ona üzerine bir şeyler yazdığı kağıdı veriyor. Hostes kağıdı alıp okuyor, pilota gidiyor, bir süre sonra da uçak kapıya geri dönüyor. Menzio’nun yanına gelen görevliler, uçaktan inmesini istiyorlar, şaşkınlık içindeki profesör kendinden isteneni yapıyor ve iniyor. Meğer kadının yazdığı notta yanındaki adamın “kağıda garip şeyler yazıyor” diyormuş. Menzio’yu terörist zanneden kadın kamusal alanlarda devamlı halka hatırlatılan “eğer şüpheli bir hal, tavır, hareket görürseniz hemen yetkilileri bilgilendirin” uyarısı gereği üzerine düşeni yapıyormuş. Cahilliğin sonu bu olsa gerek…tabii bir de İslamofobinin…
yeniakit