Bana kalırsa emniyet teşkilatı daha uzun bir süre bu tartışmaların gölgesinde tutulamaz. Bir an önce emniyet, istihbarat, güvenlik konusu bir çerçeve yasa ile yeniden tanımlanmalı. MİT, Emniyet, Jandarma, Sivil savunma, Zabıta, Korucu, Özel güvenlik konusu yeniden ele alınmalı. Trafik, çocuk, Turizm polisi gibi birimler belediyeye bağlanabilir. Hatta asayiş de. Bunların şef ve müdürleri Ankara’dan tayin edilebilir. Bu grubtakiler kendi şehrinde görev yapabilir. Şark hizmeti de olmaz. Görev tanımları, eğitimleri, merkeze bağlı olarak gerçekleştirilebilir.

Jandarma’dan, zabıtalardan merkezi polis teşkilatına ciddi transferler yapılabilir.. 

Zabıta kaldırılıp yerine şehir polisi kurulur. Korucu yerine kır polisi, Jandarma askeri polis olarak seyyar ve büyük şehirlerde ve sınır bölgesinde görev yapabilir.. Askeri polisin hazarda TSK’dan büyük ölçüde bağımsız olması gerek.. Ama kademe komutasında belli rütbelerde ordudan insan alınabilmeli..

Ordudan MİT ve polisliğe de yatay geçiş olabilmeli aslında..

Bu konuyu daha önce de yazdım. Yine yazıyorum. Polis akademisi kaldırılmalı. Polis müdürleri, görev yerine göre, ilgili fakülteden mezun olduktan sonra, 3 ya da 6 aylık bir kursla göreve başladıktan sonra, 1,5-2 yıl sürecek bir yüksek lisans eğitimden sonra master seviyesinde şef olabilmeli.. Halkla ilişkiler de bilmeli, psikoloji de, sosyoloji de.. Mali polis, maliyeden, bankacılıktan, sigortacılıktan, borsadan bir bankacı kadar bilgi sahibi olmalı icabında.

Korucu sistemini çözerken tretoryal savunma birliklerini yeniden düşünmeliyiz. Silah kullananlardan da icabında destek almak için kendilerine eğitim verilebilmeli..

Blackwater gibi, bizdeki sonuçlanmayan, sadece bir girişim olarak kalan SADAT örneği, özel profesyonel asker ve diğer ülkelere eğitim vermek üzere, emekli subay ve polislerden seçilecek insanlardan oluşacak bir örgütlenmeye ihtiyaç olup olmadığı da düşünülmeli..

Jandarma istihbaratı, Kara kuvvetleri, Hava kuvvetleri ve Deniz istihbaratı gibi çok başlı istihbarat faaliyetlerine de bir çekidüzen verilmesi gerek.

Emekli olan, başarılı sicili temiz polis ve şeflerinin, ihtiyaç halinde 3-5 yıl için sözleşmeli olarak göreve dönmeleri sağlanamaz mı?

Bu vesile adli polis, sınır polisi, mali polis gibi birimler, üniversite polisi gibi, belediyelerdeki kent polisi gibi ayrı birimler oluşturulabilir.

Aslında bu polis birimlerinin dışında örgütlü ve ülke geneline yayılan suçlulara karşı Merkezi Polis teşkilatında da benzer ve üst birimler oluşturulacaktır elbette.

Bu süreçte belki MGK’nın yapısının da yeniden gözden geçirilmesi gerek. Aynı şekilde kamu güvenliği müsteşarlığının da yeniden yapılandırılması gerekebilir.

Bu konu en az HSYK konusu kadar önemli..

Jandarma ele alınırken aslında TSK’yı da aynı şekilde, tepeden tırnağa yenilemek gerek belki de. Darbeci yaftasından kurtarmak yetmez, çağın ihtiyacına göre yeniden yapılandırılması gerek..

Bütün bunlar ya bugün ya da yarın, büyük ihtimalle Davudoğlu hükümetine nasib olacak gibi..

Bu işlerin önemli bir kısmı anayasa değişikliği gerektirmiyor.. Onun için ertelemeye de gerek yok.. Bu kurumların Türkiye’nin önünde risk ya da takoz değil, destek olması gerek..

Polisteki paralel yapı gibi orduda derin yapılar olduğunu da unutmamak gerek..

Bu konu hassas bir konu. Bir o kadar da hayati öneme sahip.. Herkesin kulağına kar suyu kaçtı. Bu konunun çok da uzatılmaması gerek..

Gündem o kadar yoğun ki, ne zaman nereden başlamak gerek, karar vermek çok zor olsa gerek.. Bu işi biraz da konjonktür belirliyor sanırım. Bu konular artık gündemde, bugün ya da yarın bir şekilde olacak..

Bu işler ne kadar gecikirse o kadar güçleşir.. Çünki beklenti oluştu ve birileri statülerinin değişmesinden endişe duyuyor.. Bazan beklemek, bir acıyı yaşamaktan daha fazla rahatsız edici olabilir.. Bir çok şey hayat kadar güzel, korku kadar rahatsız edici olamaz.

Bu işin bir saniye gecikmeye tahammülü olmadığı gibi aceleye getirilmeye de tahammülü yoktur. Selâm ve dua ile..

yeniakit