Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Onlar gemiyi de sevmiyor

CHP’nin tavırlarına keşke objektif olarak bakabilse seçmeni. Belki partisinin içinde bulunduğu acziyeti idrak etme imkanı bulurdu o zaman. Tutarsızlıklarını görür, şiddet taraftarı çehresini farkederdi belki. Partisinin FETÖ ile ne denli içli dışlı hale getirildiğini idrak eder, bir ihtimal “dur!” derdi belki. CHP’li belediye, İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde 15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir’in isminin bir caddeye verilmesi hakkında bakın neler söylüyor… Halktan gelen talep üzerine hazırlanan teklife ithafen mevzubahis yer için “bizim için değerli bir cadde ve değerli bir isim, kaldı ki o caddede bir takım kavramlar ve temalar üretiyoruz. Şehid Ömer Halisdemir’in isminin uygun olup olmadığı da tartışılacaktır” diyor ama ilgili komisyona yollamak üzere oylamaya açıyor. Ama bu arada gelen eleştirilere de “bu işler sonra bir enflasyona dönüyor” diyebiliyor. Ne demek istiyorsa artık… Neyin enflasyonuysa bahsettiği artık… Kaç tane Ömer Halisdemir’i var ki bu ülkenin sanki…Kaldı ki bu CHP’li belediye başkanının yaptığı gibi burun kıvırılıp hor görülüp yokuşa sürülecek bir şey mi ki, böyle diyebiliyor. 248 şehidin her birinin ismi birer sokağa verilse itiraz edecek mi yoksa…Halisdemir’e ayak direten CHP’li, konu kendi zihin dünyasına ait bir şarkıcının sahnede talebi olunca emir telakki ediyor hemen. “Derhal! Derhal!” diyebiliyor. Nedir CHP’nin şehidlerle uğraşması.. Nedir bu 15 Temmuz rahatsızlığı… Seçmeni görebiliyor mu?

Şiddet ve kutsiyet CHP’nin nev’i şahsına münhasır şekilde içini boşaltıp yeniden tanımladığı kavramlar. Sarıyer’in CHPli belediyesindeki yolsuzlukları gündeme taşıyan AK Partili belediye meclis üyesine hurra! saldırabiliyor CHP’li üyeler. Hiç bir tolerans yok, dinleme adabı, toplantı edebi, hiç biri yok! Ama pardon, geri aldım, biz bunların edep yoksunluğunu Meclis çatısı altında da görmüştük değil mi.. CHP’nin bir asra yakın bu ülkenin insanına ettiği zulmün değil yüzde birini binde birini CHP’lilere yapsaydı bu millet neler yapardı CHP acaba…

Hayal dünyasında bir CHP de cabası. CHP’li vekil partisini cami duvarı kadar kutsal ilan etmiş. Ne biçim bir teşbihse artık, ancak ona akledebilmiş. Bir de bayat bayat laflar etmiş, “partimiz tarihi boyunca bu memlekette yapılan her işin bir kişi ya da küçük bir zümrenin çıkarına değil, bu ülkede yaşayan milyonların yararına olsun istemiştir. Bu nedenle bağımsızlık demiştir, saltanat değil cumhuriyet, diktatörlük değil demokrasi demiştir.” Hayal aleminde, gerçeklerden uzak, tarihten sınıfta kalmış, “dictatör” söyleminin ötesine geçememiş, yine tembel yine tembel bir CHP.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaptanı sevmiyorum diye gemiyi batırmaya çalışan bilinçsizler var” diyor. Doğru. Gözlerini öyle bir garez, hiddet ve fazlası bürümüş ki hiçbir şeyi görmeyecek haldeler. Ama dahası da var. Bence onlar gemiyi de sevmiyorlar.

yeniakit

Bu yazı toplam 768 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar