Hevalım, (arkadaşım, dostum), 21 Mart günü için kullanılan özel isimle, güneş yılının yeni bir Nowruz / newrûz’u yani yenigünü  yaklaşıyor. Ve birileri sana, şeytanî fısıltılarla bir şeyler söylemeye çalışıyor.

Gel, kemalist-laik-türkçü resmî ideolojinin kalıplarına, yanıltma çabalarına aldırmaksızın, dünlerde olduğu gibi bugünlerde de, insan olduğun için insan gibi sevip sayan milyonlarca kardeşlerinden birisi olarak, sana kollarımı yine açıyor ve ‘Gel, ellerimizi, kalblerimizi, beyinlerimizi tekrar birleştirelim, tıpkı geçmiş 13 asır öncelerde olduğu gibi...’ diyorum. Bu birlik sağlandığında ne harikalar ortaya çıktığını İslam Milleti’nin aziz evladı, şanlı kumandanı Selahaddin Eyyûbî’den bile öğrenebiliriz.

***

Senin bugün kulağına fısıldananlar, sizlerle birlikte bu ülkenin bütün halklarına, özellikle de müslüman halk kesimlerine bir asra yakın zamandır söylendi, durdu. Ama o sözlerin mayası bozuk idi, bizim temiz hamurumuzda sağlıklı bir mayalanma başlatamazdı, nitekim başlatamadı da...

Gel, bizim ruhlarımızı zehirleyen, beyinlerimizi ifsad etmeyi hedefleyen ve kalblerimizdeki iman kardeşliğini yok edip yerine ırkçı-şeytanî kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye çalışan şerr odaklarının oyunlarını bozalım, kendi hikayemizi, yeniden yazalım ve kardeşçe yaşayabileceğimiz bir dünyayı yeniden kurmak için ellerimizi, kalblerimizi ve beyinlerimizi yeniden birleştirelim.

***

Biliyorum, kalblerini ve beyinlerini şeytanın emrine vermiş olan ve ellerinize de tetik çekmekten başka bir şey öğretmeyen şeytanî güçler, ben size İslam kardeşliğinden sözettiğim zaman, hemen kulağınıza, ‘Sizi İslam’la, kardeşlik laflarıyla kandırmak istiyorlar. Kürdler zaten asırlarca bu duygu ve düşüncelerle köle edildi...’  diyecekler.

Hevalım.. Geçenlerde daha çok İslamî içerikli kürdçe yayınlar yapan bir yayınevine uğradım. Orada karşılaştığım birisi  öylesine kaptırmıştı kendisini kürdçü söylemlere ki.. Karşımda türkçü söylemin öncülerinden N. Atsız’ın kürdî versiyonu var sandım.. ‘Artık dinin gücü kalmadı kürd halkı arasında.. O günler artık geride kaldı..’ diyordu, heyecanla.. ‘Yüzde 80’i bizim partiye  oy ve destek veriyor..’ diyor ve amma, ‘Bugünkü savaş 1930’larda başlatılmalıydı.. Çok geç kalındı..’ diye hayıflanıyordu.

Hızını alamayıp, ‘Polis ve askerlerin öldürülmesi kürd çocukları için o kadar meşrudur’ demeyi de   ihmal etmiyordu; dinmek bilmez bir hınç ve nefretle..

Ama, benim sizi inandırmam için İslam’dan, onun kutlu ve kurtarıcı hükümlerinden ve aramızda asırlarca tesis ettiği kardeşlik mesajından başka bir delilim yok..  

***

Ve biliyorum ki, şeytanın eli bu konuda da çok açık..  Dünyanın bütün enperyalist ve şeytanî güçleri kendilerine büyük tehlike olarak gördükleri İslam ve Müslümanların yekpâre bir güç odağı haline gelmemesi için, herbirimizi birbirimize düşman etmek, halkımızı zelil etmek için bütün silahlarını kullanıyorlar.. Ama, biz müslümanlar, o şeytanî güçlerin tam karşısında olduğumuz ve  Allah korkusu taşıdığımız için, O’nun emirlerinden başka aslî ölçülerimiz yok ve o ölçülerin dışına çıkacak olursak insanlığımızdan uzaklaşacağımıza inanırız.

***

Hevalım.. Cizre’de, Silopi’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de, Diyarbekir-Sur ve Silvan’da ve diğer yerlerde kazılan hendeklerle, kurulan tuzaklarla şehirleri yaşanmaz hale getirenler, ülkenin farklı halk kesimleri arasında  hendekler açmayı planlıyorlar.

Ama unutma ki, hevalım; Anadolu insanlarının hepsinin tek bir etnisiteden ibaret  ve diğerlerinin ancak, o tek etnik unsura hizmet etmek haklarının varolduğunu 100 yıla yakın zamandır telkin eden kemalist-laik-türkçü resmî ideolojinin o zehirli söylemleri, Müslümanların inanç duvarlarına çarpıp dağıldı, bu da dağılacaktır, inşallah...

***

Gel, bu ülke de, bizim müslüman kalblerimiz de, hepimizi içine alacak kadar geniş, hevalım..

Geliniz, bu şeytanî entrikaların ardından gitmeyip, emperyalist güçleri me’yus bırakalım.

stargazete